‘Cengizhan
Gököz, hasbelkader partiden iki dönem aday oldu. Yılların ülkücüsü gibi hiç
susmuyor. Yahu sen bu harekete dair ne bilirsin ? Bir kaç bürokratik ve sosyal
statü dışında şahsi olarak bu harekete ne hizmetin var ? CHP ağzıyla onların
yayın organlarından konuşanlara ülkücüler haklarını helal etmeyecektir”
Bir yavru kurtçuk böyle buyurmuş..
Boyundan büyük laflar etmiş..
Sosyal medya hesabından kin ve nefret kusmuş..
MHP
Muratpaşa İlçe Başkanı Talu Bilgili’den söz ediyorum.
Kendince hem Cengizhan Gököz’e hem de bize dokundurmuş..
Bak aslanım, senin küçümsediğin, aklınca karalamaya çalıştığın Cengizhan Gököz’ün bu kente ve ülkeye hizmetleri büyük..
Ülkücülükten dem vuruyorsun, baban hatta deden yaşındaki Cengizhan Gököz’e sallıyorsun.
Talu Bilgili, senin yaşının yetmediği bildiğim için bilgilen istiyorum.
Cengizhan
Gököz, Antalya Barosu Başkanlığı yapan, Türkiye Barolar Birliği’nin yıllardır
üs kurul delegeleğini yürüten, Büyükşehir Belediye Meclisi Üyeliği görevinde
bulunan, MHP’den milletvekili ve Muratpaşa Belediye Başkan adayı olan bu kentin
siyaset, kültür ve sanat alanında gecesini gündüzüne katarak etkinlikler yapan
Antalya’nın değerlerindendir.
Hukuk, siyaset, yazın, sanat ve kültür alanlarında bir bilendir.
İsim vermeden Akdeniz GERÇEK’e yönelttiğin ‘CHP ağzıyla’ söylemi ile senin boyunu aşar..
Akdeniz
GERÇEK’e uzanan diline birileri acı biber sürer, öyle bir tokat atar ki izi
ömrünün sonuna kadar çıkmaz.
Herkes haddini bilecek..
Herkes ağırlığı kadar konuşacak
Ağzı
süt kokan bir siyasetçi olarak sağa sola saldırmak yerine aynaya bak ve ‘ben ne
yaptım ki çevremdeki herkesi küstürdüm” sorusunu
sor..
Senden yaşta büyük MHP Muratpaşa Belediye Meclisi Üyelerine yönelik saygı ve edep sınırlarını aşan söz ve davranışların yüzünden partide meclis üyesi bırakmadın..
Yönetim kurulundaki bazı kişiler ise ‘bana dokunmayan yılan’ düşüncesi ile sessiz kalmayı yeğliyor.
Görünen o ki kendini çok önemsiyorsun..
Anlaşılan o ki aynaya bakıp sıkça” benden büyük benden siyasetçi yok. Antalya’da ve Muratpaşa’da MHP benden sorulur” diye böbürleniyorsun..
Belli ki senden büyüklere karşı hıncın, nefretin, bastırılamaz ölçülerde kıskançlığın var..
Bir diğer sosyal medya paylaşımında da şunları döktürmüşsün :
“Şehit kanlarıyla sulanmış üç hilalli bayrağımızı bırakıp liboşları, sosyal demokratları, eski kıratçıları kucaklayan ve kurulması planlanan partiye geçenler veya destekleyenler ülkücü değildir. Herkes kendini vicdan muhasebesine çeksin. Yarım asırlık davamızda başta bugünkü muhalifler oy pusulasında üç hilale mührü vurmayanlar ülküce değil derken aynı kişileri barajı bile zorlamayacak yeni yapının içinde görmek üzücü”
Talu kardeş, fena esmiş, gürlemişsin ama..
“Ülkücü değil” dediğin o kişiler sen kısa pantolonla gezerken, kelle koltukta siyaset yapıyorlardı..
Onlar ülkücülüğün kitabını yazacak kadar donanımlı, siyaseti çok iyi okuyan, ne zaman nerede nasıl konuşulacağını bilen, en önemlisi de kendilerinden büyüklere asla saygısızlık etmeyen, onları küçümseyemeyen, onların bilgi ve deneyimlerinden yararlanan, çok güç koşullarda bile siyasi düşüncelerinden taviz vermeyen kişilerdi..
Talu Bilgili kardeş, sırf politikaları yerlerde sürünen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ekibine yaranmak, şirin görünmek adına başta Akdeniz GERÇEK, Cengizhan Gököz ve muhaliflere olmadık hakaretleri etmek sana bir şey kazandırmaz, çok şey kaybettirir..
Gün
gelir o koltuktan İzmir Marşı’yla düşürürler adamı..
Arkandan da teneke çalarlar.
Dost acı söyler, gel yol yakınken bu yanlıştan dön..
Yoksa çok ama çok üzülürsün.
Benden söylemesi, gerisi sana kalmış..