Türkiye’de uygulanan dezenflasyon programı kapsamında yaklaşık iki yıldır sürdürülen baskılanmış kur politikası, dış ticaret dengesi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaya başladı. Son iki ayda ithalattaki yükseliş ve ihracattaki yavaşlama nedeniyle dış ticaret açığı 15,7 milyar dolara ulaştı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, şubat ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Veriler, ihracatın 2024’ün ikinci yarısından itibaren gözlenen yavaşlamanın ardından şubat ayında gerilemeye geçtiğini ortaya koydu.

İhracat Geriledi, İthalat Arttı

Geçen yılın şubat ayında 21,1 milyar dolar olan ihracat, bu yıl yüzde 1,5 azalarak 20,8 milyar dolara indi. Buna karşılık ithalat yüzde 3,8 artışla 28,9 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret açığı ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20,5 artarak 8,2 milyar dolara çıktı. Bu yıl ocak ayında ihracat yüzde 5,8 artarak 21,2 milyar dolara, ithalat ise yüzde 9,6’lık bir artışla 26,9 milyar dolara ulaşmıştı. Böylece ocakta 7,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı, şubatta 8,2 milyar dolara yükseldi ve iki aylık toplam açık 15,7 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ocak ayında yüzde 75,7 iken, şubatta yüzde 71,8’e geriledi.

İhracat Hedefleri Tehlikede

2024 yılı sonunda 82,2 milyar dolara kadar gerileyen yıllık dış ticaret açığı, bu yıl ocak ayında 83,6 milyar dolar oldu. Şubat ayında ise 91,8 milyar dolara yükseldi. Böylece, 2025 yılı için belirlenen 89,4 milyar dolarlık dış ticaret açığı hedefi, daha yılın ikinci ayında aşıldı. 2025 için belirlenen 390 milyar dolarlık ihracat hedefinin tutturulması da zor görünüyor. Yılın ilk iki ayında toplam 41,8 milyar dolar olan ihracatın, yılsonu hedefine ulaşabilmesi için kalan 10 ay boyunca aylık ortalama 34-35 milyar dolarlık ihracat yapılması gerekiyor. Ancak mevcut trendler, bu hedefin oldukça zor olduğunu gösteriyor.

Baskılanmış Kur Politikası İhracatçıyı Zora Sokuyor

İhracatçılar uzun süredir kurların serbest bırakılmasını ya da ihracata özel bir döviz kuru belirlenmesini talep etse de ekonomi yönetimi bu taleplere henüz olumlu yanıt vermedi. TL’nin değerli kalması, Türk ihraç mallarının uluslararası pazarlarda rekabet gücünü zayıflatırken, ithalatı daha cazip hale getiriyor. Özellikle ihracata dönük sanayi sektöründe ithalat bağımlılığı yüzde 70’lere varırken, üretime yönelik ithalat azalırken, tüketim malları ithalatında artış yaşanıyor.

Bakanlık’tan Vergi Affı İddialarına Yanıt! Bakanlık’tan Vergi Affı İddialarına Yanıt!
  • Ocakta ithalattaki artış yüzde 9,6 olurken, hammadde ithalatı yüzde 9,2 arttı.
  • Tüketim malı ithalatı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,6 yükseldi.

Bunun yanı sıra, altın ithalatına kota uygulanması gibi kısıtlamalar cari açığı azaltma çabalarına destek sağlarken, ihracattaki yavaşlama nedeniyle uzun vadede ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği değerlendiriliyor.

Ekonomi Yönetiminden Yeni Adımlar Bekleniyor

Ekonomi yönetimi, baskılanmış kur politikasının olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla ihracata yönelik yeni teşvikler ve kredi paketleri üzerinde çalışıyor. 6 Mart'ta yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimi kararı alınması beklenirken, ihracatçıları desteklemek amacıyla Eximbank kredileri ile reeskont kredilerinin faizlerinde düşüş öngörülüyor.
 

Kaynak: Haber Merkezi