Kadınlardan Diyanet’e rest: “Kıyafetimize, hayatımıza karışamazsınız"

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1 Ağustos hutbesinde kadınların kılık kıyafetine karışılması, 15 Ağustos hutbesinde mirasta kadınların erkek kardeşlerinin yarısı kadar pay alması gerektiğinin ilan edilmesi ve 12 Eylül’de yayımlanan son hutbede “meşru nikâhla aile kurma” çağrısı kadın örgütlerinin tepkisini çekti.
Kadınlardan Diyanet’e rest: “Kıyafetimize, hayatımıza karışamazsınız"

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1 Ağustos hutbesinde kadınların kılık kıyafetine karışılması, 15 Ağustos hutbesinde mirasta kadınların erkek kardeşlerinin yarısı kadar pay alması gerektiğinin ilan edilmesi ve 12 Eylül’de yayımlanan son hutbede “meşru nikâhla aile kurma” çağrısı kadın örgütlerinin tepkisini çekti. Son hutbede aileye yönelik tehditler “fıtrata aykırı sapkınlıklar, nikâhsız birliktelikler, çıplaklık, teşhircilik, zina, boşanma, öfke ve şiddet, alkol, kumar ve madde bağımlılığı” olarak sıralandı. Bu tehditlerin kaynağı olarak ise “küresel lobiler ve çıkar çevreleri” gösterildi. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), hutbelerin kadınları hedef aldığını belirterek sessiz kalmayacaklarını açıkladı.

“Kadınlar annelik ve iffete sıkıştırılıyor”

EŞİK, Diyanet’in kadınların toplumsal rollerini yalnızca “annelik, eşlik ve iffet” ile sınırlandırdığını, kadınların ve LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık taleplerinin ise “fıtrata aykırılık” söylemiyle şeytanlaştırıldığını ifade etti. Açıklamada, “Hutbede yer alan ‘çıplaklık ve teşhircilik’ referansı, Manifest grubuna açılan soruşturmaya açık bir göndermedir. Bu durum, kadınların kamusal alandaki varoluşunun dahi kriminalize edilmek istendiğini göstermektedir” denildi.

“Sorunların kaynağı eşitlikçi aile modeline saldırı”

Platform açıklamasında, iktidar ve Diyanet’in aileyi güçlendirmek yerine eşitlikçi aile modeline saldırdığı belirtildi. Kadınların sırtına yüklenen ücretsiz bakım sorumluluğu, kamusal eğitime ayrılmayan kaynaklar, artan çocuk işçiliği, yaygınlaşan sanal bahis ve uyuşturucu sorunları ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yarattığı cezasızlık iklimi vurgulandı. Ayrıca boşanma aşamasındaki kadınların özel olarak hedef alındığı, Başak Gürkan Arslan’ın bu hafta kocası ve kayınpederi tarafından kızının gözleri önünde katledilmesinin cezasızlık algısının ağır sonuçlarını ortaya koyduğu ifade edildi.

“Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz”

Kadınlar adına yapılan açıklamada, “Hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kıyafetimize, sanatımıza, yaşam biçimimize karışmanıza izin vermeyeceğiz. Diyanet’in ve siyasi iktidarın kadınları susturma, görünmez kılma ve ikincilleştirme çabalarına karşı susmayacağız” denildi. EŞİK, Diyanet’in derhal Anayasal sınırlarına çekilmesi ve kadınların haklarını hedef alan hutbelerden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklama, “Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi dün olduğu gibi bugün de sürecektir. Hayatlarımızdan, haklarımızdan, hayallerimizden vazgeçmiyoruz” sözleriyle son buldu.

Kaynak:Buse Yeşil

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.