Robert Koleji Sınıf Arkadaşlarından Kavala’ya Ziyaret

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi eylemlerinden sorumlu tuttuğu “Türkiye’nin Soros’u” diyerek hedef gösterdiği iş insanı Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de Gaziantep’te gözaltına alınmış, İstanbul’a getirilerek tutuklanmış ve Marmara (Silivri) Cezaevi’ne gönderilmişti. Aradan geçen yaklaşık 8 yılda tutukluluğu devam eden Kavala’ya destek ziyaretleri sürüyor. Bu kez, lise yıllarından arkadaşları Kavala’yı yalnız bırakmadı.
Robert Kolej’in 1975 yılı mezunları, 50’nci mezuniyet yıldönümlerini kutladıktan hemen bir gün sonra, 27 Temmuz 2025’te Silivri Cezaevi’ne gelerek Kavala’yı ziyaret etti.
“Sevinçlerimiz Onun Yokluğu İle Gölgelendi”
Ziyaret sonrası açıklama yapan arkadaşları, önceki gün okulda buluştuklarını ve anılarla dolu bir akşam geçirdiklerini ifade etti. Ancak bu mutlu anın Kavala’nın yokluğuyla buruk bir hale geldiğini vurgulayan mezunlar, şöyle konuştu:
“Dün akşamki buluşmamız, 50 yıl sonra sınıf arkadaşları olarak birbirimizi görmemize, hasret gidermemize, okul günlerimizi anmamıza fırsat oluşturduğu için ilk bakışta mutlu bir olaydı. Ama bir burukluk da yaşadık. Çünkü, çok sevdiğimiz bir sınıf arkadaşımız bizimle birlikte olamadı. Sevincimiz ne yazık ki sekiz yıla yakın bir süredir onun demir parmaklıklar arkasında özgürlüğünden mahrum bırakılmakta oluşu nedeniyle gölgelendi. Bundan 50 yıl önce mezun olduğumuzda hayatın daha zorlu bir aşamasına geçiş yaptığımızı biliyorduk. Buna karşılık adım atmakta olduğumuz bu yeni aşamada başarılı olacağımız konusunda özgüven içindeydik. Gelecek hepimiz için büyük umutlar barındırıyordu. Ama gelecek bizler için aynı zamanda bilinmezlerle de yüklüydü. Bizi bekleyen gelecekte, ellinci yıldönümümüzde, yani yarım yüzyıl sonra haksız bir şekilde hapiste alıkonan bir sınıf arkadaşımızla dayanışma için 2025 yılında Silivri’de bir araya gelmek de varmış”
“Osman, 2.826 Gündür Tutuklu”
Okul arkadaşları, Kavala'nın 2.826 gündür cezaevinde tutulduğunu vurgulayarak, ilk kez 25 Kasım 2017’de cezaevi önünde yaptıkları özgürlük çağrısını bugün de yinelediklerini belirtti:
“Onun 1 Kasım 2017 tarihinde tutuklanmasından kısa bir süre sonra 25 Kasım 2017 tarihinde de burada toplanmış ve bir açıklama okumuştuk. O gün Osman’a özgürlük talep ederken, tutukluluğunun sonradan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ucu açık bir mahkumiyete dönüşerek bu kadar uzayacağını hiç düşünmemiştik.Osman, bütün bilgi birikimi ve tecrübesiyle hayatının çok verimli olabileceği uzun bir dönemini, 60’lı yaşlarının önemli bir bölümünü cezaevi hücresinde dört duvar arasında geçirmek zorunda kalmıştır. Hayatının geniş bir parçası telafi edilemeyecek bir şekilde ondan alınmıştır.
Ve bugün yeniden Silivri’deyiz. Bugün Osman’ın tutukluluğunun tam tamına 2.826’ıncı günü…Ve buraya 2017 yılında ilk geldiğimizde Osman için hangi çağrıyı yaptıysak, bugün de aynı çağrıyı tekrarlıyoruz. Söylediklerimizin arkasında duruyoruz. Ona yapılan büyük haksızlığı, adaletsizliği kabul etmiyoruz, onun bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını, yaşadığı mağduriyete son verilmesini talep ediyoruz.”
