Antalya’da Yılda 2 Santim Çöken Toprak Depremi Tetikleyebilir!

Akdeniz Üniversitesi’nin radar verilerine dayanan analizine göre, Antalya’daki tarım arazilerinde yılda ortalama 2 santimlik zemin çökmesi yaşanıyor. Uzmanlar, iklim krizi ve yer altı su kullanımının bu çökmede büyük etkisi olduğunu belirtiyor. Deprem riskiyle birleşen bu durum, "çift yönlü alarm" anlamına geliyor.
Antalya’da Yılda 2 Santim Çöken Toprak Depremi Tetikleyebilir!

Akdeniz Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nusret Demir'in yürüttüğü çalışmaya göre, Antalya’daki tarım alanlarında her yıl ortalama 2 santimlik bir çökme meydana geliyor. Uzaktan algılama ve radar teknikleriyle yapılan ölçümler, özellikle kentin kuzey kesimlerinde bu çökmenin daha belirgin olduğunu gösterdi.

Yer Altı Suyu ve İklim Değişikliği Etkili

Doç. Dr. Demir, çökmenin başlıca nedenleri olarak iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve yer altı sularının yoğun kullanımını gösterdi. "Tarım alanları, yumuşak zemine sahip. Bu bölgelerde aşırı sulama ve iklimsel değişiklikler ciddi zemin kayıplarına neden oluyor" diyen Demir, bu durumun uzun vadede yapısal güvenliği de tehdit ettiğini vurguladı.

Antalya’da Yılda 2 Santim Çöken Toprak Depremi Tetikleyebilir4

“Deprem Değil, Zemindeki Zayıflık Öldürür”

Antalya’nın orta derecede deprem riski taşıyan bir kent olduğunu hatırlatan Demir, esas tehdidin deprem anında zeminin davranışı olduğunu söyledi. “Depremi konuşuyoruz ama öncesinde zeminin nasıl bir hareket sergileyeceğine odaklanmalıyız. Yumuşak zeminli tarım alanlarının imara açılması ise çok büyük bir hata olur” dedi.

Orman Yangınları Zemin Kaybını Tetikliyor

Uzaktan algılama teknikleriyle elde edilen bir diğer veri ise orman yangınlarıyla ilgili. Yangınların yaşandığı bölgelerde biyokütle azalması nedeniyle yükseklik kaybı da saptandı. Bu durum, toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına ve erozyonun artmasına neden oluyor.

Antalya’da Yılda 2 Santim Çöken Toprak Depremi Tetikleyebilir2

“Dalgalı Denize Sağlam Gemiyle Çıkmalıyız”

Binaların depreme karşı en büyük savunma olduğunu vurgulayan Demir, Japonya modelini örnek göstererek, “Depremi dalgalı bir denize benzetirsek, o denizde yol alabilecek sağlam gemilere, yani sağlam yapılara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Antalya’daki yapı stokunun özellikle 2000 yılı öncesine ait olanlarının detaylı incelenmesi gerektiğine dikkat çekti.

İstanbul’da da Yatay Hareketler Gözlemleniyor

Demir, İstanbul Teknik Üniversitesi ile yürütülen bir projeyle Marmara Bölgesi’ndeki yer hareketlerinin de izlendiğini belirtti. 23 Nisan 2025’te yaşanan deprem öncesinde, Tekirdağ’dan güneydoğuya doğru yılda 2 santimetrelik yatay hareket tespit ettiklerini açıkladı.

Antalya’da Yılda 2 Santim Çöken Toprak Depremi Tetikleyebilir3

“Marmara Fayı Yılda 2,5 Santim Kayıyor”

ABD’de faaliyet gösteren deprem analiz firmasında görev yapan jeofizik yüksek mühendisi Volkan Sevilgen’in verilerine göre Marmara Fayı’nın yılda yaklaşık 2,5 santimlik kayma hızına sahip olduğunu aktaran Demir, “İstanbul faya sadece 15 kilometre uzaklıkta. Yapı stokunun yetersizliği ve çarpık kentleşme, şehri son derece savunmasız bırakıyor” dedi.

“Depremi Değil, Hazırlıksızlığı Tartışmalıyız”

Doç. Dr. Nusret Demir, artık fay hatları üzerine yapılan akademik tartışmaların ötesine geçilmesi gerektiğini belirterek, “Deprem dinamiklerinin yanı sıra yapı envanteri, su kullanımı ve iklimsel etkiler konuşulmalı. Aksi halde deprem değil, bizim ihmallerimiz zarar verir” şeklinde uyardı.

Kaynak:DHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.