Yılan Hikayesine Döndü: Manavgat’ta Su Sporları İhale Krizi Bitmiyor!

Manavgat’ta son yıllarda en tartışmalı konulardan birisi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tasarrufunda bulunan 15 su sporu alanının kiralanması ve ihale süreçlerine dair öne sürülen iddialar. İlk olarak 2019’da MUÇEV’e kiralanan bu alanlar, yapılan itirazlar sonucu pazarlık usulü ile gerçekleştirilen kiralamanın hukuken uygun olmadığı gerekçesiyle iptal edildi. Bakanlık yine pazarlık usulüyle bu alanları MUÇEV’in organik bağının bulunduğu TUSÇEV’e devretti. Ancak aynı gerekçeyle, 2023 yılında bu kiralama işlemi yeniden bozuldu ve alanlar 2024 yılında tekrar MUÇEV’e verildi. MUÇEV ise alanları alt kiracıları yerine AYDAŞ’a devretti. Tüm bu süreçlerde kiralarını ödeyerek, milyonlarca liralık yatırım yapan alt kiracılar mağduriyetleri ve ihalesiz kiralama nedeniyle oluşabilecek kamu zararına tepkili.
MUÇEV, kiralama sözleşmesi usulünde açıkça belirtilen “Kiracı idarenin izni olmadan sözleşmenin bir kısmını veya tamamını devredemez” 9. maddesini ihlal ederek kiralama haklarını AYDAŞ’a devretti. Aynı madde hem kira şartnamesinde hem de özel şartlar kısmında ayrıca yer alıyor. Ancak aynı zamanda MUÇEV Yönetim Kurulu Başkanı olan Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Hacı Abdullah Uçan’ın imzasına sahip olan 20 Şubat 2025 tarihli belgede “Bakanlığımız ile AYDAŞ arasında su sporları irtibat noktalarının tasarrufuna yönelik bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır” ifadeleri yer alıyor. AYDAŞ'ın bu devir sürecinde ihalesiz şekilde alan tahsis ettiği ve alanları deneyimsiz üçüncü kişilere kiraladığı iddiaları ise tartışmalara neden oldu. Daha önce sözleşme imzalayan ve sözleşmeleri iptal edilen işletmeciler, 29 Nisan’da yıkım kararına getirilen tedbirin sonuçlanacağı mahkemeden çıkacak kararı bekliyor.
“Milyonluk Yatırımla Başladık, Bir Günde Haklarımız Yok Sayıldı”
Manavgat Evrenseki bölgesinin ilk su sporcusu olan ve 1996’dan beri aynı bölgede su sporları işletmeciliği yapan 15 numaralı istasyonun işletme sorumlusu Metehan Değirmenci, yaşanan kiralama krizinin mağdurlarından birisi olarak açıklamalarda bulundu. Milyonlarca liralık yatırımlarına rağmen hiçbir resmi bildirim yapılmadan sözleşmelerinin fesih edildiğini ve sahadan çıkarılmaya çalışıldıklarını anlattı.
Değirmenci, 2023 yılında TUSÇEV ile 5 senelik sözleşme imzalayarak Manavgat Evrenseki 15 numaralı su sporu irtibat noktasında faaliyet göstermeye başladıklarını belirtti. Kira bedellerini peşin ödediklerini ve ciddi yatırım yaptıklarını vurgulayarak “Paraşüt tekneleri, jet ski araçları, şişme malzemeleri, mimari projeye uygun stantlar kurduk. Sadece ekipman yatırımı 500 bin Euro'yu geçti. Kira için ise 3 milyon 50 bin lira artı KDV ödedik. Bakanlığın belirlediği standartlara uygun şekilde ithal çamdan özel yapılar inşa ettik” dedi. Ancak tüm bu yatırımların ardından hiçbir resmi fesih bildirimi yapılmadan sahadan çıkarılmak istendiklerini belirtti:
"Biz sözleşmelerimize sadık kaldık, yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Fakat haklarımız bir günde yok sayıldı."
“İhale Göstermelikti, Amaç MUÇEV’e Alanı Tekrar Vermekti”
2024 yılında yapılan açık ihalenin katılımı engelleyecek şekilde tasarlandığını söyleyen Değirmenci, süreç hakkında “İhale şartnamesi öyle hazırlanmıştı ki, hiçbir su sporu girişimcisi bu şartları karşılayamazdı. Sonuçta kimse ihaleye katılamadı. Ardından MUÇEV davet edildi ve pazarlık usulüyle alanlar tekrar onlara verildi” şeklinde konuştu.
