Antalya , bizim her şeyimiz. Türkiye’nin dünyanın yetmiş yedi milletini misafir eden, tarihi, doğası ve kültürüyle yegane illerinden biri…

Maalesef değerini bilemiyoruz…

Hem Ankara eliyle hem de yerelden alınan yanlış karar ve uygulamalarla silüetini bozuyor, dokusunu tahrip ediyoruz…

Yaşayanlarını da mutsuzlaştırıyoruz…

Yaz-boz tahtasına döndü Antalya…

Yok minibüs, midibüs olsun…

Yok 2 midibüs, 1 otobüs…

500 Otobüs yetmez, 200 daha alınabilir…

Plansız programsız oy ve siyaset eksenli yapılan milyonluk kavşak ve tramvay yatırımları…

Sadece ulaşım mı…

Planlarımız da öyle…

Aynı yerde defalarca plan tadilatı yapıyoruz…

Yaptığımızı bozuyor, bozduğumuzu yeniden revize ediyoruz…

Belediye şirketlerine büfe ve sosyal tesis veriyoruz…

Bir bakıyoruz kendi işletmiyor, üçüncü şahıslara…

Keşke onlar da doğru işletse…

Olmuyor…

Plaj yapıyoruz, ilçelere, büfeler koyuyoruz merkezdeki halk plajlarını yönetmiyoruz…

Bütçemizin büyümesi ile övünürken, bütçeyi oluşturan gelir kalemlerini hayali planlıyoruz…

3’ken 5, 5’ken 100 yapıyoruz…

Ama gerçekleşme oranımız düşüyor, önceki yıla göre…

İşte 2016 bütçesi…

Öngörümüz 110 milyon, sermaye geliri; gerçekleşen 39 milyon…

Yüzde 30’larda gerçekleşme oranı…

Oysa 2015’te yüzde 286’ydı…

Düşünün aradaki uçurumu…

Korkarım bu yıl da öngörüsüzlüğün kurbanı olacak bütçe…

740 Milyon sermaye geliri bakalım ne kadar gerçekleşecek…

Yazık memleketimize…

Yapmayalım, kıymayalım…