Antalya'daki Partiler Öcalan'ın Çağrısına Ne Dedi?

Bölücü ter*r örgütü PK*’nın elebaşı Öcalan’ın, PK*’yı silah bırakma ve feshetme çağrısı sonrası oluşan siyasi ortama tepkiler yükseliyor. Anayasa değişikliği ve af çıkarılma tartışmalarına Zafer Partili ve İYİ Partili siyasiler, sürece karşı çıkarken, CHP’li siyasiler ise sorunun şehit aileleri incinmeden TBMM’de çözülmesi gerektiğini ifade etti.
40 yılı aşkın süredir silahlı ter*r suçu işleyen, binlerce asker, polis, memur ve sivili şehit eden bölücü ter*r örgütü PK*’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın, ‘barış çağrısı’ adı altında yaptığı açıklama DEM Partili siyasilerden oluşan İmralı heyetince açıklandı. Kamuoyundan büyük tepki alan ve uzun süredir AKP’nin Anayasa değişikliği talebiyle bağdaştırılan görüşmede kırılma anı yaşandı. Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulmadan 400 milletvekili oyuyla kabul edilmesi ile bağdaştırılan İmralı sürecine Antalyalı siyasilerden tepki geldi. ‘Mehmetçik Katiline Af Yok’ mitinglerini başlatan ve 1 ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanması İmralı süreci ile birlikte değerlendiriyor. Antalya’da Zafer Partisi ve İYİ Parti il başkanlıklarından yapılan açıklamalarda, son durum ‘ihanet süreci’ olarak değerlendirildi. Bunun yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa sürecine ilişkin "bir yıldır görüşmelerin sürdüğünü" ve devlet yetkililerinin bu süreci yakından takip ettiğini iddia etti.
"Öcalan'ın Mektubu Okundu Özdağ İse Tutuklu"
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan, ter*rist başı Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunmasına izin verilirken, Türkiye’nin milli birliği için mücadele eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklu kalmasına sert tepki gösterdi. Acan, bu durumun Türkiye’nin hukuki ve siyasi düzenine vurulmuş bir darbe olduğunu belirterek, “Türk milletinin kanını dökmüş, 40 bin kişinin katili olan ter*rist başı Abdullah Öcalan’a mektup iletme şansı tanıyan düzenin, Ümit Özdağ gibi vatansever bir lidere cezaevi reva görmesini büyük bir skandaldır. Bu ülkenin 40 bin insanını katleden, bebekleri kurşuna dizen ter*rist başına mektup iletilmesine, onun düşüncelerinin kamuoyunda yayılmasına göz yumanlar, Türkiye’nin bağımsızlığı ve birliği için mücadele eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı neden tutuklu tutuyor? Bu nasıl bir adalet anlayışıdır? ter*rist başına propaganda imkanı sağlayanlar, vatansever bir siyasetçiye kelepçe vurmaktan utanmıyor mu? Bu devlet, ter*rle mücadele ettiğini iddia ederken, 40 bin insanın katili bebek katiline nasıl olur da mektup iletme fırsatı sunar? Onun fikirlerini kim duymak istiyor? ter*rist başının mesajlarını kimlere ulaştırmaya çalışıyorsunuz? İmralı’dan mektup okutmak, PK*’ya alan açmaktır, ter*r propagandasıdır! Bunun adı ihanettir!" dedi. Başkan Acan, “Ümit Özdağ, Türkiye’nin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü için mücadele eden, sığınmacı istilasına karşı çıkan, milli iradeye sahip çıkan bir liderdir. O, PK* ile pazarlık yapmadı! O, bebek katiliyle müzakere masasına oturmadı! O, ter*rist başına mektup okutmadı! Ama bugün o cezaevinde, ter*rist başı ise mektuplarıyla propaganda yapabiliyor! İşte bu, çürümüş sistemin en net kanıtıdır Türk milleti, kimlerin PK* ile kol kola yürüdüğünü, kimlerin ter*rist başına methiyeler dizdiğini, kimlerin vatanseverleri susturmak için elinden geleni yaptığını çok iyi biliyor! Bu ihanet düzeni elbet yıkılacak! Biz, Zafer Partisi olarak, bebek katillerine karşı dimdik durmaya, vatanı savunmaya ve ter*re geçit vermemeye devam edeceğiz! Ümit Özdağ ve onun mücadelesi, Türk milletinin geleceğidir!" dedi. Başkan Acan, Zafer Partisi’nin ter*re karşı en net tavrı koyan parti olduğunu, bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini ve Türkiye’nin bütünlüğünü savunmak için her koşulda mücadele edeceklerini vurguladı.
