Hakim karşısına çıkarılarak yaşadığı dehşet anlarını anlatan
Melek İpek’in ifadesi Türkiye’nin en aktif kadın dayanışma ve savunma
derneklerinden Şule Çet Dayanışma Platformu tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
İşte o ifadeler…
"Defalarca karakola ifade verip rapor almayı istedim.
Ramazan bana "sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir
çıkarım, döndüğümde seni de bu çocuğu da öldürürüm” diyerek tehdit etti.
Hep şiddet gördüm. 'Seni buracıkta öldürüp kıyma yapar köpeklere
yediririm, kimse senin izini bile bulamaz' diyerek tehdit edildim. Bana 'Son
duanı et kelimeyi şahadet getir' dedi. Tüfeği bana doğrulttu. Ben de
öldürmemesi için yalvardım.
Tüfeği ateşleyeceğini anlayınca çocuklarımın önüne geçtim.
İki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Eşimin elindeki tüfeği elimle ittim,
amacım çocuklarımı uzaklaştırmaktı. Bu esnada eşim ateş etti, çıkan mermi
camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık.
Eşim tekrar tüfeği bana doğrulttu, ben tekrar öldürmemesi
için yalvardım. Bu sefer tüfeği çocuklarımıza yöneltti. Beni "Sana önce
çocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni öldüreceğim' diye tehdit etti.
ÖZ ÇOCUKLARINI ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
Ben iki kızımın eşim tarafından öldürüleceği düşüncesi ile
çok korkup kızlarımın üstüne kapandım. Bu sefer tüfeğin dipçiği ile kafama
vurdu. Bundan dolayı gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım.
Beni saçımdan sürükleyip başka odaya götürdü yumruk ve tekme
ile yüzüme vücuduma vurdu. Telefonu aldı kafama ve yüzüme telefonla vurdu.
Çığlık attığım için susmamı söyledi ve boğazımı şiddetle sıktı. Bunun etkisiyle
gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu, karardı.
Kafama aldığım darbelerden sonra bayıldım. Gözümü açtığımda
ellerim kelepçeliydi. Boynum ellerime, ellerim ayaklarıma, eşimin avda
kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde kendimi banyoda
buldum.
Kendime biraz geldiğimde eşimin ben baygınken tecavüz
ettiğini acıyla hissettim. Bu arada ben üşüdüğüm için tir tir titriyordum. Eşim
ise banyoda bir şey olmamış gibi duvarları yıkıyordu. Duvarda kan izlerim vardı
bunları yıkıyordu.
Ben yerde cenin pozisyonunda beklerken. Sol göğsümün altına
bıçağı dayadı, sol eli bıçağı tutuyordu. Sağ eliyle baskı yapıp bana 'Buranın
biraz daha altından bıçaklarsam ciğerine girer, biraz üstüne sokarsam kalbini
delerim daha çok acı çekerek ölürsün’ dedi.
"GÜNDÜZ ÖLDÜRÜP PARÇALAYACAĞIM"
Ben o an bıçakla keseceğini hissettim sürekli ağlayarak
öldürmemesi için yalvarıyordum. Çığlık atıp yardım isteyemiyordum, çünkü
bağırdığım takdirde öldüreceğim yönünde tehdit etti. ‘Seni öldüreceğim
çocukları da buraya yatıracağım’ dedi.
Tekrar kelepçeyi getirdi kaçmaya yeltendim ancak
başaramadım. Beni yakaladı ellerim arkada olacak şekilde çok sıkı kelepçeledi.
Kelepçeyi çıkarmasını istedim. Bana 'Sessiz ol yoksa balkondan atarım seni.
Gecenin karanlığında değil gündüz öldürüp parçalayacağım' dedi.
Ellerim kelepçeli olmasına rağmen silahı elime aldım. Derdim
bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı.
Eşimle yüz yüze geldik. Aniden üstüme atılmaya kalkıştı. Bir
arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı. Ben önce öldüğümü düşündüm.
Hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradım. Eşimi vurduğumu acil jandarma ve
ambulansa haber verilmesini istedim."
(İHA)