Antalya Büyükşehir Belediyesi Eski Yöneticisi Durmuş Ali Arslan Cinayetten Hakim Karşısında!

Antalya'da alacak tartışmasıyla silahla vurduğu Hamit Sunbat'ın ölümüne neden olan Antalya Eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Aksu Eski Belediye Başkan Adayı Durmuş Ali Arslan'ın yargılanmasına başlandı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Eski Yöneticisi Durmuş Ali Arslan Cinayetten Hakim Karşısında!

22 Nisan'da Antalya'nın Aksu ilçesi Fatih Mahallesi Şahinler Caddesi'ndeki bir kozmetik dükkanında meydana gelen olayda Antalya Eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Aksu Eski Belediye Başkan Adayı Durmuş Ali Arslan'ın silahla vurduğu Hamit Sunbat karın bölgesinden yaralanarak kaldırıldığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirmişti. Olayın ardından tutuklanan Arslan'ın yargılanmasına Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Sanık Arslan, Hamit Sunbat'ın ölümünden sorumlu tutulurken, Sebahattin Sunbat'a karşı "öldürmeye teşebbüs" ve Tamer Ertürk'e karşı "silahla tehdit" suçlamalarıyla da hakim karşısına çıktı.

antalya-buyuksehir-belediyesi-eski-yoneticisi-durmus-ali-arslan-cinayetten-hakim-karsisinda-2.webp

"BENİ UZUN SÜRE DOLANDIRDILAR"

Duruşmada uzun süredir Sebahattin Sunbat ve Tamer Ertürk tarafından mağdur edildiğini öne süren sanık Durmuş Ali Arslan, "Sebahattin Sunbat ve Kamil Ertürk birleşerek beni uzun süre dolandırdılar. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde genel sekreter yardımcısıydım, borçlandırıldım, emekli olmak zorunda kaldım. İşimi, çevremi kaybettim. Daha önce belediye başkan adaylığım, milletvekili adaylığım oldu. Almanya'da doktora yaptım. Tamer Ertürk okul arkadaşımdı, fabrikasının borçları için destek istiyordu. Evlerimi verdim, kefil oldum. Aksu'da daha büyük bir fabrikaya taşınmasına yardımcı oldum. Borçlarını ödemediler, ben başkalarından borç alarak verdim. Kendi yengemin evini satarak bile borçlarını kapattım. Çocuklarıma harçlık gönderemez hale geldim. Annem kalp krizinden öldü, eşim bebeğini kaybetti. Bir yıl boyunca haksız tahrik altında bırakıldım" dedi.

"ÖLDÜRME KASTIM YOKTU"

Olay günü yaşananları anlatan Arslan, "Fabrikaya gittiğimde Sebahattin Sunbat'ın yanında bir kişi daha vardı. Sonradan babası Hamit Sunbat olduğunu öğrendim. Selam verdim. Sebahattin Sunbat'a, ‘Sen yalanlarına doymadın, birçok insanı mağdur ettin, hâlâ yalan söylemeye devam ediyorsun' dedim. Bunun üzerine ‘Babamın yanında beni rezil edemezsin' diyerek ayağa kalktı. Aramızda 4-5 metre vardı. Üzerime doğru hamle yapınca geri çekildim. Tamer Ertürk yanıma gelerek sol bileğimi tuttu, ‘Akıllı ol' deyip küfür etti. Sebahattin Sunbat elini beline atınca silahı var sandım. Belimden silahı çektim. Mekanizmayı çekerek bir el havaya ateş ettim. Kaçsınlar diye ateş etmiştim. Kaçmadılar. Bu kez yere doğru ateş ettim. İkinci kurşun Hamit Sunbat'a isabet etmiş. Onu da birkaç dakika sonra öğrendim. Sebahattin Sunbat ve Tamer Ertürk kaçtı. O anda Hamit Sunbat ‘Ben vuruldum' dedi. Arkalarından yavaşça gidip bir el daha havaya ateş ettim. Sonra geri döndüm. ‘Ambulans çağırın' dedim. Sebahattin Sunbat bana ‘Senin soyunu kurutacağım, seni öldüreceğim' diyerek küfür etti. Ben de ‘Benim de çocuklarım var, benim intikamımı alır' dedim. Tamer'e, ‘Beni neden çağırdın, ben buraya dertleşmeye gelmedim mi?' dedim. Polis geldi, silahımla birlikte teslim oldum. Herhangi bir öldürme kastım yoktu." diye konuştu.

