Yumurta Üretiminde Kritik Düşüş! TÜİK Açıkladı

Ocak-Mart dönemi toplamında ise 2024’ün ilk çeyreğine kıyasla üretim yüzde 9,9 oranında azaldı. Geçen yıl aynı dönemde 5 milyar 361 milyon yumurta üretilmişken, 2025’in ilk çeyreği 4 milyar 832 milyon adet üretimle kapatıldı. Böylece yaklaşık 530 milyon adetlik bir kayıp ortaya çıktı.

Tavuk Eti Artarken Yumurta Üretimi Azalıyor

TÜİK’in aynı raporuna göre Mart 2025’te;

Tavuk yumurtası üretimi: 1 milyar 632 milyon adet (yüzde 8,8 azaldı)

Tavuk eti üretimi: 231 bin 595 ton ( yüzde 13,0 arttı)

Kesilen tavuk sayısı: yüzde 8,2 arttı.

Ocak-Mart dönemi genelinde de;

Tavuk eti üretimi yüzde 12,0 arttı,

Kesilen tavuk sayısı yüzde 8,6 arttı,

Ancak yumurta üretimi yüzde 9,9 azaldı.

Yani et üretimi artarken, yumurta üretimi düşüş eğilimine girmiş durumda. Bu tablo, hem üretici hem de tüketici açısından endişe verici bir sürece işaret ediyor.

Yumurta Üretimi Neden Düşüş Trendinde?

Yumurta üretiminde en büyük maliyet kalemi olan yem fiyatları, döviz kuru ve tarımsal üretimdeki dalgalanmalar nedeniyle son yıllarda ciddi şekilde arttı. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli üreticiler için sürdürülebilirliği zorlaştırarak üretimden çekilmelerine yol açtı.

Elektrik, su, doğalgaz gibi temel işletme giderlerinde yaşanan artışlar, üretim maliyetlerini yukarı çekti. Yetersiz destek veya teşvik göremeyen üreticiler, faaliyetlerini sınırlamak ya da tamamen durdurmak zorunda kaldı.

Bazı bölgelerde görülen kuş gribi gibi salgın hastalıklar, yumurta tavukçuluğu yapılan işletmelerde hayvan sayısını doğrudan etkiledi. Bu durum üretimi azaltırken, önleyici biyogüvenlik önlemleri de maliyetleri artırdı.

Yumurta ihracatında zaman zaman yaşanan kısıtlamalar ya da fiyat istikrarsızlıkları, üreticilerin pazara olan güvenini sarstı. İç piyasada ise tüketici fiyatlarındaki artış talepte daralmaya neden oldu.

Sektörde uzun süredir dile getirilen en büyük sorunlardan biri, arz-talep dengesinin iyi yönetilememesi. Plansız üretim dönemlerinde yaşanan stok fazlası, sonraki aylarda üretim kısıtlamalarına neden olabiliyor. Bu dalgalanma, istikrarlı bir üretim çizgisi oluşmasını engelliyor.