Erzincan İliç’de meydana getirilen küresel vaka karşısında ülkenin çığlığı duyulmaz oldu.
Uzun bir zamandan beri Erzincan'da sülfürik asit nitrik asit siyanür ve 39 ayrı asit kullanılarak altın arama ve üretme operasyonu sonunda meydana gelen ölüm, yok olma, yok edilme vakaları küresel bir hadisedir.
Sahada kullanılan binlerce ton asidin çevreye, yer üstü ve yer altı sularına, havaya dağılımı sonucunda etki alanlarını genişletmiş, kısa, orta ve uzun menzilli kirlenmelere neden olabileceği asla unutulmamalıdır.
Uzun zamandan bu yana bölgede bu vahim konuyla alakalı mücadele veren Sedat Cezayirli oğlu adındaki vatandaşın da son günlerde sesini duyamıyoruz. Diğer taraftan asitli toprakların altında eriyip giden dokuz kişinin akıbetinden de bir haber yok. Kimya ilminde bilinen asitler arasında en ağır ve öldürücü olarak bilinen üç asidin bileşkesi, yani asit sülfürik, Asit nitrik ve asit siyanürün kullandığı alanda doğayı tekrar geri kazanmak mümkün değildir.
Çünkü o bölgede bil umum çevre, ekosistem, ekolojik döngüler tümüyle yok edilmiştir. Durum bununla da sınırlı değildir. Zaman içinde milyonlarca tona ulaşan poli asit potansiyeli Güya bir çözümmüş gibi dev motorlarla ve evaporatörle aeresol olarak havaya, atmosfere
Püskürtülmektedir (Alınan bilgilere dayanarak ifade edilmiştir.) Bu nedenle daha önce de talep etmiştik. Talebimiz şu istikametteydi:
İliç'ten atmosfere püskürtülen ölüm asit aerasolları, coğrafyamızdaki hâkim rüzgarların etkisi
Nereye, kaç kilometre .mesafeye ulaştığı, atmosferdeki konsantrasyon birikimi, yerden yüksekliği, yoğunluğu, yağışlı havalarda yağmur sularıyla toprağımızın etkilenme durumu gibi, asit birikiminin çok yönlü olumsuz işlevi araştırılarak kamu oyu bilgilendirilsin şeklinde,
AKDENİZ GERÇEK GAZETESİ olarak kaçınılmaz bir yayın faaliyetimiz olmuştu. Haberin sonucuyla ilgili yansımalardan bu güne kadar bir sonuç alınamamıştır. Ulusal ve küresel manada, meselenin özeti itibarıyla bir kere daha hadisenin üzerinde durulmasında hayati önem mevcuttur düşüncesindeyiz.
Ülkemizin çeşitli bölgelerinde açık sistemle siyanürle altın arama işlevi halen sürdürüldüğü konusunda bilgiler alınmaktadır. Tümüyle dünya ülkelerinde açık sistem yasaklanmış olmasına rağmen bizim memleketimizde bu konuda bir engel olmayıp şirketler fütursuzca coğrafyamızı delik deşik ederek topraklarımızı kalıcı kirliliğe düçar etmektedirler. Kendi memleketleri olan Kanada' niçin bu şekilde altı aramıyorlar. Çünkü orada pabuç bağlı yapamazlar. Bu günkü şartlarda Afrika2da bile bu sistemin bu şekildeki faaliyetlerine izin verilmemektedir.
Esasen halen yürürlükte bulunan maden kanunu yeniden revize edilerek ülkemizin tahribatına izin verilmemeli, milli kaynaklarımız yabancılara heba edilmemelidir. SONUÇ OLARAK: İlİç'de bütünü üzerinde çok yönlü çalışma ve araştırmalar yapılarak, aynı çalışmalar atmosfer kirliliği bazında hava ortamına yayılarak, bilim insanları ve işin uzmanları tarafından bu araştırmalar sürdürülmek suretiyle kamuoyu bilgilendirilmelidir.