KÜFRÜ TEKRARLAMASI ÜZERİNE MAHKEME BAŞKANINI UYARDI

Sanık Arslan, mahkemedeki ifadesinde olay günü Tamer Ertürk'ün kendisine hakeret ettiğini öne sürdü. Bu sırada Arslan, Ertürk'ün söylediğini iddia ettiği küfrü birkaç kez tekrar etmesi üzerine mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Mahkeme Başkanı, "İkide bir söyleyip durma, anladık" dedi.

Sanık Arslan, olayda kullanılan silahı 7-8 ay önce işine ilişkin aldığı tehditler nedeniyle satın aldığını, Sebahattin Sunbat'a nakit ve EFT yoluyla çok sayıda ödeme yaptığını dile getirdi.

SANIK İLE TİCARİ İLİŞKİLERİM VARDI

Müşteki Sebahattin Sunbat, "Durmuş Ali Arslan ile ticari ilişkilerim vardı. Abimin ticari işleri sebebiyle 2 ay cezaevinde yattım, çıktım. Çıktıktan sonra kendisini aradım, fabrikaya bir ortak aldığını duydum. ‘Senden bu hisseleri devralalım, biz bu fabrikayı devam ettirelim' dedik. Kendisiyle sözleşme yaptık, olay olmadan kendisine senet verdim. Şirketi Tamer Ertürk'ün üzerine devraldım. Daha sonra sözleşmede fabrika bedeli için gayrimenkul vereceğimizi, para olmazsa oradan mahsuplaşacağımı kendisine ilettim." dedi.

Olay günü sabah saatlerinde sanık Arslan'ı aradığını söyleyen Sunbat, araların geçen konuşmayı şöyle aktardı; "Babam geldi, onunla ilgileniyorum, saat 2'de buluşacağız dedim. Bana ‘Sen neredesin, seninle görüşüp iki cümle edeceğim, güvenip tapuyu bana vermiyorsun' dedi. Ben de dedim ki ‘Tapuyu mal sahibine vereceğim." ‘Tapu da istemiyorum, ev istemiyorum, seni görüp iki cümle kuracağım.' dedi. Konyaaltı'ndayım, fabrikaya geçince haber veririm, gelirsin dedim."

antalya-buyuksehir-belediyesi-eski-yoneticisi-durmus-ali-arslan-cinayetten-hakim-karsisinda.webp

"SANIK 'BABANI ÖLDÜRECEĞİM' DEDİ"

Sunbat, "Olay günü saat 11.00-11.30 sıralarında fabrikaya geldim. Bir baktım Durmuş Ali Arslan fabrikadan içeri girdi. Babam saygıdan dolayı ayağa kalktı, ‘Bu kim?' dedi, ‘Başkan' dedim, düğmesini ilikledi. Başkan hiç yanımıza gelmedi, başkana ‘Babam' dedim. Yanımıza gelmeden silahını çıkartıp ateş etmeye başladı. Elini atarken ben kaçtım. Dışarı kaçınca arkamdan mermi attı, bağırdı: ‘Buraya geleceksin, gelmezsen babanın kafasına sıkacağım, babanı öldüreceğim, buraya gel." dedi

Sunbat, "Kaçarken babamın vurulduğunu görmedim Babam deyince karşıya geçip ateş etmeye başlamıştı. Zaten küçücük bir alan, aramızda 1 metre mesafe vardı. Sonra ambulans ve polis geldi" ifadelerini kullandı.

Müşteki Tamer Ertürk ise, "Odaya geldi, ateş etti. Benim adamlarım vardı, o an beni dışarı çıkardılar" dedi.

Sanık avukatı ise müvekkilinin haksız tahrik altında hareket ettiğini şu şekilde savundu: "Tutuklandığı gün eşi bebeğini kaybetti. Olayda öldürme kastı yoktur. Yaralanma olarak başlayan olayda ölüm daha sonra gerçekleşmiştir. Müvekkilimiz öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla haksız yere yargılanmaktadır."

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşmada müşteki taraf tanıkları dinlendi. Sanık avukatları, tanıkların HTS kayıtlarının incelenmesini ve olay yerinde keşif yapılmasını talep etti. Mahkeme, taleplerin sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar vererek davayı 11 Kasım tarihine erteledi.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.