Davalar Doğumu Engelliyor! Hekimler Kaçıyor!


Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, Türkiye’nin tüp bebek tedavisinde Avrupa’da ilk sırada olduğunu ancak artan tazminat davalarının kadın doğum hekimlerini meslekten uzaklaştırdığını söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen 4. Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Bülent Tıraş, Türkiye’nin tüp bebek tedavilerinde Avrupa’da en başarılı ülkelerden biri olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Tıraş, “Tüp bebek tedavilerinde gerçekten çok başarılıyız. Avrupa'da belki bizimle yarışabilecek iki ülke var; İspanya ve Belçika. Bunun dışındaki bütün ülkelerden tüp bebek tedavisinde belirgin şekilde iyiyiz. Avrupa'dan, Amerika'dan, Afrika'dan, çevremizdeki ülkelerden çok hasta geliyor" dedi.

Prof. Dr. Tıraş, tüp bebek tedavilerinin yüzde 100 başarı garantisi sunmadığına dikkat çekti ve bu tür davaların tüp bebek başarısızlığı dışında Down sendromu gibi olgularda sıklaştığını belirterek, “Çok enteresan davalar oluyor. Örneğin 'Neden tüp bebek tedavisinde başarılı olamadın?' diye bile bizi şikayet eden ya da dava açan hastalar olabiliyor. Tüp bebekte belli bir başarı oranı vardır. Bu işte en iyi merkezlerde bile yüzde 60-70'lere kadar çıkılabilir. Diğer merkezlerde daha da düşük maalesef. Özellikle kadın doğum hekimliğinde Down sendromu nedeniyle bu şekilde açılmış çok dava var ve mahkemeler tarafından (bir hekimin ödeyemeyeceği yükseklikte) ciddi rakamlar belirlenebiliyor. Eskiden TUS'ta kadın doğuma en yüksek puanla giriliyorken şimdilerde en düşük puanlarla kadın doğum seçiliyor. Hekimin hastayla direk karşılaşmadığı biyokimya, patoloji gibi dallar daha revaçta" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Tıraş, “Gerek ülkemizde gerek yurt dışından gelen kadın ve erkeklerde ciddi obezite oranları görüyoruz. Bu oranların artması erkeklerde sperm bozukluklarına, kadınlarda da ciddi şekilde yumurtlama ve yumurta bozukluklarına neden oluyor. Yani yumurta rezervlerinin düştüğünü görüyoruz ve yumurta elde etmekte çok zorluk çekiyoruz. Tüp bebek tedavisinin başarısı için IVF öncesi mutlaka kilo vermek gerekiyor. Bunun için de elimizde şu anda iki tane önemli silah var. Bunlardan bir tanesi GLP agonistleri denilen zayıflama iğneleri. Bunlar 6 aylık süre içinde yüzde 20-30 gibi bir kilo azalmasını sağlayabiliyor. Ama kilo çok daha fazlaysa yani vücut kitle indeksi 35'in üzerindeyse, o zaman tüp mide ameliyatlarından fayda görüyoruz. Mesela meniye hiç sperm çıkmayan erkeklerde, tüp mide ameliyatlarından sonra ciddi şekilde meniye sperm çıktığını görüyoruz ve kadınlarda da tüp bebek tedavilerinin başarısız halden başarılı hale dönüştüğüne şahit oluyoruz. O yüzden bugün bunlar IVF tedavilerinde diyet ve egzersizle değil ciddi kilo verme tedavileri veya tüp mide ameliyatı gibi tedavilerin önemli bir yer almaya başladığını görüyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.