Öncelikle hepimizin birer engelli adayı olduğumuz gerçeği asla unutulmamalıdır. Sokakta ve çevremizde gördüğümüz tüm insanların durumuna bu tür bir kaygıyla bakıyor olmamız doğrudur.

 

Hangimizin, ne zaman ve nerede nasıl bir olayla karşı karşıya geleceği bilinmez.

 

Peki konuyu bu şekilde düşünüyoruz da gerek kurumlar olarak gerek kamuoyu olarak engellilerimize gereken saygıyı, onların yaşamını kolaylaştıracak beşeri görevimizi yapabiliyor muyuz...

 

Alanya'da değişik sorunlara maruz kalmış kayda değer sayıda engelli vatandaşımız var. 

 

Kimisi görme, kimisi işitme, kimisi bedensel ve bazıları da zihinsel engelliler gurubuna dahil çok sayıda engelli, kurumlarımızdan hizmet beklemektedir.

 

En önemlileri görme engellileri. Cadde ve sokaklarda şehir bütününde gezip dolaşmak engellilerin anayasal ve evrensel hakkıdır. Ama hakkı o mağdur, masum insanlarımıza taktim edebiliyor muyuz?

 

Engellilerle ilgili hakların taktimi konusuna kaldırımlardan başladığımızda;

bir kentte kaldırımlar tüm yayaların rahat bir şekilde, güven içinde gezip dolaştığı, gitmek istedikleri mesafelere rahatça ulaşmalarını sağlayan şehir alt yapı mekanları olarak bilinir.

 

Bununla da yetinilmeyerek kaldırımlardan görme engellilerin de rahatça yararlanabilmeleri için kaldırım üzerine genelde sarı renkli bantlar yerleştirilerek rahat yürümeleri temin edilmektedir.

 

Fakat bazı kişiler araçlarını park eder, bazı esnaf da kaldırımların üzerine eşyalarını tanıtmak için teşhir alanı yaparsa hem sağlıklı yayaların bem de tüm engellilerin evrensel anayasal yürüme, serbestçe dolaşma ve bir bakıma kısa menzilli seyahat etme hakkı ellerinden almış olur…

 

Esasen dünyada uluslararası kaldırım normları denilen bir gerçek vardır. Kaldırımların ana güzergahtan yüksekliği, şehirde yaşayan insan sayısına göre kaldırım genişlikleri, kaldırımların imalatında zeminlerin kayma tehlikesinin önlenmesi için pürüzsüzlük kat sayısının belirlenmiş olması gibi kaldırım standartlarına uyularak kaldırım olgusu canlı tutulmalıdır.

 

Kaldırımlarla ilgili gerçeğe ve kriterlere uyularak sağlıklı ve engelli yayaların can güvenliklerinin korunabilmesi bakımından yukarıdaki koşullara uymak, hayati bir mecburiyettir. Her bakımdan güvenli kaldırımların imalatında esas görev sorumluluğu belediyelerimizindir.

 

Kaldırımlarımız yalnızca esnafımızın işgaliyle sınırlı değildir. Kaldırımlara park eden arabalar ve motosikletler, kurye motosikletleri de ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. 

 

Tüm sorunların çözümü kurumlarımızındır.