Çanakkale Kazdağları’ndan sonra Antalya’nın İbradı
ilçesinin Karamıklı Yaylası’nda başlatılan çevre direnişi ve nöbeti 10’uncu
gününü tamamladı. İbradılar ve Antalya ile birlikte yurdun çeşitli
bölgelerinden gelen çevreciler, su kaynakları ile asırlık sedir, ardıç ve ladin
ormanları ile yılkı atları ve dağ
keçilerinin doğal yaşam olanı cennet
Karamıklı Yaylası’nın ranta kurban edilmesini önlemek 2 Eylül Pazar günü
başlattıkları çevre direnişi ve nöbetini sürdürüyor. Cennet Karamıklı
Yaylası’nın mermer ocağı işletilerek cehenneme dönüştürülmesini önlemekte
kararlı olan bölge halkı ve çevreciler, direnişin ve eylemin 10’uncu gününde
mermer ocağına yol açmak için ‘seyreltilme’ bahanesiyle sürdürülen ağaç
katliamı için suç duyurusunda bulundu, mermer ocağı için verilen ‘ÇED raporu
gerekli değil’ kararının iptali için de Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
HALK VE ÇEVRE OLUMSUZ ETKİLENECEK
Karamıklı Yaylası’nda açılacak mermer ocağının bölge
halkı ve çevreyi olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle İbradı sakinlerinden Mustafa
Yedek, Pakize Eski, Nazire Koparan ve Zehra İldaş tarafından Antalya Bölge
İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Dava dilekçesinde İbradı ilçesi Karamıklı
mevkisinde su kaynakları, sedir, ardıç ve ladin ormanları ile dağ keçilerinin
doğal yaşam alanı içinde 99.9 hektarlık sahanın yaklaşık 185 bin metrekarelik
kısmında, mermer sanayi firması tarafından mermer aranması ve mermer ocağı
işletme faaliyetine ilişkin Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğü'nce verilen 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali istendi.
Davacıların avukatı Münip Ermiş, "Bu firma da 18.5 hektar gösteriyor;
ancak ruhsat alanı 99.9 hektar. Geçen temmuz ayındaki iptal kararını da bu davada
emsal olarak gösterdik" dedi.
EVLERE VE BAHÇELERE ÇOK YAKIN
Avukat Ermiş tarafından mahkemeye sunulan dilekçede,
açılacak ocağın, Yukarı Mahalle'deki konutlara 500 metreye kadar yakın olduğuna
dikkat çekilerek, ocağın hemen yakınında meyve sebze bahçeleri bulunduğu,
ormanlık ve sulak alan üzerinde mermer ocağının doğrudan yaşamı olumsuz
etkileyeceği, bölgenin doğal yapısını bozacağı ve su kaynakları için büyük risk
oluşturacağı belirtildi.
TESCİLLİ NEFES ALANI
UNESCO'nun Dünya Miras Listesi Türkiye Birimi tarafından
da 2 yıllık değerlendirmeyle hazırlanan 'Aday Doğal Alan' önerileri listesinde
olan bölgenin, özel korumalı alan kabul edildiği belirtildi. Bölgenin doğal
açıdan koruma alanı olduğu gibi dünyanın en rahat nefes alınabilir alanlarından
olarak tescillendiğine dikkat çekildi. Toroslar'ın bu bölgesine özgü çok
sayıda endemik bitki içerdiği, projenin endemik bitkilere, yöredeki arıcılık ve
hayvancılık faaliyetlerine zarar vereceği vurgulandı. Dağ keçileri ve yılkı
atlarının doğal yaşam alanı olan bölgenin, hayvancılık yapan Yörük nüfusun
otlak alanlarını da içerdiği, yüksek önemde temiz ve içilebilir su kaynakları
barındırdığı, kuraklaşma tehdidine karşı bu kaynakları korumanın büyük önem arz
ettiği vurgulandı. Bölgenin aynı zamanda alternatif turizm alanı konumunda
olduğu da belirtildi.
BELEDİYE BAŞKANI’NDAN İMALI GÖNDERME
Öte yandan Karamıklı Yaylası’nda mermer ocağı açılması
kararına sert tepki gösteren ve çevre direnişi çağrısında bulunan İbradı
Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru, İbradı’ya gelen mermer ocağı firmasının
yetkililerine sosyal medya aracığıyla imalı bir göndermede bulundu. Başkan
Küçükkuru, şu paylaşımı yaptı: “Duyduk ki mermer
patronları toplanmış İbradı’ya gelmiş. Kesilen ardıç ve sedir, Toros köknar
ağaçları onları rahatsız etmemiş ki rahat rahat okey oynayıp çay içmişler. Geldikleri
gibi gidecekler bugün. Karamıklı’da endemik olan ardıç ve Toros köknar
ağaçlarını kesenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” (İbrahim AKKAYA)