Gazipaşa’da “ÇED Gerekli Değildir” Kararının İptali İçin Dava Açıldı

Antalya’nın Gazipaşa ilçesine bağlı Koru Mahallesi’nde yapılmak istenen 89 odalı, 194 yatak kapasiteli turizm konaklama tesisi projesi, çevrecilerin ve meslek odalarının tepkisini çekmeye devam ediyor. Söz konusu proje alanı, uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan caretta caretta deniz kaplumbağaları ve Akdeniz fokları gibi nesli tükenme tehlikesi altındaki türlerin doğal yaşam ve üreme alanı olarak biliniyor.

Ancak Antalya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce 8 Mayıs 2025 tarihli kararla proje için “ÇED Gerekli Değildir” raporu verildi. Bu karar, çevre mevzuatı ve anayasal haklar açısından ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.

“Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelere Aykırı”

Mimarlar Odası Antalya Şubesi, söz konusu kararın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği, Anayasa ve uluslararası çevre koruma sözleşmeleri ile açıkça çeliştiğini savunuyor. Oda, kararı yargıya taşıdı. Davanın gerekçeleri arasında, tesisin kapasitesinin 250 yataktan az olduğu için ÇED raporu zorunluluğunun dışına çıkarılması ancak alanın ekolojik ve jeolojik özelliklerinin göz ardı edilmesi yer aldı.

Mimarlar Odası, Gazipaşa’da yaşayan vatandaşlarla birlikte açtığı davada, kararın iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını talep etti.

Caretta Caretta ve Akdeniz Fokları Tehlikede

Koru Sahili, Türkiye’de deniz kaplumbağalarının yumurtlama yaptığı 17 özel sahilden biri. Aynı zamanda Akdeniz fokları için de barınma ve yavrulama alanı olarak biliniyor. Uluslararası çevre sözleşmeleri uyarınca bu bölgelerin özel koruma altında olması gerekiyor. Ancak proje alanının bu özellikleri, Valilik tarafından verilen kararda dikkate alınmadı.

Ayrıca sahilde bulunan ve “doğal havuzlar” olarak adlandırılan eşsiz jeolojik yapılar, dünya genelinde nadir görülen doğal arıtma işlevi gören oluşumlar arasında yer alıyor. Bu havuzlar, sadece doğal güzellikleriyle değil, suyun kendi kendini filtre etme özelliğiyle de bilimsel ve çevresel önem taşıyor.

Kıyı Kanununa Aykırılık Vurgusu

Mimarlar Odası açıklamasında, otel projesiyle birlikte sahilin halka kapatılacağına da dikkat çekildi. Anayasa'nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun 5. ve 6. maddeleri, sahillerin kamu yararı gözetilerek herkesin eşit ve serbest şekilde kullanımına açık olması gerektiğini belirtirken, turistik tesisler bu hakkı fiilen ortadan kaldırıyor.

Özellikle Akdeniz bölgesinde “her şey dahil” sistemiyle çalışan otellerin sahil şeritlerini tamamen işgal ettiği, halkın denize ulaşımının engellendiği örneklerin sayısı her geçen gün artıyor. Gazipaşa’da planlanan projenin de benzer bir sonucu doğuracağı ifade edildi.

Tarım Alanları Tehdit Altında

Oda’nın dikkat çektiği bir diğer konu ise, turistik tesislerin ardından bölgedeki verimli tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması. Gazipaşa’da tropikal meyve üretiminin yoğunlaştığı örtü altı ve dikili tarım alanlarının, turizm baskısıyla konut, restoran, çarşı, lojman gibi yeni yapılarla dönüşeceği ve üretim değerini yitireceği uyarısında bulunuldu.

Geçmişte Kemer, Serik, Manavgat ve Alanya gibi bölgelerde yaşanan süreçlerin burada da yaşanması kaçınılmaz hale geliyor.

“Koru Sahili Korunacak Alan İlan Edilmeliydi”

Mimarlar Odası Antalya Şubesi, jeolojik ve jeomorfolojik açıdan nadir bulunan doğal havuzları, canlı yaşam alanlarını, deniz ekosistemini ve tarım potansiyelini birlikte barındıran bu alanın, korunacak alan statüsüne alınması gerektiğini vurguladı. Oda, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırırken, yürütmeyi durdurma talebiyle açılan davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

Gazipaşalılar ÇED’siz Projede “Kıyımızı Vermeyiz” Diyor!