-Antalya’yı ranta kurban ediyorlar..

- Antalya sahillerini betonlaştırıyorlar.

-Antalya plajlarını rant haline getiriyorlar..

-Kentine sahip çık..

-Sahiline sahip çık..

-Betonlaştırmaya hayır de..

-Konyaaltı ve Lara plajlarının yağmasını durdurun..

Antalya’yı Sevenler Grubu’nun bildirisinde yer alıyor bu ifadeler..

Çoğunluğunu Antalyalı kadınların oluşturduğu ‘ Antalya’yı Sevenler Grubu’, kapı kapı dolaşarak bu bildiriyi dağıtıyor.

Amaç Antalya’nın daha fazla betonlaşmasını önlemek, bunun için de kamuoyu oluşturmak..

Antalya’yı Sevenler Grubu,Lara ve Konyaaltı sahillerinin planlanan liman projeleri betonlaşacağını, böylece Antalyalıların denizi uzaktan seyretmek zorunda kalacağını belirterek, halkı bu konularda bilgilendirmek amacıyla 3 Kasım cuma  günü(yarın) Konyaaltı sahilindeki Emekliler Kahvesi’nde saat 14.00’da yapılacak toplantıya bu bildiriyi dağıtarak davet ediyor..

Yarın ki toplantıyı bu bildirinin hazırlanmasına katkı koyan CHP Antalya eski Milletvekili, Akdeniz GERÇEK Köşe Yazarı Avukat Gürkut Acar’ın da konuşacak olması daha da önemli hale getiriyor..

Gürkut Acar’ın Antalya Barosu eski Başkanı, Antalya Belediye Meclisi Üyesi, Antalya Belediye Başkan Vekili, CHP Antalya İl eski başkanı, Atatürkçü Düşünce Derneği genel merkez delegesi olduğunu da anımsatmakta yarar olduğunu düşünüyorum.

Gelelim Antalya’yı Sevenler Grubu üyesi kadınların dağıttığı bildiriye..

“Sayın Antalyalılar’ diye başlayan bildiride şu çarpıcı ifadeler yer alıyor:

“Antalya’da halka açık iki sahilimiz var : Lara ve Konyaaltı.  Antalya’nın doğu ve batısında yer alan halka açık bu iki sahili birer ucundan kemirilerek geri dönülmez şekilde betonlaştırılmaktadır. Sekiz kilometre uzunluğundaki Konyaaltı sahilinin bin 200 metresi işgal edilerek, Marina Yat  Limanı, Lara sahilinin 87 bin 986 metrekaresi de Kruvaziyer Limanı yapılacak. Bu sahiller birinci derecede SİT alanlarıdır”

Lara sahilini betonlaştırması olası kravaziyer limanı için planlanan bölgenin önemli bir bölümünün doğal SİT alanı olan Lara Kent Parkı’nı da içine aldığı, limanın yapımı sırasında Lara Plajı’na 120 bin metrekare dolgu yapılacağı vurgulanan Antalya’yı Sevenler Grubu’nun bildirisinde, şöyle deniyor:

“Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski Lara Birlik Plajı’nın bulunduğu bölgeye yapmayı planladığı yap-işlet-devret(YİD)modeli ile 30 yıllığına ihale etmek istediği yat ve kravaziyer limanı, otel, alış veriş merkezi(AVM)projesi ile ilgili hazırlanan proje başka bir yerde uygulanmalıdır

Bildiride ‘eleştiri var ama çözüm yok’ tepkileri de dikkate alınarak şu öneride bulunuluyor :

“Sekiz kilometrelik Konyaaltı plajının bin iki metre uzunluğundaki kısmının marina yat limanı yapılmasına ilişkin projenin de Kemer tarafına alınmasını istiyoruz”

“Antalya İstanbullaştırılıyor, Antalya betonlaştırılıyor” vurgusunun yapıldığı bildirideki şu bölüm de dikkat çekici :

“ Antalya halkının, hatta dünyanın en güzel iki plajı kentin iki ucundan ayrı ayrı kemiriliyor. Lara sahilindeki planlama karma ve entegre proje olmasından dolayı, özelliği ve yatırım miktarı ile 1 milyon kravaziyer kaynaklı turistin ve kravaziyer gemilerinin limana gelmesi, bunun yanında 426 yat kapasiteli yat limanı ile yatçılık alanında bölgesel bir merkezin tesisi ve karasal fonksiyonlarla Antalya için alternatif bir sosyo-ekonomik merkez oluşturulması hedeflense de, uzun vadede Lara plajlarının Antalya halkının kullanımından çıkmasını sağlayacaktır. Deniz kirliliği ve yoğun kullanım artık sahilde denize girmeyi olanaksız hale getirecektir”

Antalya’yı Sevenler Grubu, bu iki liman projesine ilişkin kaygılarını bildirinin son bölümünde şöyle dile getiriyor :

“ Lara projesinde yat limanı olduğu halde, Konyaaltı sahilini mahvedecek diğer yat limanı projesine ne gerek var ? Antalya halkı, Topçam sahiline Balıkçı Barınağı yaptırılmasına karşı çıkmadı çünkü yeni uygundu. Konyaaltı ve Lara sahillerine yapılacak kravaziyer ve yat limanları Serik-Aksu-Kundu bölgelerine yapılabileceği gibi, Kemer tarafına da yapılabilir.”

Antalya’yı Sevenler Gurubu’nu ayakta alkışlıyorum..

Antalya’nın betonlaşmasına karşı çıkan ve çıkacak olan herkesi de üretken kutluyorum..

Antalya İstanbullaşmasın..

Çünkü başka Antalya yok..