Dün sabah saatlerinde Korkuteli üzerinden Kaş Kalkan’a doğru yola çıktık. Her yıl yaptığımız kısa tatil için yollara düştüğümüzde hep içim acır güzel kentimizin doğasına nasıl kıyıldığını gördükçe. Bu yıl da bolca içim acıdı…

    Korkuteli için mesela. 20 Yıl öncesinin Korkuteli’nden eser yok. İlçe merkezi de mahalleye dönse de benim için köy olan yerleşim yerleri de günden güne betonlaşıyor. Elbette konut, ihtiyaç ve nüfus artıyor. Ama madem burası yayla. Yaylaya özgü mimari ve o bölgenin iklimine uygun yapı elemanları ile muhteşem alanlar yaratabiliriz…

    Hatta görev almaktan onur duyduğum Antalya İl Genel Meclisi’nin en önemli projelerinden biri de buydu. Tek katlı, her ilçenin mimarisine uygun konut projeleri yapılmıştı. İsteyene ücretsiz veriliyordu…

    Peki şimdi…

    Her yer 3-4 katlı binalarla çevrilmiş. Köylere bina dikme modası başlamış, güzel Antalyamda. Maalesef denetim de yok…

    Temiz havası nedeniyle tercih sebebi olan bölgeler de betona teslim olunca sıcaklık da artmış çevre sorunları ve beraberinde gelen su sıkıntısı…

    Aynı şey Kaş için daha ürkütücü…

    Bir turizm ilçesi olan Kaş’ın o güzelim köyleri, villa turizmine açılınca, her yıl daha çok villa kondular çıkıyor karşımıza…

    Korkuteli, Elmalı üzerinden Sütleğen’den Kalkan’a geçerken geçmişi düşünüp yine derin bir of çektim…

    Sanıyorum bu hafta İslamlar ve diğer köylerin hallerini görünce bu üzüntüm daha da katlanacak…

    Dedim ya konut olsun, villa olsun. İhtiyaç ama ihtiyacı fırsatçılıkla buluşturup katmerli betonlaşmaya gerek yok…

    Doğası için cazip ve çekici olan bölgemizi elimizle katlediyoruz…

    Aynı şey Konyaaltı’nın yaylası Çağlarca için de geçerli. Fırsatı eline geçiren dikiyor binaları. Hatta öyle ki dikey büyüme yetmiyor, yola kadar inşaat alanını genişletiyor. Bu kadar gözü doymazlığı anlamıyorum…

    Bizim de nefsimiz var. Bizim de aklımız var. Ama aklımızı kendimize değil, kentimize kullanmaya çalışıyoruz. Hatta kıt bulduğumuz aklımızla yetinmiyor, uzman akıllarıyla kente fayda elde etmenin çabasına didiniyoruz…

    O yüzden pek sevgili hemşehrilerim hep birlikte aklımızı başımıza alalım…

    Daha çok kazanacağız derken sonumuzu hazırlamayalım…

    Ve sevgili kıymetli şehreminlerimiz…

    Lütfen kırsal alanlarımız için tek katlı doğal yapı unsurlarından oluşan çevreci projeler hazırlayalım. Ücretsiz yurttaşlarımıza verelim bu projeleri…

    Antalya İl Genel Meclisi, küçücük bütçeleriyle yaptıysa bunu sizler daha fazlasını da yaparsınız…

    Bu arada söyleyeyim tatildeyim ama takipteyim…

    Dönüşte açacağım ilk dosya da sanırım yaylalardaki yapılaşma olacak…