TUSÇEV'in fesih işlemi kendilerine bildirilmeden, kiraları iade edilmeden, MUÇEV üzerinden yeniden sözleşmeler yapılmaya çalışıldığını kaydeden Değirmenci, şöyle devam etti:
“İki şirket arasında açık bir organik bağ var. Neden diye sorarsanız TUSÇEV ve MUÇEV'in yönetimi, çalışanları, adresleri bile aynı. İsim değişikliği dışında hiçbir fark yok. Bu, mevcut kiracıları tasfiye edip alanları başkalarına verme planının parçasıydı. MUÇEV’in Yönetim Kurulu Başkanı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü aynıdır. Yani bir kamu görevlisi, kamuya ait taşınmazları başkanı olduğu şirkete, pazarlık usulüyle, 10 yıllığına kiralamıştır.”
Manavgat’ta Su Sporları Alanlarına Siyasi Dağıtım mı?
Süreç ilerledikçe alanların siyasi baskılarla MUÇEV’den alınarak YİKOB iştiraki AYDAŞ’a devredildiğini belirten Değirmenci, bu aşamada siyasi müdahalelerin devreye girdiğini anlattı:
“AYDAŞ yetkilileri bize, hazırlanmış bir liste olduğunu ve yalnızca listedeki isimlere yer verileceğini söyledi. Listenin, bir AK Parti Antalya Milletvekili ve Manavgat İlçe Başkanı tarafından hazırlandığı açıkça ifade edildi. Mevcut yatırımcılar bu listede yoktu.”
Değirmenci, bölgedeki sahaların beş tanesinin siyasi yakınlığı olan kişilere verildiğini, geri kalanların ise içindeki mevcut kiracılara tahsis edildiğini belirtti.
Su Sporları Alanlarında Yargı Süreci ve İtirazlar
Sözleşmelerinin halen resmi olarak feshedilmediğini ve haklarının devam ettiğini vurgulayan Değirmenci, açılan davalarda hukuki sürecin işlemediğini, alınan tedbir kararlarının kalkması gerektiğini ve yargıya baskı olduğunun kamuoyunda konuşulmaya başladığını dile getirdi. İstasyonlarındaki jet ski ve teknelerin hukuka aykırı şekilde mühürlenmesi nedeniyle suç duyurusunda bulunacaklarını sözlerine ekledi. Sözleşmelerin açık hükümlerine rağmen MUÇEV’in AYDAŞ’a devir yapmasının sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunu vurgulayan Değirmenci şunları söyledi:
“Bakanlık ile MUÇEV’in arasında yapılan sözleşme de açıkça üçüncü kişilere devir yasağı var. AYDAŞ'ın yeterlilik şartı da yok. Buna rağmen devir yapıldı. Bu işlem, hem kira sözleşmesine hem de devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlara ilişkin mevzuata açıkça aykırıdır. Bu aykırılıklara rağmen yıkım gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Mahkemeden tedbir kararı aldık ancak tebligat süreleri beklenmeden tedbir kararı kalktı. Kolluk kuvvetleriyle sahadan çıkarılmaya çalışıldık. Başka bir mahkemeden tedbir kararı aldık. Maalesef 29 Nisan 2025 günü o kararın da kalkacağı söyleniyor. Haklarımızı aramak için tedbir kalkmadan, telafisi olmayan sonuçlar doğurmadan, hukuki sürecin dava görülerek işlemesi gerekiyor ancak iddialara göre siyasi iradenin devreye girdiği söyleniyor.”
Manavgat’ta Yatırımcılar Şeffaf İhale İstiyor
Sezonun başladığını hatırlatan Değirmenci, yaşanan belirsizliğin hem girişimcileri hem de bölge turizmini olumsuz etkilediğini belirterek taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Biz adil ve şeffaf bir süreç istiyoruz. Kamu taşınmazlarının siyasi kayırmayla değil, liyakat esasına göre açık ihale usulüyle dağıtılmasını talep ediyoruz. Yargı süreci tamamlanmadan hiçbir işletmeye müdahale edilmemeli. Eğer kesinleşmiş karar çıkarsa, kendimiz sahayı boşaltırız. Ancak mahkemenin kesinleşmiş kararı olmadan yıkımın yapılması, yatırımlarımızın yok edilmesi kabul edilemez.”
Antalya Finike’de Sahil Tahsisi! 'Söz Sahibi Belediye Olmalı'
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.