Altaylı’nın Tutuklanmasına Videolu Tepki! Sandalye Boş Kaldı

Gazeteci Fatih Altaylı, Youtube hesabında yaptığı bir yorum sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tehdit olarak algılandığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Bugün Youtube hesabı üzerinden yapılan paylaşımda Fatih Altaylı’nın ekibi bir açıklama yaptı. Ekip açıklamasında hukuki tüm hakların aranacağını belirtti. Ekibin açıklaması sonrası Fatih Altaylı’nın savcılık ifadesi paylaşıldı. Altaylı ifadesinde Cumhurbaşkanı’na yönelik ‘tehdit’ içeren bir şeyi aklından dahi geçirmediğini ifade etti.
Fatih Altaylı’nın ekibi, “Fatih Bey'in verdiği bahsi geçen tarihsel örnek kesilip başka anlamlar yüklenecek şekilde sosyal medyada servis edildi. Bu durum savcılık makamı ve sulh ceza hakimliğine Fatih Bey'in avukatları tarafından üstüne basa basa dile getirildi. Hatta videonun orijinal hali bahsi geçen makamlara da verilmişti. Ancak savcılık makamı ve sulh ceza hakimliği bu iddialar ve deliller dikkate alınmadan sosyal medyada yayınlanan bölüm üzerinden bir karar verdi. Fatih Bey fiili bir eylem olmamasına ve tutuklamanın en son uygulanacak tedbir olmasına rağmen tutuklandı. Avukatlarının yapmış olduğu savunmalar, göstermiş oldukları deliller dahi değerlendirilmedi” ifadelerini kullandı.
Antalya Dahil 47 İlde Operasyon! 2,8 Milyar TL’lik Vurgun Ortaya Çıktı
“Var Gücümüzle Çalışmaya Devam Edeceğiz”
Tüm hakların aranacağını belirten ekip, “Fatih Altaylı'nın ekibi olarak dimdik ayakta olmaya, bildiğimiz doğruları söylemeye, haksızlığa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Sinmeyeceğiz, yılmayacağız. Doğru bildiklerimizi bizi sevenler ve destekleyenler ile paylaşmaya devam edeceğiz. Diğer taraftan hukuki yollarla tüm haklarımızı arayacağız. Hukukun işlemesi için gereken tüm girişimleri yapacağız. Fatih Bey tekrar bu karşınızda, ekranda gördüğünüz koltukta oturup yorumlarına devam edeceği güne kadar var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklama sonrasında Fatih Altaylı’nın savcılık ifadesi paylaşıldı. Altaylı şu ifadeleri kullandı:
“Söz konusu yayın ve cümleler bana aittir, ancak Cumhurbaşkanı'nı ne tehdit ne de hakaret maksadım vardır. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu ankette, vatandaşlara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaydı hayat şartı ile Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri sorulmuş, vatandaşların yüzde yetmişi de böyle bir Anayasa değişikliğine onay verip vermeyeceklerini söylemişti”
“Entelektüel Kimliğimle İfade Ettim”
“Ben de bu konuyla ilgili yorumumda, Türk halkının Tanzimat’tan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini; herhangi bir kişiye, kendi isteği ve denetimi dışında devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını söyledim. Ve Türk halkının, kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirel bir tutum takınabildiğini; Padişahlık döneminde bile cuma selamlıklarında padişahları eleştirdiğini, tarihe meraklı bir Afyoncu gibi, yakın tarihimiz üzerine uzman bilim insanları ile de defalarca televizyonlarda entelektüel kimliğimle ifade ettim.”
“Bilgi Vermeye Yönelik Sözlerimin Bilinçli Bir Çarpıtıldı”
“Bu gibi örnekleri daha önce gerek Murat Bardakçı gerek Erhan Afyoncu ile konuşmuşluğumuz vardır. Açıkçası bu tarihi bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanı'na bir tehdit algısı çıkabileceği aklımdan dahi geçmezdi. Olayın bu şekle büründürüldüğünden ve sadece tarihi bilgi vermeye yönelik sözlerimin bilinçli bir çarpıtmayla, sanki Cumhurbaşkanı'nı tehdit ediyormuşum gibi algılatılmasından ben sorumlu değilim.”
“Tehdit Benim Asla Yaptığım Bir Şey Değildir”
“45 yıllık meslek hayatımda, son 30 yılda sayısız televizyon programı ve sayısız köşe yazısı kaleme aldım. Bunların herhangi birisinde, bırakın Cumhurbaşkanı'nı, herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur. Bu suçlama ile hakkımda dava dahi açılmadı. Burada da tehdit maksadım olmadığı gibi, şahsen tanıdığım Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik herhangi bir tehdit veya hakaret aklımın ucundan dahi geçmez. Eleştiri hakkımı her zaman kullanmışımdır, ancak tehdit benim asla yaptığım bir şey değildir.”
“İlk Cümlem ‘Türk Halkı Sandığı Sever’ Olmuştur”
“Söz konusu suçlama ile ilgili olarak da görmüş olduğum savcılık sevk yazısında, TCK 310/2’nin uygulanabilmesi için fiili bir hakaret olması gerekir. Bu durumda bile herhangi bir tehdit ve hakaret kastım olmamasına rağmen savcılığın bu talebi hukuksuzdur ve yasaya uygun değildir. Şunu da göze almak gerekir ki, suç olduğu iddia edilen konuşmamda ilk cümlem “Türk halkı sandığı sever” olmuştur. Bu bile demokrasiye olan inancımızı ve konuşmamızdaki niyeti göstermektedir. Bu yüzden de hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep ederim.”
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.