Kurban kesmenin, dinî bir vecibe olmasının yanı sıra çeşitli ekonomik faaliyetleri de içinde barındıran bir ibadet olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan bu ibadetin dinî açıdan belirli kuralları olduğu gibi ekonomik açıdan da yasal ve etik kurallara uygun olması gerekir. Tarım ve Orman Bakanlığı; hayvancılık işletmelerinden doğrudan yapılan satışlar hariç, kurbanlık hayvanların; hayvan pazarı ve canlı hayvan borsası yanı sıra Kurban Hizmetleri Komisyonlarınca alınan kararlar doğrultusunda belirlenen kurbanlık hayvan satış yerlerinde ve özel kurbanlık kesimi yapılacak işletmelerde alınıp satılabileceğini, belirlenen bu yerlerin dışında kurbanlık hayvan alım ve satımlarına müsaade edilmeyeceğini belirtmektedir. Dolayısıyla her yıl buralarda vatandaşlarımıza kurbanlık satışı yapılmaktadır” dedi.
“Kesilecek kurbanlık sayısında geçen yıla göre en az yüzde 10 oranında azalma olacağını öngörüyoruz”
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre ülkede 2018 yılında 866 bin 143 büyükbaş, 2 milyon 682 bin küçükbaş, 2019’da 891 bin 670 büyükbaş, 2 milyon 823 bin küçükbaş, 2020’de 963 bin 143 büyükbaş, 2 milyon 812 bin küçükbaş, 2021’de 987 bin 422 büyükbaş, 2 milyon 730 bin küçükbaş, 2022’de ise 871 bin 791 büyükbaş ve 2 milyon 643 bin küçükbaş hayvan kesildiğini belirten TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "Alım gücünün et ve canlı hayvan fiyat artışlarına yetişememesi nedeniyle bu yıl büyükbaş kesimlerinde geçen yıla göre yüzde 10 civarında bir azalış tahmin ederken, küçükbaş kesimlerinde ise fazla bir değişiklik beklemiyoruz. Son yıllardaki kurban satışlarını da göz önünde tuttuğumuzda, bu yıl 785 bin büyükbaş ve 2 milyon 600 bin küçükbaş hayvan olmak üzere toplamda 3 milyon 385 bin kurbanlık hayvan kesileceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu.
Ülke geneli kurbanlık hayvan fiyatları
Kurbanlık fiyatlarının ve satış şeklinin illere göre farklılık gösterdiğini söyleyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar şöyle devam etti:
"Kimi yerlerde canlı ağırlık (baskül) ve et (karkas) fiyatı üzerinden, kimi yerlerde ise canlı hayvan (kabala) üzerinden pazarlık yöntemiyle, ya da hisseli satışlar yapılmaktadır. Son zamanlarda özellikle büyükşehirlerde kesim fiyatı da hayvan satış fiyatına dâhil edilmektedir. Kurbanlık hayvan fiyatları; illere, canlı ağırlığa, ırkına (yerli-kültür) ve büyükbaşta inek, düve, tosun, küçükbaşta koyun, koç, keçi olmasına göre farklılık göstermektedir. Ziraat Odalarımızdan aldığımız verilere göre ülkemizde ortalama fiyatların; hayvan başına büyükbaşta 35 bin ile 145 bin lira, küçükbaşta ise 4 bin lira ile 15 bin lira arasında değişeceği, canlı ağırlık fiyatının da kilogram başına büyükbaş hayvanlarda 120 lira ile 185 lira, küçükbaş hayvanlarda 100 lira ile 185 lira arasında olacağı tahmin edilmektedir. Bu fiyatlar bayram yaklaştıkça talebe göre değişebilecektir. Ülke ortalamasına bakıldığında, büyükbaş hayvanların canlı kilogram fiyatının 147 lira 7 kuruş, küçükbaş canlı kilogram fiyatlarının ise 129 lira 62 kuruş olduğu görülmektedir. Fiyatlar, geçen yıla göre, büyükbaşta yüzde 140,5, küçükbaşta ise yüzde 103,9 oranında artmıştır. Ortalama fiyat kilogram başına büyükbaşta 61 lira 15 kuruştan 147 lira 7 kuruşa, küçükbaşta ise 63 lira 57 kuruştan 129 lira 62 kuruşa çıkmıştır. Canlı kilogram olarak büyükbaş hayvan fiyatları, satışların en fazla olduğu üç büyük ilimizde, İstanbul’un Avrupa yakasında 170 lira ile 185 lira, Anadolu yakasında 170 lira ile 180 lira, Ankara’da 140 lira ile 160 lira, İzmir’de 160 lira ile 170 lira arasında değişmektedir. Küçükbaş hayvan fiyatları ise canlı kilogram olarak, İstanbul’un Avrupa yakasında 160 lira ile 185 lira, Anadolu yakasında 170 lira ile 180 lira, Ankara’da 130 lira ile 150 lira, İzmir’de 140 lira ile 155 lira arasında seyretmektedir. Büyükbaş hayvanlarda hisseli satışlar da yapılmaktadır. Hisse fiyatları illere göre değişmekle birlikte 7 bin lira ile 20 bin lira arasında değişmektedir. Bazı illerimizde hisseli satışlarda kişi başı hisse bedeli; İstanbul’da 8 bin lira ile 20 bin lira, Ankara’da 7 bin lira ile 15 bin lira, İzmir ve Çanakkale’de 10 bin lira ile 15 bin lira, Antalya’da 11 bin lira ile 12 bin lira, Denizli’de 8 bin lira ile 17 bin lira, Gaziantep’te 8 bin lira ile 12 bin lira, Balıkesir’de 15 bin lira ile 16 bin lira, Trabzon’da 7 bin 500 lira ile 11 bin 500 lira, Karaman’da 14 bin lira ile 15 bin lira, Kayseri’de 11 bin lira ile 12 bin lira, Yozgat ve Sivas’ta 12 bin lira ile 17 bin lira arasında değişmektedir."
