‘Siyasete girmeyeyim’ diyorum ama dayanamıyorum. Hele meslekle ilgili bir konu oldu mu yazamadan edemiyorum.  Neyse hemen konuya girelim. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi (MHP’li arkadaşlarım tarafından ‘bilge’ olarak görülen) bir liderin gazetelere verdiği ilanla haber ve yorumlarını beğenmediği 59 gazeteci, yazar ve akademisyeni eleştirerek isimlerini tek tek hedef göstermesini anlamakta güçlük çekiyorum. Yaşına ve tecrübesine hürmet ettiğim, örnek olması gerektiğini düşündüğüm bir liderin bu kadar kindar olmasının şaşkınlığını yaşıyorum.

GAZETECİ ELEŞTİRMESİN Mİ?

Tamam bu gazeteciler biraz ağır eleştirmiş, kantarın topuzunu kaçırmış olabilirler ama öyle her siyasi parti temsilcisi beğenmediği haber ve yorumları yazan gazeteci ve yazarların listesini tutar ve bunu hedef göstererek ilan yayınlarsa bunun sonu nereye varır? Gazeteci eleştirmesin mi? Kendisine göre, gördüğü yanlışları yazmasın mı? Artık eleştiriye bu kadar mı tahammülümüz kalmadı? Söyleyecek söz bulamıyorum; can çekişen demokrasimiz ölmüş de haberimiz yok!

 

++++++++++++

 

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

 

DUYGU ŞAHİN DURMAZ

AKDENİZ TANITIM AŞ’DE

Dünya Gazetesi'nden ayrılan Duygu Şahin Durmaz, 25 yıldır YAPEX Fuarı’nı yapan Akdeniz Tanıtım AŞ’ye Fuar Direktörü oldu. Duygu’yu kutluyoruz.

 

GEÇMİŞ OLSUN

SEDAT TEMEL

Gazeteci Sedat Temel, Serik Devlet Hastanesi'nde sağ diz ön çapraz bağ kopması ve iç menüsküse dayalı geçirdiği başarılı ameliyat sonrasında sağlığına kavuştu. Sedat’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 

DENİZ TOPKAYA

EKSPRES’E GEÇTİ

Akdeniz GERÇEK’ten ayrıldıktan sonra bir süre kafasını dinleyen Deniz Topkaya, Ekspres’e geçti. Deniz’e yeni yuvasında başarılar diliyoruz.

 

++++++

 

HAFTANIN EN BABA SÖZÜ

Kızmıyorum artık; bakıyorum, seçiyorum, gülüyorum, geçiyorum..

 

+++++++++++

 

BİLİMSELLİK ARAYIŞI!

 

Fransız kimyacı Lavoisier 51 yaşında iken, mahkeme giyotinle ölüme mahkum eder. Lavoisier, boynunun vurulmasını beklerken kitap okumaktadır. Cellat, onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için kitabın arasına bir “kitap ayracı” koymuştur.
Lavoisier, giyotine giderken Matematikçi arkadaşı Langrange’i yanına çağırır:
“Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam, insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir.” der
Kafası giyotinle kesilir, sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar.
Matematikçi Langrange bu olay sonrası şöyle der: "Lavoisier’in son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir."

 

++++++++

 

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

 

TAVŞAN VE YILAN

Bir gün ormanda bir randevu evi açılır.

Kar beyaz bir erkek tavşan olaya el atar;

- "Gidip bakalım nasıl" der.

İçeri girip sevişebileceği birini ister şansına

o an sadece yılan vardır.

Neyse odaya girerler yılan ile tavşan.

Bir güzel sevişirler.

Yılan içinden düşünür;

- "Ulan önümüz kış yiyecek bulamayız" der

ama yine de bir anda tavşanı yutar.

Yılan sonra;

- "Ben ne yaptım" der.

Tavşan “müşteri” diye düşünür.

- "Beni yaşatmazlar" der.

Tavşanı geri çıkarır boğazından.

Tavşan sersemlemiş bir vaziyette;

- "Hay a.. koyduğumun yılanı öyle mi ağıza alınır?"

 

JOHN ABİ

İki travesti yolda yürüyormuş.

Karşıdan karşıya geçerken travestinin birine araba çarpmış ve

yere baygın bir şekilde kan revan içinde yuvarlanmış.

Şoför korkudan olay yerinden hemen uzaklaşırken diğer

 travesti arkadaşına doğru koşmuş ve yanına eğilmiş;

- "Marie kalk kız bir şeyin yok değil mi?".

Tabii ki ses yok;

- "Hadi kalk".

- "Marie korkmaya başlıyorum kalk artık ayol".

- "Marie hadi kalkkk".

Biraz ağlamaklı ve kaba bir ses tonuyla;

- "John Abi ne olur kalk yaa!"...