Binlerce insanın talip olduğu ama seçilmesinin kısmet olmadığı makamlar maalesef işgal atında. Belki biraz ağır oldu ve birilerini kızdıracak ama yaşananların tek özeti bu…

Sen az sayıda insana nasip olan bir makama gelmişsin ama onun gereklerini yapmıyorsun. Dünkü Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde karar yeter sayısının bulunamaması ve aylardan yaşanan ‘oy vermeme hastalığı’ sonrasında yazabileceğim en hafif köşe yazısı bu olsa gerek…

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in başkanlığındaki 103 kişilik meclis, neredeyse sürekli en az 1/3 fire ile toplanıyor…

Toplam 20 belediye başkanının yer aldığı mecliste, başkanların çoğu meclisin yolunu unuttu…

Çoğu da misafir sanatçı modunda…

 Tabii başkanların devam çizelgesi düşük olunca, üyelerin de durumu başkanlara benziyor…

Kentin geleceğine dair önemli kararların alındığı mecliste, koltuklar boş…

Dolu olan koltukların da çoğu aslında boş…

Yani yok…

Nasıl mı…

Kentimizi betonlaştıran, halkın ortak kullanım alanlarını gasp ederek, türlü rüşvet iddiaları ertesinde yapılan ve şahsımın Antalya Mimarlar Odası ile yargıya taşıdığı, Muratpaşa Belediyesi’nin ve dönemin Başkanı Süleyman Evcilmen’in davalarına konu Konuksever AVM’nin planları dün yeniden meclisteydi…

25 binlik ve 5 binlik planlar görüşülecekti…

Güya şimdiye kadar AVM’ye olumlu oy verenler bile ret verecekti…

O da ne…

Komisyonlardan karar çıkmıyor. Kararlar, grupları tatmin etmiyor. Türel, “Ticarete geçit yok” diyor…

Ama karar yine çıkmıyor…

Toplantıya 2 kez ara veriliyor…

Yine olmuyor…

Sonunda AKP Grubu karar beyanında bulunmuyor, CHP Grubu 25 binlik planda sözkonusu alanın alt merkez olarak kabulüne yani ticari hakkın verilmesine ‘Evet’ diyor ama birkaç üye dışında oy kullanmıyor. MHP ise kararsız kalıp yine çoğunlukta oy vermiyor…

Ve nihayetinde 57 kişinin hazır olduğu mecliste karar yeter sayısı bulunamıyor…

Çoğu meclis üyesi ‘zimmet çıkar’ korkusuyla oy vermiyor…

Olumlu ya da olumsuz oy kullanılması gereken bir mecliste, hele hele böyle kritik biri kararda hukuka saygıdan bahsedip sorumluluktan kaçmanın hiçbir izahı olmasa gerek…

O nedenle bırakın o koltukları…

Meclise gelmemeyi adet edinip, oy beyanından kaçınacaksanız boşaltın koltukları…