Çevre aktivistleri Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu’nun hunharca katledilmesi Antalya ile birlikte Türkiye genelinde ve yurt dışında öfke yarattı, tepkiler çığ gibi büyüdü, çevre duyarlığı bir kez daha ö plana çıktı.

Katil zanlısı itiraf etmiş ola da Büyüknohutçu çiftçi cinayetinin esrarı çözümlenmiş değil..

Kimse çevreci çiftin 2 bin lira için öldürülmüş olacağına inanmıyor..

Herkeste bu cinayetin arkasında birilerinin olduğu düşüncesi hakim..

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, hepimizin düşüncelerine tercüman olarak şunları söylüyor:

“Bu işin peşini bırakmayacağız

Elbette bırakmayacağız..

Sıradan bir cinayet gibi üstünün örtülmesine,unutturulmasına izin vermeyeceğiz..

Antalya gibi doğa katliamlarının olanca hızıyla sürdüğü, buna karşılık direnişlerin de devam ettiği bir bölgede, Büyüknohutçu cinayetlerinin çevrecilere tehdit anlamına geldiğini de gözardı etmemek gerekli..

Sizlerle Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun mücadele arkadaşı, Antalya’da her direnişinin, eylemin en önündeki isimlerden olan Recep Durmasür’ün sosyal paylaşım sitesi facebook’tan yayımladığı son derece anlamlı, duygu yüklü mesajını paylaşmak istedim..

Recep Durmasür, kadim dostu  Büyüknohutçuların katiline şu mesajı gönderdi :

“Hücren de rahat mısın ? İçinde zerre kadar insanlık duygusu olmayan yaratık, işlediğin bu hunharca cinayetten mutlu musun ? Katlettiğin o güzel insanları ebedi istirahatgahlarına binlerce kişi uğurlarken, 85 yaşındaki annesinin tekerlekli sandalyeyle oğlunun ve gelininin tabutuna sarılıp gözyaşlarıyla ağıtlar yaktığını mı, cami avlusunu feryatlarıyla çınlatan ablalarının fenalaşıp hastaneye kaldırışlarını mı, damadının ve yeğenlerinin bunları sakinleştirmek için nasıl çaba harcadıklarını mı ve hele hele olayın şokumda olan pırıl pırıl üç kızının boş, anlamsız bakışlarla olan biteni anlamaya çalıştıklarını mı, bir anda bir manyağın hayattan kopardığı anne ve babalarının bir daha kendilerine kızlarım, güzellerim diye sarılamayacaklarını mı ? neyi anlatayım sana! Çünkü anlamasınız..

Sen sadece Ali ve Aysin’in katili değilsin.. Sen aynı zamanda hasa dediğin eşinin de, çocukların var mı bilmiyorum onların da anne ve babanın da katilisin..Sen sadece Ali ve Aysin’in katili değilsin.. Aynı zamanda kızlarının, annelerinin, abalarının, eniştesinin, yeğenlerinin insan ve doğasever binlerce insanın da katilisin..Yani sen seri katilsin..

Definden sonra kızının okuduğu o mütevazi ama çok anlamlı ve kararlı bildiride olduğu gibi, bundan sona rahat olamayacaksın. Senin arkanda kimlerin olduğu, doğa katili azmettiricilerinin kendi çıkarları için seni nasıl bir canavara dönüştürdüklerini er ya da geç ortaya çıkaracağız. Rahat uyuyun güzel insanlar.. Mücadeleniz, mücadelemizdir”

Eline,yüreğine sağlık Recep Durmasür..

Çok dokunaklı, bir o kadar anlamlı bir mesajdı..

Ali Ulvi-Aysin Büyüknohutçu çifti çevre direnişlerinin bayram ismi oldular.

Kimi çevreler ve yandaşlar onları ‘Her şeye karşı, istemezükçü’ ilan etse de, her fırsatta hedef tahtasına koysu da onlar mücadeleden yılmadılar, tehditlere pabuç bırakmadılar, bir takım kirli teklifleri ellerinin tersiyle ittiler..

Bize çok değerli bir bir miras bıraktılar.

Onlar her zaman kalbimizde olacaklar..

Direnişin, eylemin, mücadelenin sembolü olarak asla ve asla unutulmayacaklar..

Antalya’yı işgal etmekte kararlı olan rantçılar ile onların yerli işbirlikçilerine karşı mücadelemiz devam edecek..

Antalya’nın doğasına, kaynaklarına kirli çıkarları için göz koyanlara karşı mücadele bundan sonra daha da anlamlı, daha da kararlı olacak..

Siz rahat uyuyun.

Işıklar yoldaşınız olsun.

Mücadeleniz, mücadelemizdir..