Köy öğretmenleri ‘Bin Oluyor’

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Türk Eğitim Derneği ve Zurich Vakfı /Zurich Sigorta işbirliğinde Türkiye’de bir ilk hayata geçti. 2018-2019 eğitim öğretim yılında 50 kadın köy öğretmeni ile başlayan ‘Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz’ Projesi, bugün 385 öğretmen 53 ilde ve 354 okulda devam ediyor.
“BİZ DE VARIZ”
Buluşmada konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, köydeki kadın öğretmenlerinin motivasyonunun çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Köy koşullarından kaynaklı fiziksel olanaksızlıkların yanı sıra sosyal ve kültürel anlamda büyük yoksunluklarla mesleklerini icra etmeye çalışan köy öğretmenlerinin motive edilmesi için biz de varız” dedi.
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ise köy öğretmenlerinin çocukların kahramanı olduğuna değinerek, “Savaş devam ederken dahi eğitim şurası toplayan bir milletin evlatları olarak, Cumhuriyet öğretmenleri olarak kendi potansiyelinizin sınırsızlığını görmelisiniz. Çünkü bu irade ve öz denetim damarlarınızdaki kanda mevcut” açıklamalarında bulundu.
Etkinliğe, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ve Zurich Vakfı/Zurich Sigorta Genel Müdür Baş Yardımcısı Esra Bozkurt ile 53 ilden 385 kadın köy öğretmeni katıldı. Etkinlik, şehitlere saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Projenin tanıtım videosun izlenmesi ile katılımcılar tek tek kürsüye çıkıp konuşmalarını gerçekleştirdi.
KÖY OKULLARINDA KADIN ÖĞRETMEN OLMAK
Petek Aşkar, “Köy okullarının eksileri ve artıları ile pek çok farklılıkları var. Türkiye’de köy okullarındaki çocukların ve özellikle kadın öğretmenlerimizin gerçek potansiyellerine ulaşabilmeleri bizim için çok önemli. Bu bağlamda, köy öğretmenlerinin ihtiyaçlarını ve sorunlarını bilmek, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için projemizi hayata geçirdik. Bu proje, mesleğinin ilk yıllarında kırsal bölgelerde görev yapan kadın öğretmenleri desteklemeyi amaçlıyor” dedi. Projenin, 3 temel bileşeni kapsadığını belirten Aşkar, “Proje, Öğretmenlerin Mesleki ve Kişisel Gelişimin Desteklenmesi, Öğretmenlerin Yöresel ve Sosyal Uyumunun Sağlanması, Sosyal Girişimcilik modelleri, ve Gönüllük esasına dayalı olarak 3 temel bileşen kapsamında yürütülecektir” diye konuştu.
“BİR ÖĞRETMEN, ON BİNLERCE ÇOCUK DEMEK”
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ise, “Mesleğinin başında köye gitmiş kardeşlerimiz, hem akademik, hem sosyal hem de psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Burada ne kadar gelişirlerse, hem o köydeki çocuklara hem de ilerideki meslek yaşamlarına, kendilerine ve kuracakları ailelere faydalı olurlar. Köydeki çocuklara, köyün gelişimine destek olmak, kadın öğretmenlerimizde de bunu gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. O çocukların hepsini kendi öz evladı gibi görüyorlar. Onların imkanını sağlayıp Türkiye’ye yaymalarını planlıyoruz. Bin köy öğretmenine dokunmak demek on binlerce çocuğa dokunmak demek. Kız çocuklarının okullaşma oranını arttırmak demek. Daha da önemlisi o köydeki okuma yazma bilmeyen kadınların okuma yazmayı öğrenmesini sağlamak demektir” diye konuştu.
100. YILDA BİN KADIN ÖĞRETMEN HEDEFİ
Zurich Vakfı/Zurich Sigorta Genel Müdür Baş Yardımcısı Esra Bozkurt, “Hem maddi anlamda hem de öğretmenlerimizin kişisel gelişimleri ve ülkemizin geleceğine yatırım yapmak amacıyla hep birlikte çalışıyoruz. Amacımız, Cumhuriyetimizin 100. yılında bin kadın öğretmen 30 bin öğrenci ve 150 bin aile bireyine ulaşarak ülkemizin geleceğine yatırım yapmak” ifadelerini kullandı.
“BİR İKEN BİN OLDUM”
Van’da köy öğretmeni olan Suna Koçarslan ise, “Van, Saray Örenburç Köyü Cumhuriyet İlkokulunda görev yapıyorum. Ailem İstanbul’da yaşıyor. İlk köye gittiğim zaman ilkbahar olmasına rağmen her tarafta kar vardı. O gün çok korkmuştum ve kendimi çok yalnız hissetmiştim. Daha sonra proje ekibi ile tanıştık. Benim gibi onlarca öğretmenin kilometrelerce uzaktan, farklı farklı şehirlerden geldiğini görünce aslında mesafelerin sadece rakamlardan ibaret olduğunu gördüm. Onlar, öğretmenlerimiz için ‘Bir iken bin olduk’ dediler. Ben de onların desteğini alarak öğrencilerimle birken bin oldum. Kendimi en dipte hissettiğimde, artık yapamam, çok yoruldum dediğim her anda proje ekibini yanımda buldum. Sürekli beni en dipten çekip, en yukarıya çıkardılar” açıklamalarında bulundu.
“BİZE ÇOK ŞEY KATTILAR”
Şanlıurfa’da görev yapan Muğlalı Beyza Sevim Uzun da, “4 yıldır bir köy okulunda görevliyim. İlk yılımda proje ile tanıştım. Çok zorlandığım bir anda beni aradılar. Bize çok şey kattılar. Özellikle köyde velilerle iletişimimiz, oradaki sosyal, kültürel açıdan çok katkı sağladı” dedi.
(İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.