MEB'in ÇEDES uygulamasına tek ses! Okullarda imam istemiyoruz

Arda KIR
Geçtiğimiz haziran ayında İzmir’de ve Eskişehir'de okullara ÇEDES projesi kapsamında 'manevi danışman' adı altında vaiz, vaize, müezzin, kayyım, Kur'an kursu öğreticisi ve din hizmetleri uzmanının atanması, eğitim sendikaları, veli dernekleri, kadın örgütleri, Alevi STK'ları ve bazı muhalefet partileri tarafından tepkiyle karşılandı. Antalya’da yapılan basın açıklamaları ile bu proje protesto edilirken son olarak Eğitim-Sen Genel Merkezi öncülüğünde İzmir’de geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan bölge mitingi ile bakanlığın ÇEDES uygulamasından vazgeçilmesi talep edildi. İzmir’deki bölge mitingine katılan Eğitim-Sen Antalya Şubesi ve Veli-Der Antalya Şubesi, ‘Türkiye’de laik yaşam için laik eğitim istiyoruz. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz’ mesajı verdi.
“LAİK EĞİTİM, LAİK YAŞAM”
İzmir Mitingi ile ilgili açıklama yapan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, “Okullara atanan bu din görevlileri öğrencileri istedikleri gibi kendi düşünceleri doğrultusunda yönlendirebilecek. Yani bu kişiler öğrencileri istedikleri tarikata, cemaatlere veya yasa dışı olabilecek oluşumlara yönlendirebilecek. Bu proje eğitimi daha da gericileştiren bir proje. Sadece eğitimi değil yaşamımızı kısıtlayan bir proje ile karşı karşıyayız. Bu proje tüm velileri ilgilendiriyor. Laik yaşamı ortadan kaldıran, demokratik yaşamı oradan kaldıran bir içeriğe sahip. Dolayısıyla ÇEDES projesi başta olmak üzere, çeşitli illerde imzalanan vakıf ve cemaatlerle imzalanan protokollere de karşı da bütünlük içerisinde, laik eğitim, laik yaşam anlayışıyla bir kampanya yürütüyoruz” dedi.
“BİLİMSEL VE DEMOKRATİK EĞİTİM”
Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç ise, “Laik Eğitimi Ve Laik Yaşamı Hedef Alan Yurttaşlarımız Arasında İnanç Ayrımı Yapan Uygulamaları Kabul Etmemiz Ya Da Onaylamamız Mümkün Değildir. Laik olmayan bir eğitim sistemi bilimsel olmadığı gibi demokratik de olmaz. Laik olmayan bir eğitim sistemi demokrasiye hizmet etmeyerek bireylerin inançlarını özgürce yaşamasını engeller. Laik olmayan bir eğitim sisteminde çocuklar itaat etmek üzere yetiştirilir. Bu çocuklar gelecekte ekonomik ve demokratik haklarını savunamazlar. Gerçek anlamda laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşit yurttaşlık bilincinin, toplumun hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ile mümkündür. Mücadelemiz sürecek” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.