İnşaat Mühendis Odası (İMO) Genel Başkanı Cemal Gökçe, dört mevsimi yaşayan dünya kenti Antalya’nın gözbebeğimiz gibi korunması gerektiğini belirterek, “Vicdanlara seslenmek ve Antalya’yı ranta teslim etmemek lazım. Bunun tarihi bir misyon olduğu kesinlikle unutulmamalı” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendis Odası (İMO) Genel Başkanı Cemal Gökçe, Akdeniz GERÇEK’e yaptığı özel açıklamada turizmin başkenti konumundaki Antalya’nın gözbebeğimiz gibi korunması gerektiğini ve ranta teslim edilmemesi gerektiğini söyledi.

 

GÖZBEBEĞİNİZ GİBİ KORUYUN

İMO Antalya Şubesi’nin çalışmalarından memnun olduklarını kaydeden Gökçe, “Odamızın Antalya Şubesi’nde başkanlık yapmış gerek Cem Oğuz gerekse Mustafa Balcı döneminde kent genelinde ilçeler dahil olmak üzere birçok çalışmalar yaptılar, çok şeyler söylediler. Konulara da gerçekten çok hakimler. Bu yanıyla da biz çok mutluluk duyduk. Antalya şubemizin ve yönetimlerinin çalışmalarından çok memnunuz. Çünkü Antalya’da İstanbul gibi önemli kentlerimizden. Hele Antalya son zamanlarda gerek iç gerekse dış turisti çeken adeta turizmin başkenti konumunda. 4 Mevsimi yaşadığımız bir dünya kenti. Böyle bir yeri gözbebeğimiz gibi korumak lazım. Vicdanlara seslenmek lazım, ranta teslim etmemek lazım” dedi.

 

++++++++++

 

PLANLAR GÜNÜ BİRLİK OLMAMALI

Antalya’nın çok özel bir kent olduğuna vurgu yapan Gökçe, şöyle konuştu: “Öncelikle her kentin bir anayasasının olması gerekir. O kentin yönetiminin de o anayasaya uyuyor olması lazım. O anayasanın merkeze ya da yerel düzeydeki politikacılar tarafından değil, bilimsel çalışmalar çerçevesinde uzmanlar tarafından yapılmalı. Sadece meslek insanları olan mühendisler ve mimarların değil, şehir plancıları, sosyologlar, hukukçular, tıp insanları, sivil toplum örgütleri, kente yayın yapan görsel yazılı medya temsilcilerinin katılımıyla bir kent anayasasının yapılması lazım. Yani bir çevre düzeni planının yapılması lazım. Bunun başta adı da 1/ 100 binlik çevre düzeni planının yapılması lazım. Bu planların öyle günü birlik değiştirilecek planlar olmaması gerekiyor. Bu planlar 100 yıllık olmalıdır.”

 

RANT İÇİN MAHVETMEYELİM

“Çünkü bu planların insan yaşamından daha uzun olması gerekir. Bu Allah’ın emri değil, son derece olağanüstü şeyler olur, oturursun yine bilimsel çerçevede değiştirirsin. Ama Antalya’nın anayasasını bilimsel çerçeveden çıkarılıp, merkezi ve yerel politikacıların gerek politik, gerekse parasal anlamda rant sağlamak için mahvetmeye kimsenin hakkı yok. Çünkü Antalya çok özel bir kent.”

 

+++++++++

 

KENTİN DEMOGRAFİK

YAPISI BOZULMAMALI

İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe, Antalya’nın var olan demografik yapısının bozulmaması gerektiğini de vurguladı. Gökçe, şöyle konuştu: “Antalya’da kıyılarımıza yönelik olarak yapılması düşünülen değişikliklere yönelik olarak şubemiz çok çalışma yaptı. Onlar bilimsel çalışmalardır. Bizim kıyı çalışma grubumuz var. Bu grubumuz Antalya’ya geldi ve toplantı yaptı. O toplantıda düşüncelerini söylediler. Çünkü Antalya’nın var olan demografik yapısını bozmamak gerekir. Çünkü o demografik yapı bozulursa kentin sosyolojisi de bozulur. Kent var olan durumdan çok fazla göç alır. Kent kirlenir, çevre sorunları ortaya çıkar. Deniz ekolojisini sıkıntıya sokarsın. Dolayısıyla bütün bunlardan sonra kent yaşamı sıkıntıya girerse eğer insan yaşamı da sıkıntıya girer.”

 

İSTANBUL GİBİ OLMAYIN!

“Yani çocuklarımızın geleceğini, yurt dışından Antalya’ya gelecek olan insanların bile rahatlıkla sahillerde dolaşmasını engellersin. Umarım kötü örnek, örnek olmaz ve iyi örnekleri örnek alırlar ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz;  bugün İstanbul halkının denizle olan ilişkisi kesildi. Yazıktır, günahtır. Dört bir çevresi deniz olan kentte, İstanbulluların denizle olan ilişkisi kesildi. Denize ulaşabilmek için ya yeraltını ya yerüstünü kullanman lazım ya da arabanla gidip bir yerlerden dolaşman lazım. Bu ayıptır.”

 

+++++++++

 

VİCDANLAR KARARMAMALI

“Dolayısıyla son sözüm şu olsun; vicdanların kararmaması lazım. Vicdanların hep ak kalması lazım. Çünkü kente karşı bu mücadeleyi yapan gerek bizim şubemiz, gerekse duyarlı diğer sivil kuruluşlar sadece kendileri ve kendi çocuklarıyla için mücadele etmiyorlar, kenti ranta boğmaya çalışan o insanların çocukları ve torunları için de mücadele ediyorlar. Bunun tarihi bir misyon olduğu kesinlikle unutulmamalı. En azından Antalya gibi önemli bir kentimizi kirletmemeleri gerekiyor.”

 

Kubilay ELDEMİRCİ

Editör: TE Bilisim