Uğur Mumcu, Bahriye
Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı katledilen
aydınlarımızdan sadece birkaçı. Karanlığa sürüklenmek istenen ülkemizde bir
ışık yakmak için toplumun önünde yürüyen ve gelen tehlikeye karşı halkı ve
yönetimleri uyaran önderler maalesef suikastla hayatımızdan koparıldı…
Kolay yetişmeyen demokrasi aşığı, memleket sevdalısı aydınlarımızın ne yazık ki suikaste kurban gitmesi zaten derin bir yarayken, başka bir yara da cinayetlerin aydınlatılmaması…
Sanıyorlar ki bedenleri ölen insanlarla fikirler de ölür…
Ölmez, ölmeyecek de…
Çünkü bizler demokrasi ve devrim şehitlerimizin yaktığı meşaleyi taşımaya ant içmiş bir nesiliz. Öyle ki Kışlalı Hocam’ın katledilişini yaşamış, acısını hala bugün hisseden biriyim…
Nasıl ki onlar ne
pahasına olursa kalemlerini satmadılar, susmadılar. Ben de benim gibi binlerce
kalem de susmayacak, durmayacak. Bizim mücadelemiz memleket ve halkımız için….
Kimsenin ve hiçbir gücün kuklası, kalemi olmayacağız…
Çünkü Uğur Mumcu’nun dediği gibi; Bir topIumböyIe çöker işte. DevIetin yerini kaba kuvvet aIır, susuIur!
Yasanın yerini din aIır, korkuIur! YoIsuzIukIar, cinayetIer birbirini izIer,
eIIerkoIIarbağIanıpgötürüIür!...
Hepimiz yine üstadımız
Mumcu’nun deyimiyle sadece konuştukIarımızşeyIerdendeğiI, sustukIarımızdan
sorumluyuz…
O yüzden güçten yana olup yalaka, dalkavuk olmayacağız…
Ve rahmetli Hocam’ın da dediği gibi ne din ne Atatürk üzerinden nemalanacağız. Derdimiz sadece bir devrim olan Kemalizmi yaşam şeklimiz haline dönüştürmek olacak…
Ne diyordu Kışlalı Hocam; Kemalizm, tıpkı liberalizm ve sosyalizm gibi, bir devrim ideolojisi olarak doğmuştur…
O halde devrimize sahip çıkmak hepimizin görevi…
Gazeteci, yazar, akademisyen, hukukçu vs…
Bugün Antalya Barosu, Adalet Nöbeti tutuyor…
Ne güzel…
Adaleti, demokrasi hep birlikte tesis edene ve yüceltene dek mücadelemiz sürecek, söz…
Bu duygu ve düşüncelerle başta Hocam nezdinde tüm demokrasi şehitlerimizi, devrim şehitlerimizi saygıyla ve özlemle anıyorum…
Meşaleniz bizde…
