Bugün 30 Ağustos, Büyük Zaferin 97’nci yıldönümü..
Dünyayı şaşkına çeviren, düşmanları kıskançlıktan
çatlatan bir ulusun bağımsızlık adına verdiği destansı mücadelenin yıldönümü.
Onurla, coşkuyla, gururla kutlamamız gereken bir ulusal
bayram.
Ancak bir avuç vatanseverin dışında, bir avuç
ulusalcıların dışında bu onuru, gururu, coşkuyu yaşayanların sayısı ne yazık ki
giderek azalıyor.
Ulusal bayramları kaldırmak, halkın kutlama coşkusuna son
vermek için olağanüstü bir çaba içinde olanların hedefine ulaşıyor olması
gerçekten çok üzücü ve düşündürücü.
Çok değil birkaç
yıl öncesine kadar 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Antalya ay yıldızlı bayraklarla
süslenir, vatandaşlar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman mensuplarını geçit
törenlerinde heyecandan yerlerinde duramazlar, gözyaşlarına hakim olamazlar,
Mehmetçiği alkışlamaktan avuçları kızarırdı.
Bununla de
yetinmeyen vatandaşlar, yerlerinden fırlayıp Türk Ordusu'nun şerefli
mensuplarına sarılır, Ulusal Kurtuluş Savaşı'na olan minnet duygularını ifade
etmekten çekinmezlerdi.
Aynı tablolar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor
Bayramı'nda da yaşanırdı.
Ulusal bayramlar, bizim ulusal onurumuzdur.
Ulusal bayramlar yoktan var edilen, kendinden sayıca ve
teknolojik açıdan çok güçlü ülkelere karşı 7'den 77'ye verilen inanılmaz bir
kurtuluş mücadelesinin övünç günleriydi.
Artık ulusal bayramların coşkusunu eskisi gibi yaşayamaz
olduk.
Oysa Atatürk ve
silah arkadaşları Tam Bağımsız Türkiye için hayatlarını ortaya koydular.
'İmkansız'
denileni başarıp düşman çizmelerini Anadolu topraklarından bir daha
gelmeyecekleri şekilde söküp attılar.
Düşmanı da 'Gavur İzmir'de denize dökerek dünyayı
titreten bir zaferin mimarı oldular.
Uluslar tarihleri ile övünür..
Uluslar, tarihlerini onur ve gururla sahiplenirler,
yaşatıp, gelecek kuşaklara emanet etmek için de hiçbir engeli tanımayan bir
anlayışı ulusal birlik ve bütünlük içerisinde kabul ederler.
Ulusal bayramları da bu anlayışla kutlarlar.
Modern Türkiye'nin
kurucusu kahraman asker, muhteşem diplomat, Türkiye'nin Başöğretmeni Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos
Zafer Bayramı ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı şöyle anlatıyor :
"Afyonkarahisar-Dumlupınar
Meydan Muharebesini ve ondan sonra düşman ordusunu tamamıyla yok eden veya esir
eden ve kılıç artıklarını Akdeniz'e, Marmara'ya döken harekatımızı açıklayıcı
ve vasıflandırıcı söz söylemeyi gereksiz sayarım. Her
safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış
olan bu harekat Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve
kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk
milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri
yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve
bahtiyarlığım sonsuzdur''