Deprem Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan Ölümden Döndü! İnme ve Beyin Kanaması Tehlikesi Atlattı

Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Bosna-Hersek’te geçirdiği sağlık sorunu nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ve beyin kanaması ile inme tehlikesi atlattığını duyurdu.
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan Ölümden Döndü! İnme ve Beyin Kanaması Tehlikesi Atlattı

Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Bosna-Hersek’te geçirdiği sağlık sorunu nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ve beyin kanaması ile inme tehlikesi atlattığını duyurdu. Ercan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla sevenlerine sağlık durumu hakkında bilgi verdi.

Ercan, 10 gün önce kalbine stent takıldığını ve sonrasında yaşadığı şiddetli sırt ağrısı nedeniyle Saraybosna’da ambulansla hastaneye kaldırıldığını belirtti. Yüksek tansiyon nedeniyle (22/12) beyin kanaması ve inme riski geçirdiğini açıklayan Ercan, acil serviste 3 saat süren müdahale sonucu tansiyonunun normale döndüğünü ve şu an gözlem altında olduğunu söyledi.

Sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Boğaziçi Gezginler Topluluğu olarak 30 arkadaşımla 3 Mayıs 2025 günü 02:00 da kalkarak 07.05 THY uçağıyla 1 saat 25 dakikada başkent Sarayova’ya ulaştık. Oradan otobüse binerek Visoco, Zenitsa, Travnik, Yayçe(Jajçe), BIH’in tepe noktası Bihaç’a 335 km’lik yolu kat ederek ulaştık, uykusuz, ayrıca çok yorgunduk.
Her yer, Dinarit Dağları yemyeşil. Bu kadar yoğun yeşil doku ile çukurlardan gürül gürül akan akarsular hiçbir ülkede yoktur. Evler bakımlı, yollar bakımlı, yol kıyılarında bir pet şişe bile yok, tertemiz bir Avrupa Ülkesi. Bosna’da camiler Türk’ün Avrupa’da dikilen sancağıdır. Sonra, 500 km sürerek Sırp Cumhuriyeti başkenti Banyaluka üzerinden geç saatte Saraybosna’ya göndük. Ilıca’da Hollywood otele yerleştik. Çok yorgun, bitkindik.
Dün sabah erkenden yola koyulduk, Konyiç(at barınağı) üzerinden Mostar’a, oradan Blegay’da Derviş Tekkesine gittik, kaya içinden akan Buna Irmağının yanında alabalık, salata yedik. Oradan kalkıp, eski Türk köyü Poçitel’e gittik. Ben tepeye çıkmadım, aşağıda oyalandım.
Oradan Türkiye’deki acentayı arayarak, programın çok yorucu olduğunu, her gün Saraybosna’ya dönüşün süre yitirttiğinden yakındım, biraz da sinirlendim.
Oradan kalkıp, Kravitce çağlayanlarına, gün batımına yakın Medguriye’ye ulaştık. Katolik ayinini biraz izledik.
Sonra, saat 18.00’da Medguriye’den çıkıp Sarayova’ya doğru yola koyulduk. Yağmur yağmaya başladı. Arkadaşlar oldukça sevinçli idiler. Boşnak, Karadeniz ezgileriyle coşup şarkılar söylerken, benim sırtıma bir ağrı geldi. Gittikçe enseden, sırta ta omiriliğin aşağısına kadar indi. Kıvranıyor, kimseye bir şey söylemiyordum. Sonra yemek imin Jablenica’da kuzu çevirmecide durduk. Kuzu çok lezzetli ancak çok da tuzluydu. Sırt ağrımı arkadaşlara söyledim, üşütmüşsündür dediler. Ahmet Erdur kulunç yakaladığı belirterek ovdu, sonra onun sırtıma vurmasını istedim. Ağrı bir türlü dinmiyordu. Bir an önce Sarayova’ya varmak niyetiyle otobüse bindik. O sırada Nihal Şaylan hanım ağrı kesici olarak Parol verdi, ancak bana mısın demedi. Bir türlü Sarayova’ya varamıyorduk. Ben acıdan kıvranırken, Işık hanım sırtıma ağrı kesici merhem sürdü. Olmadı.
