Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden ANTEPE’nin inşa ettiği dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde işletmeleri AKP’ye
yakınlığı ile bilinen sanatçı Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’ın sahibi
olduğu Alkoçlar Turizme adrese teslim bir ihale ile vermesi kamuoyunda bomba
etkisi yaratmıştı..
Torpilli damadın
şirketi tek başına katıldığı ihalede , dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinde
‘Konyaltı Sahil Projesi’ kapsamında inşa edilen 30 büfe, 26 şezlong-şemsiye alanı, 40
işyeri, 2 kafe, 1 çay bahçesinin işletmeciliğini yıllık 8 milyon liradan, 8
yıllığına üstlenmişti..
Hülya Koçyiğit’in
damadının firması Alkoçlar Turizm,
ihaleden hemen sonda büfeler ve diğer ticari işletmeleri başka kişi ve
kuruluşlara kiralayarak, elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan ihale bedelinin
çok üstündeki parayı cebine koymuştu..
Torpilli damadın ballı ihaleyi almasında başrolü
oynayan oyunca Hülya Koçyiğit’in AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
yakınlığının etkisinin büyük olduğu biliniyor.
Nitekim Konyaaltı Sahil
Projesi’nin ihalesine sayılı günler kala Koçyiğit, “Bu ülkede kimse baskı altında değil, bilakis herkes fasla özgür”
açıklaması yapmıştı..
Koçyiğit’in bu
açıklamasının AKP’de memnuniyet yarattığı, Antalya
Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaltı sahilindeki işletmeler için hazırlanan
ihale dosyasını damadının şirketini tarif edecek şekilde hazırlamasını
sağladığı da öne sürülmüştü..
Antalya’ya gelmeden, Konyaaltı sahilindeki ticari
işletmeleri başka şirketlere kiralayan damat Alkoçlar’ın Mart ayının sonlarında
yapılan ihale döneminde maddi sıkıntılar yaşadığı, ödeme güçlüğü çektiği,
kayınvalidesi Hülya Koyçiyiğit’in araya girmesiyle aldığı Konyaaltı
ihalesindeki ticari işletmeleri ışık hızıyla başka şirketlere kiralayarak
ekonomik açıdan rahatlamak amacında olduğu da ortaya çıkmış bulunuyor.
Ancak aradan geçen 6 ayda
Damat Alkoçlar’ın maddi sıkıntıyı aşamadığı, borçlarını ödeyemediği bunun için
de konkordato talebinde bulunduğu anlaşıldı..
Alkoçlar, Konyaaltı Sahilindeki işletmeler dışında Kemer,
Bodrum ve Alaçatı’da bin 400 yatak kapasiteli 3 otelin sahibi..
Turizm sektörü iyi bir
sezon geçirirken, Alkoçlar’ın kontordato ilan etmesi kafalarda soru işaretleri
bıraktı, farklı yorumları da beraberinde getirdi..
Konkordato Türkiye’de son
dönemde en çok duyulan kelime oldu..
Aralarında holdinglerin de
bulunduğu çok sayıda şirketin ardı ardına konkordato ilan etmesi konuya bakış
açısını da değiştirdi.
Gerçek şu ki; konkordatonun şirketler için kazançlı
bir hale dönüştürülmüş durumda.
Elbette ekonomik bir kriz
yaşanıyor..
Elbette döviz kurlarındaki
artış şirketlerin kredilerini ödemelerini güçleştiriyor..
Konkordato isteyen şirket sayısında patlama yaşanması,
olayın arkasında bazı düşüncelerin, yasaları arkadan dolaşma isteğini, böylece
krizi fırsata çevirme çabasının olduğunu da gösteriyor ister istemez.
Adamlar işin kolayını
bulmuşlar..
İş aleminde bir patronun diğer şirketleri para
basarken, borçları topladığı şirketi batık göstermesinin moda haline geldiği
söyleniyor.
Pek çok konuda olduğu gibi
konkordato konusunu da kendimize benzettik..
Ticaret hukuku konusunda
uzman olan bir yakınım, şöyle bir yorum getirdi:
“Konkordato şirketlerin diğerinin üzerinden
geçim yolu, kapısı haline geldi. Ödeme gücü olan da konkordatoya gidiyor,
ödeyeceğini vadeye yayıp kar ediyor. Konkordato yargı eliyle tefeciliğe dönüşmeye başladı”
Konyaaltı Sahili ile birlikte Kemer, Bodrum ve Alaçatı’da 1400 yatak kapasiteli 3 otelin
işletmecisi ve yüzde 100 Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’ın sahibi
olduğu Alkoçlar Otelcilik ve Turizm AŞ,
konkordato talebinde bulundu.
Dava
dilekçesinde Alkoçlar, borçlarına 9 ay erteleme ile ödeme takviminin de 3 eşit
taksitte 3 yıllık olması teklifinde bulundu.
Son dönemde
konkordato komiserliği patlama yapmış.
Komisere sunulan
tablo önemli..
Elbette komisere
yakınlık da, iyi ilişkiler de hedefe ulaşmada en önemli etken.
Her zaman olduğu gibi cüzdanı kabarıklar karlı
çıkıyor konkordato işinden de..
Demek ki bizim
torpilli damat da aynı yolu seçmiş durumda..