CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, “TÜRSAB genel kurulunun ‘güvenlik sağlanamayacağı’ gibi bir gerekçeyle ertelenmesi, Türk turizmine yeni bir darbedir” dedi
CHP
Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Türkiye
Seyahat Acenteleri
Birliği’nin (TÜRSAB) 23. Genel Kurulu’nun “güvenliğin sağlanamayacağı”
gerekçesiyle ertelenmesini TBMM gündemine taşıdı. “Türk turizminin kriz sürecinden geçtiği bir
dönemde, Türkiye'nin huzurlu ve güvenli bir ülke olduğunu dünyaya anlatması
gereken TÜRSAB’ın, genel kurulunun ‘güvenlik sağlanamayacağı’ gibi bir
gerekçeyle ertelenmesi, Türk turizmine yeni bir darbedir” dedi.
Budak, Kültür ve
Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un yanıtlanması istemiyle verdiği önergede, Türkiye Seyahat
Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 23. Olağan Genel Kurulu’nun; TÜRSAB Yönetim
Kurulu’nun; “ortamın gerginleştiği”, “salonda kaos yaşanacağı” gibi
gerekçelerle aldığı erteleme kararı üzerine yapılamadığını kaydetti. Söz konusu
kararın, itirazlarla Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu ardından İstanbul İl Seçim
Kurulu'na taşındığını kaydeden Budak, “Ancak sonuç değişmemiş ve Türk
turizminin önemli kurumlarından TÜRSAB'ın genel kurulu, demokratik koşullar
içinde gerçekleştirilememiştir. Kuruma 1 Aralık’ta kayyum ataması yapılmasına karşın, kayyumların
da göreve başlamadığı bildirilmektedir. TÜRSAB'ın iştiraki olan şirketlerde de
ciddi zararların oluştuğu ifade edilmektedir” dedi.
KAYYUM NEDEN ATANMIYOR?
Genel Kurul'un yapılamamasının ardından TÜRSAB'a kayyum ataması hangi
tarihte yapılmıştır? Atama yapıldığı halde kayyumların görevi devir almadığı
doğru mudur? Kayyum atanmamış ise gerekçesi nedir? Yetkileri sonlanmış yönetim
kurulunun görevde kalmasına neden izin verilmektedir? TÜRSAB’ı genel kurulun
yapılacağı tarihe kadar, yetkileri sonlanmış yönetim kurulu mu yönetecektir?
TÜRSAB'a iştiraki olan kaç şirket bulunmaktadır? Bu şirketlerin
yöneticileri kimlerdir? Bu şirketlerin son 3 yıldaki kar-zarar durumu nedir?
TÜRSAB'ın şirketlerden ne kadar alacağı vardır? Şirketlerin faaliyetleri
nedeniyle 250 Milyon TL düzeyinde bir zarar oluştuğu doğru mudur? Genel
Kurul'un ertelenmesiyle şirket zararlarının bağlantısı olduğuna iliştin iddiaların
incelenmesi sağlanacak mıdır?
GÜVENLİ TÜRKİYE İMAJINA DARBE
-Bakanlığınızın, TÜRSAB yönetimi için bir isim önerdiği ve o isim
üzerinde uzlaşılmasını istediği doğru mudur? İsim önerisine neden ihtiyaç
duyulmuştur? Bu yöntem demokratik geleneklere uygun mudur? TÜRSAB gibi köklü
bir kurumun kendi yöneticilerini seçemez duruma düşürülmesi tablosuna son
verilecek midir?
Türk turizminin kriz sürecinden geçtiği bir dönemde, Türkiye'nin
huzurlu ve güvenli bir ülke olduğunu dünyaya anlatması gereken TÜRSAB’ın, genel
kurulunun “güvenlik sağlanamayacağı” gibi bir gerekçeyle ertelenmesi, Türk
turizmine yeni bir darbe değil midir? Köklü bir turizm örgütünün güvenlik
gerekçesiyle demokratik hakkını kullanamadığı bir Türkiye tablosunun
doğmasında Bakanlığınızın da payı olduğuna göre; istifa yoluna gidecek misiniz?(Haber
Merkezi)