Hafize Sena Düzgün Olayı Nedir, Sevgilisi Kimdi, İntihar mı Etti?

2025 yılının en çok konuşulan ve kamuoyunda derin izler bırakan trajedilerinden biri, Hafize Sena Düzgün olayı oluyor. Henüz 20 yaşında hayatını kaybeden genç üniversite öğrencisi, ardında çok sayıda soru işareti ve büyük bir toplumsal tartışma bırakıyor. Peki, Hafize Sena Düzgün kimdir, neden öldü, gerçekten intihar mı etti, yoksa olayın ardında yasak aşk iddiaları mı var?

Hafize Sena Düzgün Kimdir, Nereli, Kaç Yaşında?

Hafize Sena Düzgün, 2005 doğumlu, 20 yaşında bir genç kadındı. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan Sena, hem eğitimine devam ediyor hem de sosyal medya içerikleri üretiyordu. Diyarbakır’da yaşayan Sena Düzgün, Instagram ve TikTok gibi platformlarda aktifti. Özellikle dini içeriklerle dikkat çeken genç kız, duygusal videoları ve manevi temalı gönderileriyle genç takipçi kitlesine hitap ediyordu.

Hafize Sena Düzgün Nasıl Öldü?

26 Mayıs 2025 tarihinde, Dicle Üniversitesi yerleşkesinde bulunan Onkoloji Hastanesi’nin arka bahçesinde, bir ağaca asılı halde bulunuyor. Olay yerindeki bulgular ve otopsi raporu ilk etapta intihar olasılığını güçlendiriyor. Ancak sosyal medyada ve basında gündeme gelen detaylar, ölümün nedenlerine dair birçok şüpheli nokta olduğunu ortaya koyuyor.

Hafize Sena Düzgün İntihar Mı Etti?

İlk açıklamalarda olay bir intihar vakası olarak değerlendiriliyor. Ancak genç kızın ölümünden önce yaptığı sosyal medya paylaşımları, duygusal çöküş sinyalleri ve ortaya atılan iddialar, bu vakayı basit bir intiharın çok ötesine taşıyor.

Sosyal Medyada Veda Gibi Bir Paylaşım

Hafize Sena Düzgün, ölümünden hemen önce şu cümleleri paylaşıyor:
“26.05.2025 – Sağlıksız bir birey. Bir ölünün hatıra defteri.”
Bu ifade, onun ruhsal olarak ciddi bir çöküntü yaşadığını ve vedaya hazırlandığını düşündürüyor.

Yasak Aşk İddiası: Sevgilisi Kimdi?

Olayın ardından sosyal medyada en çok konuşulan konu, Sena Düzgün’ün bir akademisyenle ilişki yaşadığı yönündeki iddia oluyor. Gazeteci Emrullah Erdinç, genç kızın bir akademisyenle ilişki yaşadığı ve ilişkinin sona ermesinin ardından yalnızlaştığını ileri sürüyor. Bu iddiaya göre, yaşanan ayrılık ve duygusal yıkım Sena'nın psikolojik olarak çökmesine neden oluyor. “Sevgilisi kimdi?” sorusu hâlâ netlik kazanmazken, olayın araştırılması için resmi makamlarca soruşturma başlatılıyor.

Daha Önce de İntihar Girişimleri Var mıydı?

Yine gazeteci Emrullah Erdinç’in paylaştığı bilgilere göre, Hafize Sena Düzgün daha önce üç kez intihara teşebbüs ediyor. Ancak bu girişimlerin üniversite yönetimi ve çevresi tarafından görmezden gelindiği iddia ediliyor. Bu durum, üniversite ortamında yalnız bırakıldığı ve yeterli desteği alamadığı yönündeki eleştirileri artırıyor.

Hafize Sena Düzgün İçin Adalet Çağrısı

Sosyal medyada binlerce kullanıcı #SenaiçinAdalet etiketiyle paylaşımlar yapıyor. Kullanıcılar, olayın detaylarının gizlenmemesini ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını talep ediyor. Başta Dicle Üniversitesi yönetimi olmak üzere, ilgili kurumlar hakkında eleştiriler yükseliyor. Olayın bir intihar vakası olmanın ötesinde, psikolojik şiddet, duygusal istismar ve kurumsal ihmal olabileceği öne sürülüyor.

Soruşturma Başlatıldı mı?

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve Dicle Üniversitesi yönetimi, olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıklıyor. Sosyal medyada gündeme gelen “akademisyen sevgili” iddiaları da bu kapsamda araştırılıyor. Üniversitenin akademik kadrosuyla ilgili detaylı bir inceleme yürütülüyor.

Genç Bir Hayatın Sessiz Vedası: Hafize Sena Düzgün

Hafize Sena Düzgün’ün yaşam öyküsü, yalnızlık, baskı, duygusal manipülasyon ve sistemsel ihmallerin bir araya geldiğinde nasıl yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. 20 yaşında, hayalleri ve takipçileri olan genç bir kadın, yardım çığlıklarının duyulmadığını düşünerek kendi hayatına son veriyor.

Sena’nın ardından kalanlar, onun sadece bir sosyal medya figürü değil, aynı zamanda görülmeyi ve anlaşılmayı bekleyen bir genç olduğunu gösteriyor. Onun hikâyesi, toplumun genç bireyleri nasıl desteklemesi gerektiği konusundaki tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Olayda Sorumlu Kim?

Soruşturma tamamlanmamış olsa da kamuoyunun dikkat kesildiği noktalar şunlar:

Akademisyen iddiasının doğruluğu

Üniversitenin daha önceki intihar teşebbüslerine karşı tutumu

Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yeterliliği

Ailenin bilgisi ve yaklaşımı

Tüm bu unsurlar soruşturma dosyasında detaylı şekilde inceleniyor.