Antalya'da Tarihi ve Kültürel Değerlere İmar Tehdidi

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, tarihi ve kültürel değerlerin hızla nüfus artışı yaşanan Antalya’da korunması ve geleceğe aktarılması çok kolay olmadığını belirterek, “Çok hızlı imara açılan alanlar, tarihi ve kültürel değerleri sürekli tehdit altında bulundurmaktadır. Bu zeminin altında nelerin olduğunu çok iyi bilerek yapılaşmaya ve imara açmak durumundayız.” dedi.
Antalya'da Tarihi ve Kültürel Değerlere İmar Tehdidi

Antalya Kent Konseyi’nin, ‘Tarih ve Kültürün Korunması’ oturumu Kaleiçi’ndeki Koç Üniversitesi Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde(AKMED) gerçekleştirildi.

Oturumun açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, yaşanılan kentte sanatı, sporu, planı birçok alanı ele alıp tartışırken, şehrin en önemli değerlerinden birinin ise kültürel değerler olduğunu ve onun anlatılması gerektiğini belirtti.

"Antalya Hep Gözde Olmuş"

Antalya’nın 300 bin öncesine ait en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu aktaran Kurt, “Bu küçücük alanda 234 antik yerleşim yeri bulunuyor. MS. 2.Yüzyılda bölgenin bugünkü nüfusla aynı nüfusa sahip olması, bu bölgenin en çok sevilen istenilen yerleşim yeri olmasından kaynaklanıyor. Antalya binlerce yıldır karmaşık, çok dilli, çok dinli, çok etnikli, çok kültürlü sosyal olarak, çok farklılaşmış yerleşim yeridir. Antalya bu kimliklerle, hoşgörü, barış, sevgi ve mutlu bir yaşam yeri olmuştur.” diye konuştu.

Kurt, Antalya’nın tarihi ve kültürel mirasının korunmasının, gelecek kuşaklara aktarılması sadece Türkiye için değil, dünya içinde büyük bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

Antalya'da Tarihi Ve Kültürel Değerlere İmar Tehdidi 2

"Tarihi Yapılar Hafızadır"

Antik kentlerden, Osmanlı dönemini izlerine, geleneksel el sanatlarından, mutfak kültürüne kadar Antalya’nın binlerce yıldır süren bir uygarlığın harmanlandığı önemli bir coğrafya olduğunun altını çizen Kurt, “Tarihi ve kültürel mirası korumak yalnızca geçmişi anlamakla kalmaz, aynı zamanda bu mirasın geleceğe aktarılmasını sağlamakta hepimizin sorumluluğudur. Tarihi yapılar sanat eserleri ve arşivler sadece birer fiziki varlık değil, aynı zamanda bir toplumun hafızasıdır. Bu değerlerin korunması sadece bir gereklilik değil, aynı zamanda gelecek nesillerin kimliklerini, köklerini anlamaları konusundan son derece elzemdir. Bütün bu güzelliklerin özelliklerin hızla nüfusunu artan şehrimizde korunması ve geleceğe aktarılması çok kolay değil. Çok hızlı imara açılan alanlar, tarihi ve kültürel değerleri sürekli tehdit altında bulundurmaktadır.” dedi.

"Yapılaşma Tehlikesi"

Yapılaşma imara açılan alanların zeminin çok iyi bilinmesi gerektiğini işaret eden Kurt, “Zemin etütlerinin yapılması gerekiyor. Bu zeminin altında nelerin olduğunu çok iyi bilerek yapılaşma ya da açmak durumundayız. Bu kültürel miras açısından da Türkiye çok büyük bir zenginliğe sahip. Antalya’da yapılaşma sürecinde değerlerin korunması gerekir. 234 antik kentin izlerini bulabiliyorsak, bizlerde bundan sonraki süreçte değerli izler bırakmalıyız.” ifadelerine yer verdi.

Oturum alanında uzman kişilerin sunumları ve soru cevapla tamamlandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.