O sırada Nihal hanım, “bende tansiyon aleti var bir ölçelim” dedi. Ölçünce 22,5/13 çıktı.
“Hoca çok kötü durumda” dediler. Sitare İstanbul’dan ünlü kalp damar cerrahi Prof. Dr. Ergun Demirsoy’u aramış.
“Her an beyin kanaması geçirebilir, ya da inme inebilir” deyince, cankurtaran çağırmışlar. İki tane dil altı kapril emdirdiler.
Sonra çantamdan bir Benipin-8 yutturdular. Ne var ki tansiyon düşmüyordu.
Biz Saraybosna’ya ulaştıktan 45 dakika sonra cankurtaran geldi. Tansiyonumu ölçtüler, 20/10. Elektromu çektiler, “kalpte sıkıntı yok” dediler. Oysa bir hafta önce, Kuşadası’nda geçirdiğim kalp sektesi sonucu, üç damarımın biri %95 tıkalı çıkınca İzmir’de ivedi olarak Doç. Dr. Ahmet Taştan, bir stent koymuştu. Ne var ki sol karotis de (şah damarı) %75 tıkalıydı. Orası için Coraspin-100 ile Karum kan sulandırıcıları alıyordum.
Cankurtaran içinde bir iğne vurdular. Gelinimiz Maya’nın ısrarıyla hastaneye yatırılmak üzere cankurtaran yürüdü. Ne var ki yolda, durdu. Tramvay bir kişiye vurmuş, hareketsiz, kanlar içinde yatıyordu. Beni yataktan indirip oturağa oturtup onu yatağa taşıdılar. Benim için çağırdıkları can kurtaran 30 dakika sonra geldi. Aynı sorular. Damar yolu açmak için epeyce kolumda damar aradılar bulmadılar. Saat akşam 11.30 olmuştu. Sonunda sol koldan bir damara girip damar yolu açtılar. Yatağa yatıp paldır küldür yola koyulduk. Bosna Hersek’te can kurtaranlar Türkiye’deki gibi ciyak ciyak alarm çalmıyorlar. Sessiz gidiyor. Hastaneye girdik, beni oturağa oturttular. Bir süre orada bekledim. Sonra odaya aldılar. Tansiyon ölçtüler, 22/10 idi. Düşmüyordu. Bir genç doktor hanım, bir Daris erkek hemşire ile stajer İlhana adlı kız vardı. O benimle akıcı bir İngilizceyle konuşuyordu. Elektro çektiler. Olumsuzluk görmediler. Ancak düşmeyen yüksek tansiyon beyin kanaması yapabilirdi. Tansiyon için yüksek doz bir iğne daha vurdular. Sırt ağrılarım sürüyordu, onun içinde bir ağrı kesici vurdular. Bir süre daha gözetimde kaldım. Sonunda tansiyon 13/7,5’a düştü. Sırt ağrım azalmıştı.
02.30’da taburcu ettiler.
Oğlum Nizar, eşim Nicara, can arkadaşım Sitare, yerel acenta temsilcisi Ahmet bey ile otele döndük. Dört saat uyudum.
Dinleniyorum.
Tansiyonum 13/7,5 ile 15/9 dolayında.
Bosna-Hersek’de cankurtaranın 45 dakikada bana ulaşması, bir saatte hastaneye götürmesini gördükten sonra, Türkiye’mizin başta 112 ivedi durum telefonu ile cankurtaranların çarçabuk olay yerine ulaşmalarının, doktorlarımızın, hemşirelerimizin canla başla çalışmalarının değerini bir kez daha gördüm, saygı duydum.
Beni arayan başta Bosna-Hersek başkonsolosu, Kuşadası kaymakamı, Prof. Dr. Kardiyolog Barış Ökçün, Kalp Damar Prof. Dr. Yusuf Kalko, basının duayeni sayın Uğur Dündar, Fatih Portakal ile tüm öteki arkadaşlarım, yakınlarımın ilgileri için candan teşekkür ederim. Bir süre Bosna-Hersek’te toparlayıp, çok sevdiğim ülkeme geri döneceğim.
Esenlikler dilerim.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.