"Girdi maliyetlerindeki artışlar ve yüksek et fiyatları bu yılki kurbanlık fiyat artışında etkili oldu"
"Başta yem olmak üzere işçilik, veteriner, ilaç, elektrik, nakliye vb. gibi masraflar da meydana gelen artışlar kurbanlık fiyatlarını artırmıştır" diyen Bayraktar şunları kaydetti:
"Üreticilerimizin işletmelerinde çalıştırdıkları bir işçiye ödedikleri brüt asgari ücret geçen yıl 5 bin 4 lira iken bu yıl yüzde 100 artışla 10 bin 8 liraya yükselmiştir. İşletmelerinde kullandıkları elektriğin kilovatı geçen yıl 207 lira 94 kuruş iken bu yıl yüzde 3 artışla 213 lira 99 kuruşa yükselmiştir. Geçen yıl tonunu bin 863 liraya aldıkları saman bu yıl yüzde 99,7 artışla 3 bin 721 lira, 3 bin 101 liraya aldıkları kuru yonca otu yüzde 85,3 artışla 5 bin 746 lira, bin 431 liraya aldıkları mısır silajı yüzde 70,2 artışla 2 bin 435 lira, 4 bin 265 liraya aldıkları buğday kepeği bu yıl yüzde 34,2 artışla 5 bin 725 lira, 5 bin 977 liraya aldıkları besi yemi bu sene yüzde 21,1 artışla 7 bin 236 lira olmuştur. Mazot fiyatlarında ise geçen yıla göre bir düşüş yaşansa da nakliye fiyatları hala yüksektir. Geçen yıl Kars ilinden; Ankara’ya 25 bin liraya giden nakliye aracı bu yıl 28 bin liraya, İstanbul’a 35 bin liraya giden araç 38 bin liraya, Bursa ve İzmir’e 35 bin liraya giden araç 40 bin liraya gitmiştir. Artan bu maliyetlerin yanında yüksek et fiyatları da kurbanlık fiyatlarını artırmıştır. Geçtiğimiz dönem de damızlık hayvanların kesime gitmesiyle birlikte besiye alınan hayvan sayısındaki azalış et fiyatlarını ciddi oranda artırmış, geçen yıl 96 lira 93 kuruş olan ortalama dana karkas fiyatı bu yıl yüzde 146,36 oranında artarak 238 lira 76 kuruşa yükselmiştir."
“Hayvan satış yerlerindeki çadırlardan hala yüksek kiralar alınmaktadır”
Kurbanlık satmak isteyen üreticilerin, büyükşehirlerde her ilçede farklı olmak üzere satış yerlerine çadır kirası ödediğini kaydeden Bayraktar, fiyatların illere ve ilçelere göre farklılık arz ettiğine dikkat çekerek, "Kurban çadırlarından yüksek ücretler alınmaması yönünde belediyelere her yıl çağrıda bulunmamıza rağmen, ne yazık ki bu yüksek fiyat uygulaması devam etmektedir. Kurban satıcıları 15 gün kaldıkları sürede; Ankara’da 8 bin lira ile 14 bin lira, Bursa’da 12 bin lira ise 25 bin lira, İzmir’de 15 bin lira ile 30 bin lira, İstanbul’da ise 40 bin lira ile 60 bin lira civarında çadır kirası ödemişlerdir. Bu konudaki talebimizi tekrarlamakta fayda görüyoruz. Üreticilerimiz kurbanlık hayvanını satmak için büyükşehirlere geldiğinde nakliye ücreti ve çadır kirasının yanında burada kaldıkları süre boyunca yaptıkları harcamalar da eklendiğinde ortalama 1 büyükbaş hayvan fiyatı kadar masraf etmektedir. Yani üreticilerimiz 1 büyükbaş hayvanını sadece satış yerlerinde kurbanlıklarını satmak için gözden çıkarmak durumunda kalıyor. Belediye başkanları bu konuda hassasiyet göstermelidir. Gelin üreticimizin elinden tutalım, onlara destek olalım. Hayvan satış yerlerinden mümkünse ücret almayın ya da cüzi bir fiyattan kiralayın. Bu alanları bir gelir kapısı olarak değil bir hizmet kapısı olarak görelim. Üreticimizin maliyeti ne kadar düşerse vatandaşın kesesine de o kadar olumlu etki edecektir" ifadelerini kullandı.
