Bıktık artık memlekette siyasilerin şiddeti körükleyen söylem ve eylemlerinden. Hakaret, şiddet tepede yükseldikçe aşağıda da artıyor. Bakın asayiş haberlerine, şiddet tırmanıyor. Trafikte sürücü öfkeli, sokakta yurttaş öfkeli…
Meclis’te vekil, partide genel başkan öfkeli olursa hatta yumruklar konuşursa o zaman Cumhurbaşkanı’nı eleştirmeye gerek kalmaz. Demek ki tek suçlu o değil…
Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ, gündemi belirleyen açıklamalarıyla ve hatta öğrenci intiharlarında en hızlı müdahalesiyle takdir edilen bir siyasi. Ama maalesef O da dilini kirletti. Geçtiğimiz gün sosyal medyadan attığı mesajla keşke sadece Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i eleştirmekle kalsaydı. Maalesef orada hakarete varmış iş…
“Milli omurgasızlık” çok şık olmamış. Hatta yakışmamış Özdağ’a...
Yoksa Rusça çalışmayı eleştirin. Zaten Başkan da toplatmış çok zaman önce. Gelecek günlerde buna dair bir girişimi de olabilir belki. Kendisinin bilgisi dahilinde yapıldığını sanmıyorum…
Ama söylem çok nezaketsiz olmuş. Ülke olarak birbirimizi eleştirmekle hakaret etmenin ayarını kaçırdık çoktan…
Hakaret alkış alıyor, küfür beğeni alıyor…
Yurttaşına küfreden liderler istemiyoruz. Saygı çerçevesinde nükteli atışan siyasiler geçmişte kalmamalı. Bugün de bu kültürü devam ettirebilmeliyiz…
Meclis’te boksör lazım değil bize…
Kasımpaşalı ağzı da yakışmıyor hiçbir siyasiye…
Naif, seviyeli tartışmalar lazım…
Doğru bir konuda haksız duruma düşülebilir zira. Burada da öyle. Özdağ’ın eleştirisi belki de pekçok yurttaşın duygularına tercüman olmuştur ama maalesef kaş yapayım derken göz çıkaran bir açıklama olmuştur…
Başkan’ın milliliğini bir afişle ölçmek mümkün olmayacağı gibi gayri milli projelerin sahipleri de yurttaşça bilinmektedir…
Bence bugün ana hedef, büyük tablo Türkiye’dir. Yabancılara konut satışı, konut satışı karşı verilen vatandaşlık, mültecilerin yarattığı ekonomik darboğaz ve kültürel yozlaşma vs…
Meseleyi muhalefetin savaşına çevirmeden hedefe odaklanmak herkese iyi gelecek bence…
Herkesten ricam dilimize özen göstermemiz…
Zira dilin kemiği yok…