Eğitim-İş’ten bir dava daha

Eğitim-İş Antalya Şube Yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Eğitim-İş olarak öğretmenin, memuriyet güvencesini tırpanlamayı, biat kültürünü yerleştirerek eğitimci olmanın gereğini taşıyan özgüvenli öğretmenleri sürecin dışına atmayı, çalışma barışını yok etmeyi amaçlamış bu yönetmeliğin iptali, ayrıca dayanağı olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ilgili hükümleri bakımından da Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması için Danıştay nezdinde dava açacağız. Öğretmenleri hak ettikleri özlük ve ekonomik haklarına ulaştıracak meslek onurumuza yakışır bir meslek kanununa sahip olana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!” denildi.
“SOMUTLUK KAZANDI”

Eğitim-İş Antalya Şube Yönetimi yaptığı açıklamada “Taslak olarak ortaya çıktığı günden itibaren karşı çıktığımız, komisyon aşamalarında ve görüşmeleri sırasında çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlediğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, 3 Şubat 2022 tarihinde tüm itirazlara rağmen yasalaşarak yürürlüğe girmiştir. Ana Muhalefet Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu için hazırladığımız raporda; esas bakımından bu Kanunun tamamıyla belirsizlikler üzerine tanımlandığı, göstermelik birkaç madde düzenlemesi ile öğretmenlerin özlük haklarına dair bütün yetkinin Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkaracağı yönetmelikler düzeyine indirileceği uyarısında bulunmuştuk. Bu uyarımız 12 Mayıs’ta çıkarılan Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği ile somutluk kazanmıştır” dedi.
“AYKIRI HÜKÜMLER TAŞIYOR”
“Öğretmenlik mesleğinin, temel alanlarını düzenlemek, eğitim sisteminde öğretmenin konumu ve güvencelerini en temel şekilde belirleyecek bir meslek kanunu olması gerekliliği yıllarca Eğitim-İş tarafından dile getirilmiştir” ifadesini kullanan Eğitim-İş Antalya Şube Yönetimi açıklamalarının devamında şunları aktardılar: “AKP iktidarı tarafından temel yasa yapma teorisine aykırı şekilde düzenlenen Öğretmenlik Meslek Kanunu nasıl öğretmenin ihtiyaç ve talepleri dinlenmeksizin yasalaştıysa söz konusu yönetmelik de Bakan Özer, “eğitim paydaşlarından alınan görüşler” doğrultusunda hazırlandığını söylese de Anayasa’ya ve yasalara aykırı hükümler taşımaktadır. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile Bakanlığa verilen ölçüsüz, çerçevesi belirsiz yetki, bu defa Yönetmelik ile kendisini göstermiş, çalışma rejiminin anayasal ve yasalar ile güvence altına alınmış esasları yönetmelik ile tırpanlanmış olup, daha genelde de bu suretle Anayasa’nın 7. maddesinde yer alan yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesi de açıkça ihlal edilmiştir.”
“HANGİ KRİTERİN ESAS ALINACAĞI BELİRSİZ”
“Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleği olup, bunun dışındaki kariyer basamakları kabul edilemez. Bunun yanı sıra gerek Kanun gerekse de ortaya konulan yönetmelikte, uzman öğretmen, başöğretmen unvanlarının tanımı, görev ve sorumluluk esasları, özetle statüsel konumları ana hatları ile dahi belirlenmemiştir. Bu statüler arasındaki farklılık bu yönleriyle tam olarak belirlenmediğinden, bu unvanların birbirlerine karşı konumları, ücret farklılıkları yani çalışma koşulları ifade edilmediğinden, yapılacak ayrımda tam olarak hangi kriterin esas alınacağı belirsizdir. Ücret farklılıklarında ortaya çıkacak durum, belirsizliğe konu olduğundan eşit işe, eşit ücret ilkesinin sağlanması mümkün olmayıp, Anayasa’nın 55. maddesinde öngörülen ücret güvencesi de hiçe sayılmaktadır.”
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.