Vakıf ve derneklerin vekâlet ücretleri
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Kurban Bayramı döneminde birçok dernek ve vakfın, hayır işlemeyi düşünen vatandaşların verdiği vekâletle onlar adına kurban kesmek için faaliyet içine girdiklerini vurgulayarak, "Dernek ve vakıflara yatırılan paraların kurban kesiminde kullanılması ve bunların iyi bir şekilde denetlenmesi çok önemlidir. Vekâleten kurban kesmeyi taahhüt eden bu kuruluşların, bu dönemde ne kadar hayvanı nereden aldığı, hangi şartlarda ve nerelerde ne kadar kurbanlık kestiği, vekâleti veren kurban sahibinin vekâletinin yerine getirilip getirilmediği yetkili kurumlar tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir. Aksi takdirde hem hayır işlemeyi düşünen vatandaşlarımızın hem de üreticilerimizin mağduriyeti söz konusu olabilecektir. Ayrıca dernek ve vakıflar kar amacıyla hareket etmemeli, toplu alımlarda üreticinin hakkını koruyacak fiyat politikası uygulamalıdır" şeklinde konuştu.
“2023 yılında kurbanlık hayvanlara 69,3 milyar lira ödeneceği tahmin edilmektedir”
Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ortalama 400 kilogram canlı ağırlığa sahip büyükbaş hayvanın canlı kilosunun 147,07 lira civarında satılacağı düşünüldüğünde bayram süresince kesilecek yaklaşık 785 bin büyükbaş hayvana ödenecek para 46 milyar 180 milyon lirayı bulacaktır. Bir küçükbaş hayvanın ortalama 8 bin 900 liradan satılacağı tahminiyle, kesilecek yaklaşık 2 milyon 600 bin küçükbaş hayvana ödenecek paranın ise 23 milyar 140 milyon lira olacağı, toplamda halkımızın kesilecek 3,4 milyona yakın kurbanlık için 69,3 milyar liraya yakın para ödeyeceği tahmin edilmektedir.”
“Ekonomiye kazandırılacak tahmini deri değeri 363,8 milyon lira”
"Standartlara uygun kesilmiş ve tuzlanmış yaş koyun derisinin adeti yaklaşık 30 liraya satılmaktadır. Tahmini 2 milyon 600 bin küçükbaş hayvan kesileceği hesap edildiğinde küçükbaş hayvanların derilerinin ekonomik değeri yaklaşık olarak 78 milyon lirayı bulacaktır" bilgilerini veren Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ayrıca 400 kilogramlık bir sığırdan ortalama 30 kilogram deri çıkmaktadır. Standartlara uygun elde edilmiş, tuzlanmış sığır derisinin kilosunun 16 lira olduğu göz önüne alındığında kesilecek 785 bin büyükbaş hayvandan elde edilecek derinin değeri 376,8 milyon liraya ulaşacaktır.
Toplam olarak kurbanlıklardan standartlara uyulursa yaklaşık 454 milyon 800 bin liralık deri geliri elde edilecektir. Fakat kurbanlıklar çoğu yerde ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluşmaktadır. Bu kaybın yüzde 20'ler civarında olduğu ve toplam kaybın 91 milyon lirayı bulduğu tahmin edilmektedir. Buna göre, kayıplar nedeniyle, Kurban Bayramı'nda ekonomiye kazandırılacak tahmini derinin değeri 363 milyon 840 bin lira civarında kalmaktadır.
Ziraat Odalarımızdan gelen bilgilere göre son yıllarda özellikle küçükbaş hayvan derilerini kimse almamakta, bu deriler mecburen çöpe atılmaktadır. Bu ülkemiz açısından önemli bir kayıptır. Yetkililerin bu konuya eğilmesi, ekonomik kaybın önüne geçecek tedbirleri almasını bekliyoruz."
