“KARADERE ağzında Kadirveren, Kara boğa derisinden bellemesi olan, öfkesi tuttuğu zaman kara taşı kül eyleyen, bıyığını ensesinde yedi yerden döğen, erenler evreni, Kazan Bey’in kardeşi Kara Güne; Demirkapı derbendindeki demir kepıyı tepip alan, altmış tutam ala gönderinin ucunda er böğürten, Kazan Selçuk Oğlu Deli Dündar; Diyarbekir’le Mardin Kalesi’ni tepip yıkan, demir yaylı Kıpçak Melik’e kan kusturan, gelip Kazan’ın kızını erlikle alan, Oğuz’un ak skallı kocalarının takdir ettikleri, al Mahmudi şalvarlı, atı bahri hotazlı Kara Güne Oğlu Kara Budak; Destursuzca Bayundur Han’ın düşmanını basan, altmış bin kafire kan  kusturan, ak boz atının yelesi üzerinde kar durduran, Gaflet Koca Oğlu Şir Şemseddin; Parasar’ın Bayburt Hisarı’ndan parlayıp uçan, apalaca gerdeğine karşı gelen, yedi kızın umudu, kalabalık Oğuz izlencesi Kazan Bey’in inağı Boz aygırlı Beyrek; Çalkara kuş erdemli, kurkurma kuşaklı, altın küpeli, Kalabalık Oğuz Beylerini bir bir atından yıkıcı Kazılık Koca Oğlu Bet Yüğrek; varıp peygamberin yüzünü gören, gelip Oğuz’da sahabesi olan, öfkesi tutunca bıyıklarından kan çıkan Bekdüz Emen; bin kavim başları Döğer; üç kere yağı görmese kan ağlayan Doğsun Oğlu Rüstem; sayılmakla Oğuz Beyleri tükenmez… “İç Oğuz’a Dış Oğuz’un Düşmanı olup Beyrek Beyi Öldürmesi Hikâyesi”nde, bunlardan Dış Oğuz’un Beylerinin dönek, ikiyüzlü karakterleri görülür. Fakat yine de mertlik, Türklük düşüncesiyle olsa gerek Han’ları, Uruz Koca’ya bazı noktalarda itaatte çekingenlik gösterirler. Beyrek Bey’in öldürülmesi için alınan karara karşı sesiz bir grev bile yaparlar ve o yiğidin ‘o suçsuz yiğidin’ kanına kılıçlarını bulaştırmazlar. Bu işi Uruz Koca yapayalnız yapar. Fakat topunu ilgilendiren savaşa katılmak mecburiyetindedirler, zaten bu da çok sürmeyecektir… Çıbanın başı Uruz olduğu için onun ölümüyle savaş bitmiş olur (sf.130-131.)

“AĞZIN kurusun ana, dilin çürüsün ana, ana hakkı Tanrı hakkı olmasaydı yerimden doğrulaydım… ak yüzünü kara yere tepeydim… benim için ağlamayasın… ko etimden çeksinler, kırk bey kızının önüne iletsinler, onlar bir yerse sen iki ye. Ta ki kokmuş dinli kâfirin döşeğine varmayasın, kadehini sürmeyesin, atam Kazan namusunu kırmayasın sakın! Salur Kazan’ın Evinin Yağmalanması (sf. 25). Kazan’ın oğlunu izledik. Bir çocukta şahlanan milli namus cümlelerini gururumuzdan ağlayarak dinledik. Uruz Bey’in Tutsak Olması hikayesinde babasına verdiği dersle kültür seviyesini (sf.56), Salur Kazan Tutsak Olup Oğlu Uruz’un Çıkarması hikayesinde öç alma ve baba duygusunu(sf. 125) gönülden duyuyor ve buna benzer gençlere gönül veriyoruz.