Her gün bir cinayet, her gün bir istismar. Acıya dayanacak hali kalmadı anaların, evlatların, eşlerin, arkadaşların, akrabaların. Siirt’te bir aya yakın tecavüze uğrayıp ölen kızımızın acısı yüreğimizi kanatırken, Gaziantep’te Duygu’ya yanarken, Antalya’dan kara haber geldi…

Yine kadın cinayeti, yine katil eş. Yıllarca aynı yastığa baş koyduğu eşi tarafından en mutlu gününde katledildi, Dudu…

Daha 40’ındaydı. Uzun süredir ayrı kaldığı eşiyle, evladının düğünü için bir araya gelmiş hatta kızının hatrına dans bile etmişti…

Ama olan oldu…

Neden, niye, nasıl bilmiyoruz. Tartışıldı. Ve tartışma kanlı bitti, can gitti, insan gitti…

Şimdi arkasından katilinden türlü iddialar gelecektir. Ceza hafifletici gerekçeler bulunacaktır…

Bir de takım elbise giyilip, “Pişmanım” denilecek…

Ama Dudu, geri gelmeyecek…

Birlerinin ‘siyasi rant, oy toplama’ tartışmaları da kabak tadı verdi. Giden canlara yanarken, bu pazarlıkların odağında olmayı kabul etmiyor; kadın…

En temel insan hakkı, yaşam alanına saygı istiyoruz…

Tek dileği yaşamak kadının…

Daha özgür, daha demokratik bir yaşam elbette isteniyor ama bunun için kadını yaşatmamız lazım…

Taciz hız kesmiyor…

Tecavüz, bitmiyor…

Kadın, çocuk en çok 3’üncü sayfa haberlerinde karşımıza çıkıyor…

‘Kadınlar ölmesin’ dedikçe, ölümler bitmiyor…

Ve gelinen noktada ne acıdır katil ortada yok…

Yakalansa da az bir cezayla dışarıda…

Tecavüzcü zaten rahat, kendinden emin…

Mağdurun ailesine rest çekecek cürette…

Şimdi biri bana çıksın, iktidarı muhalefeti anlatsın durumu…

Oyu moyu bırakın artık…

İnsanları nasıl yaşatacaksın onu anlatın…

Masalı bırakın…

Geçin bunları…