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Uygulanmalı”
Açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala’nın tutukluluğunun hukuka aykırı olduğuna hükmettiği ve tahliye edilmesi gerektiğini belirten kararları hatırlatılarak şu çağrı yapıldı:
“İlk tutuklandığın gün masumiyetinden ne kadar eminsek bugün de tereddütsüz aynı yerde duruyoruz. Üstelik maruz kaldığın mağduriyetin hukuken dayanaksızlığı artık evrensel hukuk tarafından da teyit edilen bir gerçek. Ancak masumiyetini teyit eden bütün evrensel yargı kararları, geçen zaman zarfında yapılan bütün yayınlar, seni takdir eden madalyalar, bunların hepsi özgürlüğünün senden alındığı gerçeğini değiştirmeye yetmedi ne yazık ki. Mahkumiyetinin vahim bir haksızlık olduğu yolundaki görüşlerimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlardan da güç alıyor. Biz, ülkemizin yetkisini tanıdığı bu yüksek mahkemenin senin hakkında verdiği bu kararların uygulanmasını talep ediyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hakkındaki delilleri ayrıntılı bir şekilde inceledikten sonra aldığı iki ayrı kararla tutukluluğunun ve verilen mahkumiyet cezasının hukuka aykırılığını tescil ederek ihlal verdi ve ivedilikle tahliye edilmen gerektiğine hükmetti. Anayasamızın 90’ıncı maddesi de temel hak ve özgürlükler söz konusu olduğunda Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin ulusal kanunların üstünde olduğunu belirtiyor. Bu madde, ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ve bu sözleşmeyi uygulayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarını da kapsıyor kuşkusuz. Bunları söylerken, hukuk çizgisinde duruyoruz, AİHM kararlarının ve anayasamızın bu hükmünün uygulanmasını talep ediyoruz.”
“Cezaevi Hücresinden İyiliğin Işığı Yükseliyor”
Robert Kolej mezunları, Kavala’nın hem sivil toplum alanındaki geçmiş çalışmaları hem de cezaevi sürecindeki duruşu nedeniyle gurur duyduklarını belirtti. İngiliz yazar Antony Barnett’in “Osman Kavala kendi ligini yaratmış biri” sözlerine atıf yapılarak şu ifadelerle seslenildi:
“Herhalde onu en kuvvetli bir şekilde tasvir eden ifadelerden biridir bu sözler. Şöyle diyor yazar: “İyi olmaya çalışan insanlar vardır… İyi olanlar vardır… Ve Osman Kavala vardır, kendi ligini yaratmış biri olarak... Böyle birinin hayatta oluşu, onu tanıyan herkese umut verir. Bu umut onun adaletsizliğin acısını yenmek, diyalog ve karşılıklı anlayışı desteklemek yönünde gösterdiği cömert çabalar sayesinde güçlenmiş olan herkese dalga dalga uzanır… Osman Kavala, iyi, cömert, özenli ve insani olan her şeyin vücut bulmuş halidir.Sevgili Osman, senin hayatın diğerkamlığın, başka insanların, toplumun iyiliğine adanmışlığın en etkileyici öykülerinden birisidir. Ve cezaevinden yine iyilik düşüncesinin ışığını yaymaya devam ediyorsun. O ışık, yüksek güvenlikli cezaevinin duvarlarını, tel örgülerini aşarak hepimizi aydınlatmaya devam ediyor."
“Yalnız Değilsin Osman”
Arkadaşları, Kavala’nın yalnız olmadığını vurgulayarak duygusal bir mesajla açıklamayı tamamladı:
“Ve tabii bugün buraya gelmişken yalnızca Osman için değil, onun gibi haksız bir şekilde bugün bu cezaevinde tutuklu bulunan herkes için adalet ve özgürlük talep ediyoruz. Özellikle de ifade özgürlüklerini kullandıkları için tutuklu olan bütün düşünce suçlularını da buradan selamlıyoruz, onlara iyi dileklerimizi, özgürlük dileklerimizi yolluyoruz. Biz bugün buraya gelerek Osman’ın hücresinde yalnız olmadığını duyuruyoruz. İlk ziyaretimizde verdiğimiz bir mesajı tekrarlıyoruz: Osman, tek kişilik hücresinde yalnız değil. Şundan eminiz. Hayatına dokunduğu insanların ona duydukları sevgi, sempati ve iyilik duygularının yarattığı zenginlik, o yüksek cezaevi duvarlarını aşarak bir büyük ışık huzmesi olarak hücresinin içini dolduruyor, o hücreyi aydınlatıyor. Bugün burada ona özlemimizi, sevgimizi ifade ediyoruz. Bir an önce bu haksızlığa son verilmesini ve Osman Kavala’nın özgürlüğüne kavuşmasını talep ediyoruz. Umudumuzu kaybetmiyoruz, umudumuzu diri tutuyoruz. Çünkü onun da bunu istediğinden eminiz. Onun sınıf arkadaşı olmaktan, lise yıllarında aynı sıraları paylaşmış olmaktan, onu tanımaktan, dostu olmaktan kıvanç duyuyoruz. Bizim Robert Kolej 1975 mezunları olarak gurur duyduğumuz önemli bir ayrıcalığımız var: Bu ayrıcalık Osman Kavala ile aynı devreden olmaktır.”
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.