Antalya’daki ormanlar, ticari kullanım için yapılan ihaleler nedeniyle risk altında. Antalya-Burdur yolunda bulunan ormanlık bir bölge, bir dizi kiralama ihalesi sonrasında başka bir ihaleye daha açıldı. Kepez Belediyesi’ne kiralanan bir alanda hali hazırda bir macera parkı bulunurken, bu alanın hemen yanında başka bir ormanlık alan daha ihaleye sunuldu. İhaleye ilk itiraz, Tarım-Orman İş Sendikası’ndan geldi.
Antalya’nın varyant çıkışında yer alan Atatürk maskının etrafındaki yaklaşık 4,37 hektarlık piknik alanı, 20 yıl süreyle kiralanmak üzere ihaleye çıkarıldı. Tarım-Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, “Bu alanda insan aktivitesini artıracak yeni izinlerin verilmesi, felaketi davet etmek anlamına gelir” diyerek, Anayasa’nın 169. maddesinde belirtilen ‘Ormanlar amaç dışı kullanılamaz’ ilkesini hatırlattı.
'ALAN DA İŞGALLER DE VAR'
Antalya-Burdur yolunda, 4,37 hektarlık bir alanın 20 yıl süreyle kiralanması ihalesinde, ‘1 Adet Kepez Konaklamasız Orman Parkı’nda bulunan gelir getirici tesislerin (1 adet Kır Kahvesi, 1 adet Kır Lokantası, 1 adet Yöresel Ürünler Satış Yeri, 1 adet Büfe, 1 adet Macera Parkı) işletme hakkının’ kiralanması için tahmini bedel 1 milyon 193 bin 20 TL olarak belirtildi. Piknik alanının kiralanmasının ardından, yapılacak işletmeler nedeniyle, ormanın bütünlüğünün bozulacağı ve yangın riskinin artacağı ifade edildi. İklim değişikliğinin hızla arttığı Türkiye’de, orman bütünlüğünün bozulması ve yangın riski nedeniyle, söz konusu alanın orman varlığına tehdit oluşturduğu belirtildi. İhalenin 22 Şubat 2024 Perşembe günü saat 11.00’de Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda yapılacağı duyuruldu. İddialara göre, söz konusu alanda işgaller de bulunmaktadır.
'KAMU YARARI ADIYLA RANT'
Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, söz konusu ihale hakkında şunları söyledi: “Geçmişte, 6831 sayılı Orman Kanunu ve Anayasa’nın 169. maddesine bağlı kalarak, ormanlardan yüksek kamu yararı gözetilerek izin verilebiliyordu. Ancak AKP iktidarı ile birlikte, yüksek kamu yararı ifadesi kamu yararına dönüştü. Her türlü faaliyet kamu yararı olarak ifade edilmeye başlandı. Bu durum, orman alanlarının amaç dışı kullanımını hızlandırdı ve 2018’de 6831 sayılı Orman Kanunu’nda yapılan değişiklikle, orman alanlarının orman dışına çıkarılması yetkisi Cumhurbaşkanı’na verildi. Bu durum, Anayasa’nın 169. maddesinin ihlal edildiği anlamına gelir.”
'İNSAN VARSA RİSK FAZLADIR'
Genel Başkan Şükrü Durmuş, “Orman, hem faunası hem de florasıyla bir bütündür. Son dönemde, maden izinleri, kent ormanı adı altında verilen izinler, taş ocakları ve çeşitli turizm tesisleri için verilen izinler, ormanları giderek tahrip ediyor. İklim Değişikliği göz önüne alındığında, orman yangınlarının giderek artması ve bu konuda yangına hassas bölgelerin korunması gerekirken, bu bölgelerde insan hareketini artıracak piknik alanı veya günübirlik tesis şeklinde verilen izinler, yangınları tetikler. İnsan hareketinin fazla olduğu yerde risk fazladır” dedi.
'ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZMAYIN'
Şükrü Durmuş, “Antalya Kepez’deki izinler, bu türden bir izin örneğidir. Belki o alan zaten işgal altındaydı. İhale yapabilirsiniz, ihaleye karşı çıkmıyoruz ama yöntem hatalıdır. Çünkü ormanlar, bir bütün olarak düşünülmeli ve korunmalıdır. Akdeniz bölgesinde bu tür izinler, ormanın daha fazla zarar görmesine neden olacaktır. Bu konuda verilen izin, bizim görüşümüze göre doğru değildir. Akdeniz bölgesinde, insanların sosyal etkinliklerini gerçekleştirebileceği birçok alan bulunmaktadır. İnsanlar, özellikle Antalya gibi zengin şehirlerde, orman anlamında bu alanlarda sosyalleşebilirler. Burada insanların aktif olması, orman yangını riskini artıracaktır. Akdeniz’de her geçen yıl yangın riski artmaktadır. Bu alanda insan hareketini azaltacak önlemler alınması gerekirken, yeni izinlerin verilmesi, felaketi davet etmek anlamına gelmektedir. Bu nedenle, bu konuyu doğru bulmuyoruz. Ormanın bütünlüğü bozuluyor. Yangın riski artıyor. Birileri kazanacak diye orman tahrip ediliyor” ifadelerini kullandı.
