Yıllar geçiyor ama sözde gelişmiş ülkelerden önce atılan kadın hakları konusundaki kazanımlarımız geriliyor. Siyasette, ekonomik yaşamda, bilimsel arenada, sanatta, sporda çoğalacağımıza azalıyoruz. Azların başarısıyla gururlanıp günü geçiriyoruz…

 

Yetişmiş insan gücüyle cumhuriyetin ilk yıllarında imrenilecek başarılara imza atan ülkemizde artık kadına şiddet var, aşağılama var, kadını yaşamdan geri çekme var…

 

Söylemde eşitliğe inanmayanlardan eşitlik adımı beklemiyoruz da memleketimizin o aydın zihinlerine ne oldu…

 

Kör, sağır, dilsiz misali herkes geriye gidişi izliyor bir şekilde. Hal böyle olunca da atılan en basit adımlar bile mutlu ediyor kadınları, insanları…

 

İşte o adımlarından biri de Antalya’da toplu ulaşımda hayata geçirilen saat 22.00’den sonra kadınların durak dışı inip binmesine dönük karar çıktı. Karar mutluluk verdi. Çünkü yeterli aydınlatması olan güzergahlarda inip karanlıkta evine giderken her türlü tacize maruz kalıyordu kadınlar…

 

Gerçi mesele burada sadece kadının değil herkesin güvenli ulaşımını sağlamak…

 

İnsanların taciz edilme korkusunun olmaması…

 

Kadınların güçsüz gösterilmemesi…

 

Bozulan zihniyet sonrası şehir zorbaları, sapıkları yüzünden kadınların güvenli yolculuk etmesini sağlayacak bu tedbir alınmak zorunda kalıyor…

 

Oysa keşke hiç buna gerek olmasa…

 

İşte bunun için eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğiyle yetiştirilmeli gençlerimiz…

 

Ne güzel söylemiş Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanımız Ayla Yüksel; Kadınların güçsüz gösterilmesine karşıyım…

 

Evet, ben de…

 

Ama kadınların güçlü olduğu ülkemizde, kadının gücünü hissettirmeye ihtiyacı var…

 

Sanıyorum kadından korkan bir kitle var…

 

Hani geçtiğimiz günlerde de Antalya’ya geldi…

 

Kadının insan, insanların eşit olduğunu bıkmadan söylemeye devam…

 

Bu vesileyle kentin varoşlarında kadınları, kızları güçlendirmek için her zaman çalışan ve bu yıl da eğitime başlayan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneğimize teşekkürler…

 

İyiki varsınız…

 

İyiki varız…