SES Antalya'dan Emekçilere 1 Mayıs Çağrısı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı kapsamında Antalya’da Varyant’tan başlayarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürünecek ve meydanda da açıklama yapacak emekçiler ve Antalya halkına yürüyüşe katılım çağrısı yapan SES Antalya Şube Başkanı Şükran İçöz, “Emeğimizin hakkı, halkın sağlığı ve çocuklarımızın geleceği için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Bu 1 Mayıs’ta sosyal hizmet kurumlarından, hastanelerden, ASM’lerden örgütlü olduğumuz her iş yerinden güçlü bir ses çıkaracağız. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve halkımızı 1 Mayıs Perşembe günü Antalya’da yapacağımız yürüyüş ve mitingimizde omuz omuza olmaya çağırıyoruz” dedi.

"Sürekli Hedef Haline Geliyoruz"

SES Antalya Şubesi Eş Başkanı İçöz, “Milyonlarca emekçi gibi biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri de her geçen gün daha fazla yoksullaşıyor, ağır vergi ve borç ve iş yükü altında yaşam mücadelesi veriyoruz. Siyasi içerikli baskı ve operasyonlar, kayyım politikaları, toplumun muhalif kesimlerine, özellikle gençlere yönelik gözaltı ve tutuklamalar gölgesinde 1 Mayıs’ı kutlayacağız. 19 Mart’ta başlayan ve başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere en temel demokratik haklarımızı hedef alan operasyonlara, haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı ortak talepler etrafında kenetlenmek ve anti demokratik uygulamalara karşı sesimizi yükseltmek zorundayız. Bizler, sosyal hizmet kurumlarında, hastanelerde, ASM’lerde, 112’de, SHM’lerde, cezaevlerinde halkımıza hizmet veren sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, 1 Mayıs 2025’e derinleşen yoksulluk, artan baskılar ve bitmeyen adaletsizliklerle giriyoruz. Her geçen gün daha fazla yoksullaşan, güvencesizleştirilen ve şiddete maruz kalan bir meslek grubu haline getirildik. Halkın sağlık ve sosyal hizmet hakkını savunurken, kendi yaşam hakkımızdan feragat etmemiz bekleniyor. Sağlıkta şiddet her geçen gün artarken, siyasilerin sorumsuz açıklamaları ile sürekli hedef haline getiriliyoruz” dedi.

"Yaşamımızı Korumanın Yolu Mücadeleden Geçer"

Başkan İçöz, “Maaşlarımızın yetersizliği nedeniyle nöbet ve fazla mesai ücretleri ile ayakta kalmaya çalışıyor, performansa dayalı, rekabetçi ve piyasacı bir sistemle hasta değil “müşteri” görülen bir düzene mahkûm ediliyoruz. Hastanelerde, ASM’lerde, 112’de, huzurevlerinde, sosyal hizmet kurumlarında şiddet artık olağanlaştırılıyor. Emeklilik, sağlık ve sosyal haklarımız budanıyor. Sağlıkta dönüşüm adı altında kamusal sağlık sistemi parçalanıyor, özel sektörün kâr alanı haline getiriliyor, yenidoğan çeteleri, görüntüleme çeteleri halkın sağlığını riske atıyor. Sosyal hizmetler, kamusal, hak temelli olmaktan çıkıp hayırseverlik ve cemaat ağlarına devrediliyor. Ülkenin her yerinde sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında personel eksikliği had safhada, iş yükü dayanılmaz hale geldi. 2008 sonrası işe başlayan emekçiler, aynı işi yapmalarına rağmen daha geç yaşta, daha düşük maaşla emekli ediliyor. Herkese nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz, kamusal, sağlık ve sosyal hizmet, Yıpranma payının tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine şartsız ve geçmişe dönük olarak tanınması, Temel ücretin yükseltilmesi, performans değil emek esaslı adil bir ücretlendirme, Emeklilikte eşitlik ve adaletin sağlanması, 3600 ek gösterge ve fiili hizmet süresi zammı, Şiddetsiz, güvenli çalışma ortamı, sağlıkta şiddeti önleyecek caydırıcı yasal düzenlemeler, İhraçlar görevine iade edilsin, kamuda kadrolu, güvenceli, liyakate dayalı istihdamın esas alınması, Kadın emekçilere özgü eşitlikçi, toplumsal cinsiyet duyarlı politikaların hayata geçirilmesi. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin geleceği, örgütlü mücadelenin gücünde gizlidir. Haklarımızı, emeğimizi ve yaşamımızı korumanın yolu birlikte mücadeleden geçer” dedi.

Antalya’da 1 Mayıs’ta Meydan Çağrısı… Yürüyüşün Adresi Bu Kez Konyaaltı Müze Önü