Ne yazık ki altı şehidimiz daha var...

Umarım bu şehitlerimizin kanı yerde kalmaz ve 26 Aralık 2023 Salı günü Türk milletvekilleri bu şehitleri vermemiz için her türlü çabayı harcayan "asla dostumuz ve müttefiğimiz olmayan ABD'nin",

'İsveç'in NATO'ya üye olmasını Türkiye Millet Meclisi onaylamalıdır' talebini ezici bir çoğunlukla hatta oybirliğiyle reddeder...

ABD Türkiye'nin F16 ve F35 taleplerini de reddeden ülkedir...

Türkiye ile ABD arasında şu anda düşük yoğunluklu, örtülü bir savaş vardır...

Türkiye ABD'ni en ağır şekilde cezalandırmak için uzun süredir çok önemli adımlar atmaktadır...

Türkiye'nin son dönemde ABD'ne attığı en büyük yumruk 435 uçağa sahip Türk Hava Yolları'nın 335 yeni yolcu uçağını ABD şirketi Boeing'den değil Avrupa şirketi Airbus'tan satın alacak olmasıdır...Böylece Türk devleti ABD ekonomisine çok büyük bir darbe indirmiştir...34 trilyon dolarlık bir borcun yükü altında ezilen çok yakında iflasını ve moratoryum  ilan etmesi beklenen ABD için bu olay çok büyük bir darbe olmuştur...

PKK terör örgütü, İsrail ve Ukrayna 21. yüzyılda ABD devletinin en temel en vazgeçilmez müttefikleri olmuştur...ABD'nin yaptığı on milyarlarca hatta yüz milyarlarca dolarlık askeri yardımlar bu gerçeği adeta Mohammad Ali'nin attığı bir yumrukmuşçasına yüzümüze vurmaktadır...

PKK terör örgütünün Ağustos 1984 Siirt Eruh’ta ve Hakkari Şemdinli de gerçekleştirdiği ilk silahlı saldırı olarak kabul edilse de PKK adı verilen bölücü terör örgütü Apocular adıyla 1970li yıllarda ortaya çıkmıştı...Saldırıdan bir hafta önce Türkiye İbrahim Tatlıses’in kızı Melek Zübeyde Tatlıses’in annesi ve Tatlıses’in 1979-1982 arasında evli olduğu Perihan Savaş’ı döverek hastahanelik etmesini konuşmaktaydı. Savaş Tatlıses’ten şikayetçi olmuş, ancak mahkemeye sevk edilen Tatlıses’in tutuklanarak cezaevine gönderilmesine gerek görülmemişti...

Zengin Yahudi, Yunan ve Ermeni asıllı Amerikalıların cömert bağışlarıyla satın aldığı Joe Biden gibi pek çok Amerikalı siyasi aracılığıyla ABD hükümetleri Türk siyasilere devamlı olarak bazı talepler iletmişti...İşte o taleplerden bazıları:

Türkiye'de Hıristiyanlık propagandasına engellemeler kaldırılmalıydı...Türkiye'de haşhaş ekimi tümüyle ve ivedilikle yasaklanmalıydı...NATO üyeliğinden ayrılan Yunanistan NATO'ya dönmek istediğinde Türkiye Yunanistan'dan herhangi bir talepte bulunmadan bunu onaylamalıydı...İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini Türkiye ABD'nden herhangi bir şey talep etmeden onaylamalıydı...Kıbrıs'ın Megalo idea (Bizans'ın diriltilmesi) çerçevesinde Yunanistan'a katılmasına Türkiye göz yummalıydı...Rusya'ya yönelik Kremlin'in boğazını, gırtlağını sıkacak en ağır yaptırımlara Türkiye tümüyle ve harfiyen katılmalıydı...1936 Montreux antlaşmasının Türkiye'ye tanıdığı yetki ve haklardan Türkiye ABD lehine vazgeçmeliydi...Türkiye Karadenizin ABD donanmasının yuvası olmasına limanlarını vererek izin vermeliydi...Nazi Almanyasına Türkiye krom satmamalıydı...Nazi Almanyasına Türkiye savaş açmalıydı...Washington İsrail'i ABD'nin bir eyaleti gibi gördüğünden İsrail'in çıkarlarını korumak konusunda Türkiye daima (her zaman her fırsatta) ABD devletiyle aynı frekansta olmalıydı...Türkiye Rusya ilişkilerinin geliştirilmemesi gerekliydi...İran 1 Şubat 1979'dan itibaren ABD'nin can düşmanı olduğundan Türkiye'de İran'a düşmanca davranmalıydı...

ABD'nin Türkiye'ye düşmanca davranmasının bir örneği

Çuval Olayı, Çuval Hadisesi ya da Süleymaniye Olayı 4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde karargâh kurmuş bulunan bir binbaşı komutasındaki 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ve Türkmen mihmandarlarının Irak'taki işgal kuvvetlerinin bir parçası olan Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı'na bağlı askerlerce ve yanlarında peşmergelerin de bulunduğu bir şekilde sürpriz bir baskın sonucu derdest edilmeleri ve başlarına çuval geçirilmek suretiyle götürülüp 60 saat süresince alıkonularak sorguya çekilmeleridir.

Operasyon için ABD'nin en önemli millî bayramı olan 4 Temmuz (Bağımsızlık Günü) tarihinin seçilmiş olması, günün cumaya denk gelmesi, bu şartlarda konuyu süratle ve diplomatik tarzda çözüme kavuşturabilecek yetkili Amerikan makamlarına ulaşmanın uzun sürmesi ve Türk askerlerinin bu yüzden 60 saat gözaltında bekletilmeleri, Amerikan askerlerince küçük düşürücü kasıtlı hareketlere başvurulmuş olması, Çuval Hadisesi'nin bir provokasyon olduğu görüşlerinin dile getirilmesine sebebiyet vermiştir

ABD'nin Türkiye'ye düşmanca davranmasının bir başka örneği

Türk savaş gemisi  TCG Muavenet (DM-357) Ege Denizi'nde gerçekleştirilen NATO Kararlılık Gösterisi-92 Tatbikatı sırasında 2 Ekim 1992'de USS Saratoga (CV-60) uçak gemisinden atılan iki adet Sea Sparrow füzesiyle vurulmuştur.

Bu olayda gemi komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, Uçaksavar Yardımcı Subayı Teğmen Alper Tunga Akan, Telsiz Astsubayı Serkan Aktepe, İkmal Çavuşu Mustafa Kılıç ve Er Recep Atak hayatını kaybetti, yirmi iki asker de yaralandı.