“Hiç seçim kaybetmedim” diyerek iddiasını ortaya koymuştu Muhittin Böcek..

31 Mart akşamı da sandıktan çıkan sonuç Böcek’i haklı çıkardı..

Muhittin Böcek, kazandığı son seçimle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi çok önemli bir koltuğun sahibi oldu..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki çok farklı bir seçim süreci yaşadık..

İnanılmaz şeyler oldu..

Gerginliğin tavan yaptığı günler oldu..

Yazılı, görsel ve sözlü basında şimdiye kadar görülmemiş bir itibarsızlaştırma, karalama, ötekileştirme, karalama kampanyası sürdürüldü…

Özellikle Millet İttifakı’nın CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Muhittin Böcek ile Kepez Belediye Başkan Adayı Murat Dinç’e yandaş basının da desteği ile müthiş bir yıpratma kampanyası yürütüldü..

Koltuğunu kaptırmak istemeyen AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, son tahlilde Meclis’ten yetki almadığı halde bedava otobüs, su indirimi gibi kozlarını oynamaya çalıştı..

Antalyalılar, Türel’in oy avcılığına prim tanımadılar..

“Madem ki su indirimi olabiliyor, toplu ulaşım belirli saatlerde ücretsiz olabiliyor, 5 senedir neden yapmadın ?” sorusu ile Türel’in bu son hamlelerine itibar etmedi..

Antalyalılar, AKP’li Böcek’in hayatı kolaylaştırmadan çok, yakından bilinen sermaye gruplarına hizmeti öne çıkaran projelerine değil de, CHP’li Böcek’in halka dokunan, yaşamı kolaylaştırmayı amaç edinen ve yapılabilirlik şansı çok yüksek olan projelerini benimsediler ve Böcek’e “Antalya’yı bizim adımıza 5 yıl sen yönet’ diyerek Büyükşehir Belediye Başkanı seçtiler..

‘Projeler yarışsın’ çıkışı ile Böcek’i köşeye sıkıştırmaya çalışan, her dönemin adamı olarak bilinen Ahmet Hakan’la CNNTürk’te  düelloya çağırıp, ikilisi makasa almaya çalışan Türel, baktı ki Böcek, bu tuzağa gelmiyor, projeleri ile alay etmeye kalkıştı..

Muhittin Böcek’in ‘Halk su, halk süt, halk mama’ gibi vatandaşın yaşamını kolaylaştıracak projelerini küçümseyen bir tavır takınan Türel, Böcek’in halka dokunan projelerine Lara sahilinde içinde bin yataklı oteli de bulunan kruvaziyer limanı(geçen yıl Antalya’ya sadece bir kruvaziyer gemisi geldi), ‘Çılgın projem’ dediği Boğaçayı’nda ön protokolü için Büyükşehir Belediyesi bütçesinden 1,5 trilyon ödediği film stüdyoları projeleri, ile cevap vermeye çalıştı..

Türel’in büyük gürültü koparan Balbey Kentsel Yenileme Projesi ile Kepez Güneş Mahallesi örneğinde olduğu gibi çok katıl beton sevici projeleri de Antalyalılardan destek bulmadı..

CHP, 2014’te Mustafa Akaydın’ı aday göstererek, AKP’li Menderes Türel’e adeta altın tepside sunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni 31 Mart yerel seçimlerinde  Muhittin Böcek’le bir kez daha kazanırken,  seçim zaferinde Antalya seçmeninin  ekonomik sıkıntı, pahalılık, işsizlik gibi etkenler yanında Böcek’e olan desteği ve güveninin de payının büyük olduğunu söylemek gerekli..

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yeni başkanı Muhittin Böcek, kendisine olan sempati ve güvene şu sözlerle yanıt veriyor :

“Demokrasimiz kazanmıştır. Antalya’mız kazanmıştır. Antalya’nın yüzü güldü ”

Elbette kolay olmadı Böcek’in Büyükşehir zaferi..

Çok çalıştı, Antalya’yı sürekli turladı, herkese ulaşmaya çalıştı.

Şöyle anlatıpor Böcek, seçim zaferini :

913 mahalleye kadar gittim. Millet İttifakı'nın adayı olarak, kendisini Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı kabul eden ezanımıza, al bayrağımıza, Cumhuriyetimize sahip çıkan, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerine inanan, onun yolunda ilerleyen, Atatürk’ün askeri olan herkesin, AKP’lisinin ülkücüsünün, oy veren, geçmiş dönemde diğer partilerde il başkanlığı yapmış gönül dostlarıma çok teşekkür ediyorum"

Böcek, şu çarpıcı mesajları da veriyor :

“25 yıldır doğup büyüdüğüm bu topraklara beni başkan seçen hiç kimseyi mahcup etmedim. Çalmadan çaldırmadan bugünlere geldim. Allah'a hamdolsun. Bize yapmadıklarını bırakmamış olabilirler. Ama Mevlana'nın güzel bir sözü var; 'Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım.' Antalya bizim her şeyimiz. Bundan sonra bütün çalışmalarımız Antalyalı hemşehrilerimiz içindir”

Ben Muhittin Böcek’in başarılı olacağına inanıyorum..

Antalya’nın geleceğinin en iyi şekilde kurgulanması için de deneyimli, kaliteli, işinin ehlisi kişilerden oluşan  bir kadro kuracağını da ümit ediyorum..