Tabip Odası Antalya Şubesinde Dr. Sevtap Velipaşaoğlu, Dr.
Fatmagül Aslan ve Dr. Esin Özatalay, kadın ve çocuk istismarında farkındalık
konulu panelde bir araya geldi. Antalya Tabipler Odasında gerçekleşen panele
Tabip Odası üyeleri, baro avukatları ve doktorlar katıldı. Çocuk istismarı
hakkında konuşan panelistler, yapılan anket araştırma ve istatistiklerin hiçbir
zaman gerçeği yansıtmadığını her zaman çıkan rakamlardan daha fazla olduğuna
vurgu yaptı.
KOLAY BİR REÇETE
YOK
Dr. Sevtap Velipaşaoğlu, çocuk istismarı ve ihmalinin
risklerini, etmenlerini ve türlerini anlattığı panelde üç çeşit istismarın
olduğunu kaydetti. Duygusal, fiziksel ve
cinsel olmak üzere istismarın üçe ayrıldığını vurgulayan Velipaşaoğlu, bunların
birbirleri ile bağlantılı olduğunu söyledi.
Velipaşaoğlu, “Çocuk istismarı ve ihmali dünyada ve ülkemizde
yaygın bir sorundur. Kısa ve uzun vadede çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal,
sosyal gelişimini etkiler. Sorunun çözümünde kolay bir reçete yok. Sağlık
profesyonelleri sorunun fark edilmesi ve çözümünde önemli role sahiptir’’ dedi.
İLERLEME KAYDETTİK
Dr. Fatmagül Aslan ise Adli Tıp doktoru olduğunu ve Çocuk
İzleme Merkezleri (ÇİM)’lerden bahsetti. ÇİM’lerin çocuk istismarını önleme ve
istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir müdahale edilmesi için
eğitimli kişilerden oluşan bir ekiple çocuk istismarını önlemeye yönelik
kurulduğunu söyledi. Aslan,’’ÇİM’ler 2010 yılında Ankara’da kuruldu. Şimdi ise
28 ilde 31 merkezimiz ver. Antalya da ise Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Bünyesinde 2013 yılında kurulduğunu ve bugüne kadar bir çok kişiye
yardımlarımız sürmekte” diye konuştu.
Aslan ÇİM’e ulaşabilmek için şu aşamalardan geçilmesi
gerektiğini belirterek, “Cumhuriyet Savcılığına bilgilendirilmesi ile
başlamaktadır. Daha sonra çocuk ÇİM’e nakil edilir. Savcı ve avukat gelir. Adli
görüşme sonrası merkezde bulunan adli tıp uzmanı tarafından adli muayenesi
yapılır ve raporu hazırlanır” ifadesini kullandı.
BUZ DAĞININ
GÖRÜNEN YÜZÜ
Dr. Esin Özatalay, kendisine gelen hastalardan örnekler
vererek çocuk istismarının önemini bir kez daha hatırlattı. Özatalay, “Bana
gelen hastaların yüzde 90’ı cinsel istismara çok yakını tarafından
uğradıklarını anlatırlar. Yani ensest ilişki yaşamış hastalar oluyorlar’’ dedi.
Özatalay, “Adalet Bakanlığı’nın 2014 yılı ceza istatistiklerine göre 40 bin ’çocuğa
taciz’ davası mevcuttur. Mevcut mahkumiyet ise 13 bin civarıdır. Ve bu rakamlar
sadece kayda geçenler yani buz dağının sadece görünen yüzü” dedi. Özatalay, istismarın çok eski zamanlara
dayandığını ve zümresinin yüksek yani din adamları ya da kralların bu tür
istismarları sürekli gerçekleştirdiklerini anlattı. Senem KÖR