40 yaşındaki Gül Sevim Turp, 2019 yılında 100'lü kilolardayken fazla kilolarından rahatsız olarak, kilo vermenin yollarını aradı. O dönem anaokulunda çalışan, internet üzerinden araştırma yapan Turp, zayıflama hapı kullanmaya karar verdi. İddiaya göre internetten aldığı hapları bir süre kullanan Turp, zayıflamak yerine daha fazla kilo aldı, felç kaldı. Sağlık sorunlarıyla mücadele ederken eşinin kendisini terk etmesiyle yıkılan Turp, hem fiziksel hem psikolojik olarak yaşama tutunmaya çalıştı. Ancak yerinden oynayamaz hale gelen Turp, hareketsizliğin de etkisiyle yıllar içinde hızla kilo almayı sürdürdü. Edinilen bilgiye göre ilaç sonrası kimi zaman yaklaşık 400 kiloya ulaştı, bu süreçte birçok hastaneye başvurarak tedavi imkanı aradı. En son Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada multidisipliner bir yaklaşım içinde tedavisine başlanan Turp’a ameliyat edilebileceği ifade edildi. Hazırlıkların ardından Genel Cerrahi Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karabulut ve ekibi 14 Aralık’ta tüp mide operasyonu gerçekleştirdi. Başarılı geçen operasyon sonrası kilo vermeye başlayan Turp’un genel durumu hem kendini hem de doktorlarını memnun etti. Turp, takip edilmek üzere taburcu edilirken, Prof. Dr. Mehmet Karabulut da hastasının durumuna yönelik bilgi verdi. Prof. Dr. Karabulut, vatandaşların zayıflamak istemeleri halinde hekimlere başvurmaları gerektiğini belirterek, internetten ilaç alınmaması konusunda uyardı.

BEN YANDIM KİMSE YANMASIN

  Çok zor günler geçirdiğini anlatan ancak doktorların ameliyatı yapabileceklerini söylemesiyle büyük mutluluk yaşadığını aktaran 40 yaşındaki Gül Sevim Turp, “Kiloluydum ama bu kadar değildim. Yatağa bağımlı olduğum zaman böyle oldum. 2019 mart ayında beyin kanaması geçirdim, felç kaldım, bu duruma düştüm. İnternetten kimse bir şey almasın, ben yandım kimse yanmasın. Evliydim, tedavi için Bahçelievler Fizik Tedavi Hastanesi’ne geldim, orada yatarken eşim beni bırakıp başka bir kadınla gitti. Çok kötü bir duyguydu, ben zaten bu duruma düşmüşüm, bir de beni bırakıp gitti. Ameliyat öncesi çok mutsuzdum ama şimdi çok mutluyum, sanki şen çocuklar gibiyim. Kendi ihtiyaçlarımı göremedim, hep yardım aldım, inşallah bundan sonra kendi ihtiyaçlarımı kendim göreceğim. O zamanlar anaokulunda çalışıyordum, çalıştığım okul da çok iyiydi, çok mutluydum. Severek gidip geliyordum. Zayıflamak için internetten hiçbir şey almayın, doktora başvurun. Doktordan destek alın, en azından internetten hiçbir şey almayın, almak isteyenlere de aldırmayın. Ben daha sonra bu firmaya çok ulaşmak istedim ama tamamen beni her yerden engellemişlerdi” ifadelerini kullandı.

KİLOMUN 4-5 KATINA ÇIKTIM

  Hastasının durumu ve uygulanan tedaviye ilişkin açıklamalarda bulunan Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karabulut, “Hastamız daha önce süper morbit obez değildi, hafif bir kilosu mevcuttu. Daha sonra bu kilodan kurtulmak için hastamız bir arayış içine giriyor. İnternetten araştırıyor, internetten bitkisel ilaç temin ediyor. İlaç kullandıktan sonra kas iskelet sisteminde atrofi, felç gelişiyor ve yatağa bağımlı hale geliyor. Yatağa bağımlı olunca aslında bir kısır döngü oluşuyor. Hareket edemeyince daha fazla kilo alıyor ve ilk baştaki kilonun yaklaşık 3-4 katına kadar çıkıyor. Bundan sonra hem aşırı kilo alıyor hem de kişisel hijyenik sorunlar da başlıyor ve yatağa bağımlı bir şekilde dönemez hale geliyor. Daha sonra hastamız kurtulmak istiyor, obezite ameliyatı yapan çeşitli merkezlere başvuruyor. Onlardan da çözüm olmayınca devletimize, Sağlık Bakanlığı’na başvuruyor. Ameliyat öncesi bütün hazırlıkları yaptıktan sonra ameliyat kararı aldık. Hastamıza tüp mide ameliyatı gerçekleştirdik. Ameliyattan sonra da yoğun bakımın, anestezi destekleriyle beraber hasta şu an gayet iyi durumda” ifadelerini kullandı.

  “MUHTEMELEN 400 KİLOLARA YAKIN BİR KİLODAYDI”

  Obez hastaların tedavilerini uzman hekimler eşliğinde sürdürmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karabulut, Turp'un operasyon öncesi ve sonrası durumuyla ilgili şöyle konuştu: "Aslında çok yaşam beklentisi olmayan bir durum gelişecekti, bu şekilde tedavi sonrası muhtemelen önümüzdeki süreçte hastanın ayaklanmasını, yataktan kurtulmasını, normal bir birey şeklinde toplumda yaşamasını bekliyoruz. Bize geldiği zaman kilosu aslında ölçülemeyecek düzeydeydi, muhtemelen 400 kilolara yakın bir kilodaydı. Ameliyattan sonra verdiği kilolarla beraber hasta kendine gelmeye, iletişim kurmaya başladı. Önümüzdeki süreçlerde bu giderek artarak daha iyi şekilde karşımıza çıkacak. Sadece bir cerrahi operasyon olarak algılamamak gerekiyor. Özellikle bu sıkıntılı vakalarda endokrin, dahiliye, yoğun bakım ünitesi, multidisipliner, deneyimli bir merkez olması gerekiyor. Bu konuyu gündeme getirmemizin sebebi; insanları uyarmak, dikkatini bu konuya çekmek. Sağlık çok önemli bir konu, ilaçların sadece eczanelerden alınması gerekiyor. İnternetten alarak kendi sağlıklarına kast edecek şekilde bir ilaç kullanımına girmemeleri gerekiyor. Vatandaşlarımız özellikle sağlıkla ilgili konularda internetten okudukları, gördükleri ilaçları veya medikal tedavileri kendilerine uygulamasınlar, bir hekime danışsınlar. Bundan sonraki süreç devam edecek. Fizyoterapi süreci var çok önemli, fizik tedavi süreci var, onların desteğini sağlayacağız. İşimiz bitmedi ama en önemli kısmı bitti. Eşinin terk etmesi başka bir boyut, biz de üzüldük ama burada maalesef bu tip şeyler yaşadığımız şeyler"

İHA