“Nitelikli öğretim nitelikli öğretmenle mümkün”

Sönmez, Siyasi iktidara çağrımız nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olabileceği gerçeğini dikkate alması ve mesleğimizi itibarsızlaştıran Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesinin iptal edilmesi, sadece öğretmenlerin değil, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına çözüm üretilmesidir” dedi.
Atatürk’ün ‘Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul ettiği gün olan 24 Kasım tarihinin, tarihsel açıdan bir geçerliliği ve öneminin olduğunu vurgulayan Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, bugünkü siyasal iklimin oluşmasında temel oluşturan 12 Eylül darbecilerinin 24 Kasım tarihini öğretmenler günü ilan etmiş olmaları günün anlamını yok etmekte olduğunu söyledi. Sönmez, “12 Eylül darbecileri öğretmenlerin örgütü TÖB-DER’i kapatmış, on binlerce öğretmeni gözaltına almış, işkencelerden geçirmiş, binlercesini tutuklamış ve insan hak ve özgürlüklerini yok etmiştir. Biz7ler açısından 24 Kasım tarihi, bu yönüyle 12 Eylül’ün karanlık zihniyetinin ve günümüzdeki temsilcilerinin oluşturmak istediği örgütsüz ve itaatkâr öğretmen profilinin idealleştirildiği simgesel bir gündür” dedi.
ÖĞRETMENLER GEÇİM SIKINTISI YAŞIYOR
Nurettin Sönmez, öğretmenlerin 24 Kasım’da mesleğini itibarsızlaştıran, ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşitlik ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesi ile karşılamakta olduğunu belirtti. Sönmez, ‘Nitelikli Öğretmen/Niteliksiz Okul’ algısı yaratılarak değersizleştirilen meslek onuruna sahip çıkan yüz binlerce öğretmenin geçim sıkıntısı yaşadığının altını çizdi. Nurettin Sönmez, “1 ABD dolarının ortalama 1,98 TL olduğu 2013 yılında, 1.920 TL aylık alan 9’uncu derece 3’üncü kademedeki bir öğretmen, maaşıyla 970 ABD doları alabiliyorken, bugün aynı derece ve kademede 9 bin 474 TL alan bir öğretmenin maaşı 509 ABD doları (1 $=18,62 TL) seviyesine inmiştir. 9/3 derecedeki bir öğretmenin maaşı son 10 yılda, dolar bazında mum gibi erimiştir. Benzer şekilde 2013 yılında 9/3 derecedeki bir öğretmen, maaşı ile 14 çeyrek altın alabiliyorken, şu anda aynı derecedeki öğretmen aldığı maaşla ancak 5,5 çeyrek altın alabilmektedir” diye ifade etti.
EMEĞİ YOK SAYANIN KARŞISINDAYIZ
Eğitim hizmetleri sadece öğretmenlerle değil, memur, yardımcı hizmetli, idari ve teknik personel ile birlikte yürütülen bir ekip işi olduğunun altını çizen Nurettin Sönmez, bu alanda çalışan kişilerin durumunun çok daha kötü olduğunu söyledi. Sönmez, “Eğitim hizmetlerinin yürütülmesinde büyük emekleri olan, ancak diğer eğitim emekçileri ile eşit haklara sahip olmayan bu arkadaşlarımız, kendilerine yüklenen her türlü angaryayı tartışmasız yerine getirmek zorunda bırakılmaktadır. Öğretmenler ile memur, yardımcı hizmetli, idari ve teknik personeli ayrı tutan onların emeğini yok sayan her türlü yaklaşım ve uygulamanın karşısında olduğumuz bilinmelidir” dedi.
ÖVGÜLERİN BİR ANLAMI YOK
Nurettin Sönmez, Eğitimde son yıllarda artan güvencesiz ve angarya çalıştırma uygulamalarıyla, 500 bini aşan işsiz ve ataması yapılmayan öğretmenlerin varlığı gibi temel sorunların çözümü sağlanmadığı müddetçe öğretmenlere övgüler dizilmenin hiçbir anlamı olmadığını belirtti. Sönmez, “Siyasi iktidarın haksız ve hukuksuz bir şekilde OHAL Kanun Hükmünde Kararname’leriyle (KHK) ihraç ettiği eğitim ve bilim emekçilerinin işine, ekmeğine, çalışma hakkına ve geleceğine yönelik hukuk dışı tutumlar, 375 sayılı KHK’nın 35. maddesi üzerinden devam ettirilmektedir. KHK’lerle yaratılan haksız ve hukuksuz uygulamalara derhal son verilmeli, meslektaşlarımızın tüm haklarıyla birlikte işine ve öğrencilerine kavuşması için gerekli adımlar atılmalıdır” diye belirtti.
ÖĞRETMENLER ‘HÜKÜMET MEMURU’ OLMAK İSTENİYOR
Dünyanın her yerinde eğitim emekçileri siyasi iktidarlara değil; halka ve öğrencilerine karşı sorumlu olduğunun önemini burgulayan Sönmez, iktidarın Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi tüm anti demokratik uygulama ve dayatmalara rağmen hükümetin değil, halkın öğretmeni olmak için mücadele ettiklerini söyledi. Nurettin Sönmez, “Öğretmenlerin ‘hükümet memuru’ haline getirilmek istenmesine, kariyer basamakları üzerinden bölünmesine, öğretmen ve eğitim yöneticileri atamalarının ‘siyasi torpil’ gölgesinde yapılmasına itiraz ediyoruz. Siyasi iktidara çağrımız nitelikli eğitimin nitelikli öğretmenle mümkün olabileceği gerçeğini dikkate alması ve mesleğimizi itibarsızlaştıran Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesinin iptal edilmesi, sadece öğretmenlerin değil, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına çözüm üretilmesidir. Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın, eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, haklarımız ve geleceğimiz için bütün eğitim ve bilim emekçilerini ortak talepler etrafında birleşmeye ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz” dedi.
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.