“Kasaplara ödenen tahmini para 1,5 milyar lirayı bulacaktır”
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kurban bayramları son yıllarda kasaplar için önemli bir gelir kapısı olmuştur. Kasaplar, hayvanları kesme, yüzme, parçalama gibi işler için yaptıkları işe göre farklı bir ücret almaktadır. Kimileri sadece kesip dörde bölmekte, kimileri ise detaylı parçalamaktadır. Ücretler de buna göre değişmektedir.
Kasaplar büyükbaş hayvanda sadece kesip, derisini yüzüp, dörde bölmek için bin 500 lira ile 3 bin lira arası, detaylı parçalamak için ise 3 bin 500 lira ile 5 bin lira arası, küçükbaşta ise 300 lira ile 600 lira arası ücret talep etmektedirler.
Büyükbaş hayvanlarının ortalama yarısının kasaplar tarafından yaklaşık 2 bin 250 lira ücret mukabilinde kesileceği tahminiyle, 392 bin 500 büyükbaş hayvan için kasaplara ödenecek meblağ 883 milyon lirayı aşacaktır.
Aynı şekilde küçükbaş hayvanların yarısının kasaplar tarafından ortalama 450 lira ücret karşılığında kesileceği hesabıyla 1 milyon 300 bin küçükbaş hayvan için kasaplara ödenecek tutar 585 milyon lirayı bulacaktır.
Buna göre, kasaplara ödenecek bedel toplamda tahmini 1 milyar 468 milyon lirayı bulacaktır.
Bunların yanı sıra kelle, işkembe, bağırsak gibi sakatatlar kurban kesenler tarafından çoğunlukla alınmamakta, kesim yerlerine veya toplayıcılara bırakılmaktadır. Bu da ciddi bir ekonomik değer oluşturmaktadır.”
Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kurban Bayramı için milyonlarca hayvan besiye alınmakta, uzun süre beslenmekte ve 4 gün gibi kısa bir sürede kesilmektedir. Bu süreç ekonomik olarak ciddi bir hareketlenmeye yol açmaktadır. Beslenme amaçlı hayvan alımları ve beslenen kurbanlıkların satışları için ödenen para, yem, veteriner hizmetleri, hayvanların satış merkezlerine nakilleri, satış yeri kiraları, kişisel masraflar, kasap kesim ücretleri ve derilerin satılmasına kadar birçok ticari faaliyet bu dönemde yapılmakta ve bütün bunlar da ekonomik anlamda büyük meblağlara ulaşmaktadır. Yoğun emek sarf edilen ve böylesi yüksek meblağların döndüğü bu faaliyet alanı yasal çerçeveye oturtulmalıdır. Vakıf ve dernekler kesim öncesi belirledikleri alım miktarlarını Bakanlığa bildirmeli, ne kadar hayvanı nereden, kaç liraya aldığını, hayvan küpesi kayıtlarıyla vekâleti nasıl paylaştırdığını, elde edilen etleri nerelerde nasıl dağıttığını belgelemesi istenilmelidir. Ayrıca vakıf ve derneklerin yurtdışı fiyatlarını ülke içi fiyatlarına göre daha düşük tutması birçok vatandaşın ucuz diye oralara yönelmesine neden olmakta, bu da iç pazar satışlarını olumsuz etkilemektedir. Buna yönelik düzenleme yapılmalıdır. Kurbanlık hayvan nakillerinde üreticilere nakliye desteği sağlanmalıdır. Kurbanlık hayvan pazarlarındaki çadırların belediyelerce düşük ücrete kiralanması sağlanmalıdır. Her yıl belediyelerce belirlenen kurbanlık kesim alanlarında ciddi yoğunluk oluşmaktadır. Yoğunluğun oluşması ve kesim yerlerinde yaşanan mağduriyetler vatandaşların kurban kesim alanı tercihlerini kısıtlamaktadır. Belediyelerin yaşanan yoğunluklara karşı kesim alanlarını artırması, kesim yerlerinde hijyen kurallarına dikkat edilmesi noktasında tedbirler alması son derece önemlidir.”
“Et ve Süt Kurumu bayram sonrasında elde kalan hayvanları üreticiyi mağdur etmeyecek bir fiyattan almalıdır”
Üreticilerin, satışların geçen yıla göre yavaş seyrettiğini ifade ettiğini aktaran Bayraktar, "Temennimiz talebin canlanarak satışlarda beklenilen hızın yakalanması, üreticilerin hayvanlarının tamamını uygun fiyata satarak emeklerinin karşılığını almasıdır. Satışların beklendiği gibi gerçekleşmemesi durumunda bayram döneminde satılamayan hayvanlar, Et ve Süt Kurumu tarafından üreticilerin yaptığı ek masraflar da dikkate alınarak üreticiyi mağdur etmeyecek bir fiyattan satın alınmalıdır. Bu kurbanlık yetiştiriciliğinde sürdürülebilirlik açısından çok önemlidir" diye konuştu.
İHA