Baro'dan Müze Yıkımına Sert Tepki: Antalya Tarihinde Kapkara Bir Gece

Aylardır süren yıkım direnişine kulaklarını tıkayan Kültür ve Turizm Bakanlığı dediğini yaptı ve Antalya Arkeoloji Müzesi, önceki gece yıkılmaya başlandı. Gece yarısı yıkımı büyük tepki çekerken Antalya Barosu, "Müzenin Bir Gece Yok Edilmesi' üzerine açıklama yaptı.
Antalya Müzesi'nin Yıkımı Gece Yarısı Başladı
Baro yönetimi söze, kentin kadim tarihini temsil eden ve içerisinde 100 binden fazla tarihi eser bulunan Antalya Arkeoloji Müzesi'nin bir gece yarısı Anayasa, hukukun temel ilkeleri ve en temel yıkım kurallarına aykırı biçimde yok edilmesi üzerine zorunlu bir açıklama yapıldığına vurgu yaparak başladı.
Antalya Barosu, meslek örgütleri, vatandaşlar ve sayısı 50'yi aşkın sivil toplum kuruluşlarının aylara yayılan mücadelesine rağmen şeffaflıktan yoksun biçimde ve yetki saptırmalarıyla ilerleyen bir sürecin sonucunda, kentin en merkezi yerinde, asbest, toz ve kimyasal maddelere ilişkin gerekli idari usuller dikkate alınmaksızın ve halk sağlığını hiçe sayacak biçimde müzenin yerle bir edildiğini belirtti.
"Süreç Antalyalılardan Gizlendi"
Antalya Arkeoloji Müzesi hakkında alınan yıkım kararı ve devamındaki sürecin Antalyalılardan ve meslek örgütlerinden gizlendiği ifade edilen açıklamada, "Müzenin depreme dayanıksız olduğuna ilişkin hiçbir rapor, bilgi ve belge sunulamamıştır. Açtığımız davaya verilen cevaptan bir kez daha anlaşılmıştır ki tüm bu işlemler dahi müzenin kapatılmasından ve yıkım kararından sonra yapılmaya çalışılmıştır. Örnek vermek gerekirse Müze 16 Temmuz 2025'te kapatılmıştır. Deprem performans analizi ise 23 Temmuz 2025 tarihlidir" denildi.
Yıkım Kararı Alınan Antalya Arkeoloji Müzesi Gece Saatlerinde Yıkıldı
Baro'dan 'Hukuksuz Yıkım' Vurgusu: "Asbest Raporu da Alınmadı"
Antalya Barosu, müzenin kapatılması ve yıkılması ile ilgili birden fazla dava olmasına ve bu hafta içi yürütmeyi durdurma yönünden bir karar verileceği belirtilmesine rağmen yıkıma başlanarak, oldu bittiye getirildiğini savundu.
İnşaat Genelgesi'ne göre Antalya'da 15 Mayıs ve 15 Ekim tarihleri arasında yıkım yapılamayacağı belirtilmesine rağmen bu da kararın da görmezden gelindiğine dikkat çekilen açıklamada, "Yıkım işlemi, idarenin bu doğrultuda bir karar olmaksızın hafta sonu ve gece yarısı, yoğun bir toz ve duman eşliğinde mahalle sakinlerinin sağlığını hiçe sayarak büyük bir gürültü ile yapılmıştır. Bu hususla ilgili Muratpaşa Belediyesine haber verilmediği gibi Asbest raporu da alınmamıştır. Tüm yönleriyle büyük bir kamu zararı meydana getirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
"Antalya Tarihinde Kapkara Bir Gece"
Gece yarısı 'yangından mal kaçırma' olarak ifade edilecek bir telaşla ve şehrin her tarafında yankılanan bir uğultuyla gerçekleştirilen yıkımın 'Antalya tarihinde kapkara bir gece' olarak anılacağı belirtilen açıklamanın sonunda, "Yurttaşların yasal başvurularına cevap vermeyen, depreme dayanıklılık raporunu açıklayamayan, son güne kadar Mahkemeye evrak sunmayan, en sonunda bir firmadan temin edilmiş ve tarih itibariyle yıkım kararına dayanak teşkil edemeyecek bir raporun propagandasına yaslanan bürokratlar bu suçun asli failleridir" denildi.
“Kentin Kadim Hafızası Yok Edildi”
Antalya Barosu'nın "Müzenin Bir Gece Yarısı Yok Edilmesi Hakkında" başlıklı açıklamasının tam metni şu:
"Bu açıklama kentin kadim tarihini temsil eden ve içerisinde yüz binden fazla tarihi eser bulunan Antalya müzesinin bir gece yarısı Anayasa, hukukun temel ilkeleri ve en temel yıkım kurallarına aykırı biçimde yok edilmesi üzerine zorunlu biçimde yapılmaktadır.
Baromuzun, meslek örgütlerinin, yurttaşların ve sayısı 50'yi aşkın olan sivil toplum kuruluşlarının aylara yayılan mücadelesine rağmen şeffaflıktan yoksun biçimde ve yetki saptırmalarıyla ilerleyen bir sürecin sonucunda, kentin en merkezi yerinde, asbest, toz ve kimyasal maddelere ilişkin gerekli idari usuller dikkate alınmaksızın ve halk sağlığını hiçe sayacak biçimde müze yerle bir edilmiştir.
Başından bu yana süreç halktan ve meslek örgütlerinden gizlenmiştir.
Müzenin depreme dayanıksız olduğuna ilişkin hiçbir rapor, bilgi ve belge sunulamamıştır.Açtığımız davaya verilen cevaptan bir kez daha anlaşılmıştır ki tüm bu işlemler dahi müzenin kapatılmasından ve yıkım kararından sonra yapılmaya çalışılmıştır.
Örnek vermek gerekirse Müze 16 Temmuz 2025'te kapatılmıştır. Deprem performans analizi ise 23 Temmuz 2025 tarihlidir.Müzenin kapatılması ve yıkılması ile ilgili birden fazla dava olmasına ve bu hafta içi yürütmeyi durdurma yönünden bir karar verileceği belirtilmesine rağmen bu durum da beklenmeyerek bir oldu bitti gerçekleştirilmiştir.
İnşaat Genelgesine göre Antalya'da 15 Mayıs ve 15 Ekim tarihleri arasında yıkım yapılamayacağı belirtilmesine rağmen bu da görmezden gelinmiştir.
Yıkım işlemi, idarenin bu doğrultuda bir karar olmaksızın hafta sonu ve gece yarısı, yoğun bir toz ve duman eşliğinde mahalle sakinlerinin sağlığını hiçe sayarak büyük bir gürültü ile yapılmıştır.
Bu hususla ilgili Muratpaşa Belediyesine haber verilmediği gibi Asbest raporu da alınmamıştır.
Tüm yönleriyle büyük bir kamu zararı meydana getirilmiştir. Gece yarısı tabiri caizse "yangından mal kaçırma" olarak ifade edilecek bir telaşla ve şehrin her tarafında yankılanan bir uğultuyla gerçekleştirilen yıkım, kent tarihinde kapkara bir gece olarak anılacaktır.
Yurttaşların yasal başvurularına cevap vermeyen, depreme dayanıklılık raporunu açıklayamayan, son güne kadar Mahkemeye evrak sunmayan, en sonunda bir firmadan temin edilmiş ve tarih itibariyle yıkım kararına dayanak teşkil edemeyecek bir raporun propagandasına yaslanan bürokratlar bu suçun asli failleridir."
Antalya'nın Hafızası Yargı Kararı Beklenmeden Toza Gömülüyor!
Kaynak:Banu Yapar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.