Antalya'da Doğa Katliamına Karşı Jeomiras Komisyonu Kuruldu

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde falezler üzerine yapılan kaçak yapılaşmalar kamuoyunda tepkilere neden olmaya devam ediyor. Jeoloji Mühendisleri Odası harekete geçti, Jeomiras Komisyonu kuruldu. Komisyon başkanlığına ise Prof. Dr. Nihat Dipova seçildi.
Antalya'da Doğa Katliamına Karşı Jeomiras Komisyonu Kuruldu

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde deniz kıyısının büyük bir bölümünü kapsayan milyonlarca yıl önce doğal oluşumlarla meydana gelen falezler üzerine son yıllarda yapılan kaçak yapılar son dönemlerde gündemden düşmüyor. Kent genelinde bulunan odalar, dernekler, sivil toplum kuruluşları, çevreciler ve vatandaşlar tepkilerini ve mücadelelerini sürdürüyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi tarafından Jeomiras Komisyonu kuruldu. Komisyon başkanlığına ise falezlerin korunmasıyla ilgili çalışmalar yapan ve mücadele eden Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Dipova seçildi. Komisyon ise Mustafa Karancı, Hakan Özdemir, Elif Özlem Deniz ve Nihat Şahin’den oluşmaktadır. Antalya Falezler İçin Jeomiras Komisyonu Kuruldu

“Jeosit Kriterlerine Göre Mümkün Değildir”

Birinci derece doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan falezlerde bulunan iki adet asansörün Muratpaşa Belediyesi tarafından ihaleye çıkarılmasıyla ilgili Akdeniz Gerçek Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Jeomiras Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Nihat Dipova, “Sorduğunuz bölgede 1 adet asansör olduğu biliniyor. Basında görselleri ve videoları paylaşıldı. Ancak göndermiş olduğunuz ihale metninde 2 asansörden bahsedilmektedir. İkincisinin nerede olduğu hakkında bilgim bulunmamaktadır. Parkın ortasındaki bir asansörün tek başına varlığı anlamsızdır, bir kuyu niteliğini geçemez. Söz konusu asansörün işlevi deniz seviyesinde mevcut bulunan galeriye (basında tünel olarak geçti) ulaşımdır. Asansör ve tünel her ikisi de mühendislik yapısıdır, ve etüd-proje süreçlerinin uygulanması gerekir. Üzerinde yaklaşık 35 m kaya yükü taşıyacak, portalı (çıkışı) denizin dalga, fırtına gibi yıkıcı etkilerine direnç gösterecek, portal üzerindeki yamaçta (falez) olası gerçekleşecek bir göçmeye (heyelan) dayanabilecek bir “yapı” olmalıdır. Her tünelin geoteknik analizler ve tahkimat hesaplarını içeren bir “tünel projesi” olmalıdır. Tünel ve asansörün inşa edildiği tarihteki arşivler size bu soruları yanıtlamanızda yardımcı olacaktır. Tüm projeler bilimsel ölçütlere uygun yapılmışsa dahi ulaştığımız sonuç “mühendislik açısından yapılabilirlik”tir. Oysa mühendislik açısından mümkün olsa da bazı diğer kriterler biz mühendisleri sınırlar. Örneğin jeosit değeri tartışılmaz olmasına rağmen, hak etmediği bir statü olan DOĞAL SİT nitelikli bir falezde kazı yapılıp tünel portalı yerleştirilmesi ayrıca irdelenmelidir. Uluslararası jeosit kriterlerine göre bu mümkün değildir. Zamanında Pamukkale traverteninin ortasından karayolu geçerdi. Sonra bu durumun jeosit ve jeomiras kriterlerine uygun olmadığı anlaşıldı ve yolun kapladığı alan rehabilite edildi ve izleri ortadan kaldırıldı. Falezler için de geçmiş dönemdeki tahribatların izlerinin ortadan kaldırılması mümkündür.” dedi.

“Onaylar Belgeli Olmalı”

Bu asansörlerle ilgili onayın hangi kurumun verdiği ile ilgili soruya cevap veren Dipova, “Kamu kurumları bir mühendislik işlemini onamışsa, gerekli belge ve projelerinin yasa ve yönetmeliklere uygun olduğunu kontrol ederek uygunluğunu görmüştür anlamına gelir. Bu bağlamda her onamanın gerekçeleri olmalı ve açıklanabilmelidir. Söz konusu yapı yeraltına şaft kazılarak açılmış silindirik bir boşluğa inşa edilmiş asansör yapısı ise mevzuatın gerektirdiği tüm projelerin varlığı ve doğruluğu onanmış anlamına gelir. Mevzuat ezberimde yok ama bir mühendis olarak söyleyebilirim ki; bu kazı yapılmadan önce geoteknik inceleme yapılıp zemin parametreleri bir raporla sunulmuş, inşaat öncesi kazının göçmeden durup durmayacağının bir geoteknik projeyle analiz edilmiş olması gerekirdi. Eğer göçme tehlikesi varsa zemin iyileştirme uygulanmalıydı, dolayısıyla bir de zemin iyileştirme projesi olmalıydı. Asansörü taşıyacak çelik konstrüksüyon yapı için bir inşaat mühendisi statik analiz (Statik proje) yapmalıydı. Sonrasında asansörün mekanik (makine) ve elektrik projeleri olmalıydı. Bu bilgiler kontrol edilip emin olunduktan sonra onaylanır ve ruhsat verilebilir diye düşünüyorum. Dolayısıyla sorunuzun yanıtı asansörün inşa edildiği tarihteki belediye arşivlerinde olmalı.” diye konuştu. Antalya Falezler İçin Jeomiras Komisyonu Kuruldu

“Kurumlar Koordinasyon İçinde Sorunları Çözebilir”

Dipova, falezlerin nasıl kaçak yapılar ve yapılaşmadan koruyabiliriz sorusuna şu cevabı verdi; “İlgili kamu kurumları koordinasyon içinde bu sorunları çözebilir. İhtiyaç duymaları halinde akademiden de destek alabilirler (kişisel olarak ben bu desteği sağlayabilirim). Yasalara aykırılık söz konusu olduğunda uzmanlık alanına giren meslek odaları, STK lar, hatta kent sakinleri dava açabilirler. Örneğin; Yamansaz SIT alanıyla ilgili olarak 2 meslek odası dava açtı ve kazandı. Müzenin önündeki falezlerdeki SIT derece düşürmesiyle ilgili olarak da JMO ve ŞPO dava açtı, süreç devam ediyor.” şeklinde konuştu.

“Plajların Kaldırılması İstenmişse Olumlu Gelişme”

Geçtiğimiz yıl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Muratpaşa Belediyesi’ne yazılan yazıda 12 tane plajın yıkım talimatı verilmişti. Bu konuda sorumuzu yanıtlayan Dipova,” Halk plajlarının kaldırılması istenmişse bu olumlu bir gelişmedir. Ancak plaj platformları söküldükten sonra alanların rehabilite edilerek tekrar doğal haline döndürülmesi koşuluyla. Plaj platformlarının sökülmesi uygulaması oteller için de yinelenmelidir.” dedi.

Kaynak:Tayfun Akyatan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.