"Türkiye Cumhuriyeti'ni Koruyacağız"
İYİ Parti Antalya İl Başkanı Ali Adnan Kaya ise, “Genel Başkanımızın tarihe not düşerek söylediği gibi bu süreç ,kirli bir pazarlığın bir o kadar kirli bir ürünüdür. Suriye’nin kuzeyinde yapılanan PYD/YPG, aslında eli kanlı PK* ter*r örgütünün ta kendisidir. ter*rist başının yapmış olduğu çağrı aslında PK*’nın, Irak’ın kuzeyinden, Suriye’nin kuzeyine geçmesi çağrısıdır. Bu oyunun mimarları, kiminle hangi pazarlıkları yaptıklarını, asla izin vermeyeceklerini söyledikleri Suriye’nin kuzeyindeki devletleşmeye ait ne düşündüklerini izah etmek zorundadırlar. Bu, Büyük Türk Milletine karşı namus borçlarıdır.’’ İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun ; ‘’Hangi isim ve gerekçeyle yapılırsa yapılsın bu süreç millet tanımıyla oynayarak olası bir anayasa değişikliğiyle ömür boyu başkanlık yapma pazarlığıdır ve başka bir amaca da matuf değildir. İktidardakilerin bunu elde etmek için söyleyemeyecekleri yalan veremeyecekleri iç ve dış taviz bulunmamaktadır . ’Bu süreçte tek hedef vardır; Anayasayı değiştirip Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ‘ı tekrar seçmek yada ölene kadar Cumhurbaşkanı kalmasını sağlamaktır.’’ ‘’Ve yine bu süreçte çok tavizler verilecek, taviz tavizi doğuracak ve bu tavizler Türk Milleti’nin başına bela olacaktır. ‘’İktidarın bebek katilinden barış güvercini yaratmaya cüret ettiğini ifade eden Genel Başkanımız, ter*rsüz Türkiye denilerek çıkılan yolun sonunda ter*rün devletleşeceğini, PK* isminin lağvedilip PYD/YPG ter*r örgütü ve devleti kurulacağını söylemiş ve binlerce evladımızın hayatına mal olmuş alçakça bir ter*r sürecinin finaline onurlu çıkış demenin onursuzluğun ta kendisi olduğunu ifade etmiştir. Genel Başkanımız eğer bu kirli pazarlıklara dur denilmezse İmralı ter*ristlerinin hür, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tutsak olacağını, bu gölge oyununa seyirci kalanlar ve alkışlayanlarla mücadele etmenin gerekliliği hatırlatarak Ülkesini seven her bir vatandaşımızın, 20 Ekim 1927 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği vazifeyi hatırlaması gerektiğini, bu vazifenin de Türk evlatlarının hangi ahval ve şerait içinde olsa dahi Türk İstiklal ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır olduğunu ifade etmiştir’’ Bizlerde bu sürecin ilerlemesine asla ve kata müsaade etmeyeceğiz. Ya hep birlikte oturup bu gölge oyununa seyirci kalacak ve Cumhuriyetin ebediyen elimizden gitmesine razı olacağız ya da şerefli Türk vatandaşları olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar koruyacağız” diyen İYİ Parti Antalya İl Başkanı Ali Adnan Kaya, Antalyalılara çağrı yaparak yaşanan bu kirli pazarlık sürecine tepki göstermek amacıyla ev ve iş yerlerinin Türk Bayrakları ile donatılmasını istedi.
"Sorumluluğun Farkındayız"
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ise, Genel Başkan Özgür Özel’in yaptığı açıklamayı belirtti. Kamacı, Özel’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı alıntılayarak, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizin tüm sorunlarının demokratik yollardan çözümü konusunda tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Aynı şekilde, ter*rün ve şiddetin her türlüsüne her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Kürt meselesinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, toplumun tüm kesimlerini kapsayarak, şeffaflıkla ele alınması ve çözülmesi yönündeki tavrımızı koruyoruz. Demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış için tüm toplumun görüşlerinin, şehit ailelerinin, gazilerimizin ve bütün mağdurların rızalarının öncelendiği çözüm için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bugüne kadar yaptığımız katkıları, bundan sonra da esirgemeyeceğiz. ter*r örgütünün silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısı önemlidir. Bu çağrının gereklerinin, muhatapları tarafından yapılmasını ve onbinlerce cana mal olan, ağır ekonomik ve toplumsal tahribat yaratan ter*rün ilelebet sonlanmasını temenni ediyoruz. Hiç şüphesiz meseleler, temennilerle değil, güven ortamı tesis edilerek ve icraatlarla çözülür. Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü ancak iç barışın sağlanmasıyla mümkündür. İç barış ise, otoriter bir sistemde değil, demokratik düzende, hukuk devleti ilkelerine uymakla, adalet ve eşitlikle sağlanır. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesi elzemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, toplumun barış ve demokrasi taleplerinin hiçbir makam, mevki ve aktör tarafından kendi siyasi hedefleri doğrultusunda istismar edilmesine izin vermeyecektir” dedi.
Öcalan: "Tüm Gruplar Silahları Bırakmalı"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.