Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in dünkü incelemeli basın toplantısını izledim.

Türel, emekliler için yaptırılan hobi bahçesi başta olmak üzere çalışmalarını, bundan sonraki hedeflerini anlattı.

Türel’in de AKP’nin ‘Hedef 3023 Vizyonu’nu öne çıkardığı incelemeli basın gezisinin ağırlık noktası Antalya’nın batısıydı..

Planlaması  2 CHP’li Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın’ın karşı karşıya getiren Batı Çevre Yolu’nun tartışmalı bölümlerini yani Çakırlar- Bahtılı-Hurma üçgenini görünce ürktüm..

1,5 kilometrelik sorunlu alan için yapılan ve yapılaşma oranını artıran imar planı değişikliğinin gelecekte Antalya’nın başına nasıl sorunla aşacağını şimdiden kestirmek zor değil.

Yapılaşma hızla deva ediyor..

Binalar ardı ardına sıralanıyor.

Türel’e bu çekincelerimi anlatarak, durumun ne olduğunu sordum..

Dedi ki , “ Bölgenin yapısını bozmadan, şu andaki yeşil dokusuna zarar vermeksizin kırsal bir planlama üzerinde çalışıyoruz. Umarım birkaç aya kadar sonuçlanır”

Ebette bir de Türel’in ‘çılgın’, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun ‘muhteşem’ adını verdiği Boğaçayı Projesi var..

Boğaçayı Projesi ile ilgili mülkiyet sorunları henüz aşılmış değil..

Kendisini “ Büyükşehir Belediyesi’nin evrak memuru’ olarak tanıtan Başkan Türel, bugün başlayacak Ankara seyahatinde problemlerin büyük ölçüde çözüleceğini söylüyor.

Türel, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün Boğaçayı Havzası’nın proje kapsamında bulunan bölümü için Antalya’ya torpil yapılacağını ve Boğaçayı için ‘Kanun Hükmünde Kararname’(KHK)yayınlanacağını belirtti..

Büyükşehir Belediye Başkanı habercilere Boğaçayı Projesi kapsamında film stüdyolarının yapıldığı alanı da gösterdi.

Oradaki manzarayı görünce hepimiz ürperdik..

Çünkü mermer firması dağı öyle bir parçalamış ki içler acısı..

Türel, bir süre önce film stüdyolarının yapımının planlandığı alanı gezdirdiği ünlü sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın mermer firmasının doğa katliamını görünce, “ Açık hava tiyatrosu hazır, adamlar size iş bırakmamış’ diyerek tepkisini gösterdiğini de söyledi.

Çakırlar bölgesindeki yapılaşma, mermer; taş ve kum ocaklarının talanı Antalya’yı yakın bir gelecekte bir doğa felaketinin olacağı sinyali olarak kabul edilmeli..

Antalya, artık aklını başına almalı..

Bodrum ve İstanbul felaketlerinden ders çıkarmalı..

Her şeyi para, her şeyi beton, her şeyi rant gözüyle görmekten artık vazgeçmeli..

Doğa ile oyun olmaz, doğa kendisine yapılan haksızlığın faturasını Bodrum ve İstanbul örneğinde olduğu gibi ödetir.

Türel, uzmanlar ve meslek odaları gibi ‘sakıncalı’ buldukları,yapılamaz dedikleri Boğaçayı Projesi’ni mutlaka gerçekleştireceklerini, çılgın projesine hizmetlerini çekemeyenlerin karşı çıktığı söylese de gerçekleri gözardı etmek olanaksız..

Bakınız Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Keleş ne diyor :

“Çılgın projenin çılgınlığı proje yapıldıktan sonra şehre saniyede 420 litre su veren Boğaçay Sondaj Kuyularının  ve bölgedeki arazilerdeki yeraltı suyunun tuzlanmasıyla ve şehrin yüzde 80’inin içme-kullanma suyunu karşılayan Duraliler Sondaj kuyularındaki yer altı suyu seviyelerinin düşmesi ve bundan dolayı tüketilecek enerji maliyetlerinin artması sonrası ortaya çıkacaktır. Bu çılgınlık yer altı suyundaki tuzlanma nedeniyle arazinin bu suyla sulanması sonucu çoraklaşmış topraklar ve yeşili kurumuş bir bölge oluştuktan sonra görülecektir. Bölge halkına sadece arazilerinin rant değerinin artacağını söylemek ve oluşacak olumsuzlukları gizlemek kamusal sorumluluğu taşıyan biz mühendis odalarına uygun davranış olmaz”

Yani Antalya’nın doğasıyla birlikte su kaynakları da çılgın projenin kurbanı olacak..

Büyükşehir Belediyesi’nin yasaların ardında dolaştığını iddia eden Ali Keleş’in şu sözleri de dikkat çekici :

“Menderes Türel yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi kurumları ve organları suç işlemeye devam ettiği sürece, “Antalya’ya İyi Gelecek” söylemini bizler “Antalya’ya Zararlıdır” söylemine döndürürüz. Hiç kimsenin  yasalara karşı suç işleme lüksü yoktur’’

Başka söze gerek var mı ?