10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün hakkını vererek, mesaiyi saat 22.00’de tamamladım. Şikayetçi miyim hayır. Çünkü mesleğimi severek yapıyorum. Hem de tüm dertlerine rağmen…
Çalışan, çalışamayan ve çalışmaya çalışan tüm meslektaşlarıma dayanışma dolu günler dileyerek başladığım 10 Ocak’ın ilk adresi Antalya Gazeteciler Cemiyeti oldu. Evim diye gördüğüm meslek örgütümün etkinliğine katılmışken Antalya Valimiz Sayın Ersin Yazıcı’ya ‘Neden Cumhurbaşkanı programına davetli olmadığımızı’ sormasam bana yakışmazdı. Sağ olsun ki her zaman ki nezaketiyle cevap vermeye çalıştı. Anladım ben tahminim gibi Valimizle ilgisi yok davetsiz olmamızın…
Ama şaşkınlığım daha da arttı. Sadece biz değil Cemiyet yönetimindeki gazetecilerin bile kurumları davet almamış. Kimseden ses yok…
Ne diyelim geççek…
Basın da özgür ve hür günlerde, hak ettiği insani çalışma koşullarına kavuşacak. Yoksa “Veleddalin Amin”…
Özgür basın olmazsa her şey biter. Adalet de hak da hukuk da olmaz…
Özgür basın, haber alma özgürlüğünü de barındırır. Halkın haber alma özgürlüğünün bittiği yerde demokrasi olmaz…
Gün içinde sayısız mesaj ve aramalarıyla, çiçekleriyle bizi onure eden herkese sonsuz teşekkür ederek, gelen özel bir davetle mesaiyi uzattık…
Gazeteci cezaevine dönen memleketimizde işte bu kara tabloya karşı demokrasi, hak, hukuk, adalet şiarıyla yola çıkan 6’lı masanın davetiyle günün önemli bir buluşmasına tanık olmak önemliydi elbette. Demokrat Parti Antalya İl Başkanımız Sayın Mahmut Çil’e nazik daveti için teşekkür ederim…
Koza TV’den Yalçın Teke ile bu kritik buluşmayı izledik. Ev sahibi Başkan Çil, Muratpaşa ile Başkanı Tevfik Namal ile tüm il başkanlarını tek tek karşıladı. Herkes zamanında oradaydı. Oldukça samimi bir havada ağır konuların masaya yatırıldığı toplantıda şakalaşmalar bile yapıldı…
6 Kafadan 6 ses yoktu. Uzlaşma vardı, bu buluşmada…
Ve seçmenin de en çok konuştuğu ‘seçim güvenliği’ konusu görüşüldü. Tüm partiler sandık güvenliği ve seçim güvenliği için hazırlıklı. 913 Mahallede tüm sandıklarda görevlisi olacak her partinin…
Başkaca tedbirler de alınacak elbette. Onu da kendileri açıklarlar yeri geldiğinde…
Toplantı sonundaki kırmızı kart hususunu da atlamayalım…
Hakemlerin futbolcuya kırmızı kart gösterdiği gibi il başkanları da kırmızı kart gösterdi iktidara. Ekonomiden eğitime ülkeyi yönetemez hale getirdiklerini söyledikleri iktidara gösterilen bu kırmızı kart fotoğrafını da koyduk bir kenara…
Bu sefer işi zor görünüyor iktidarın…
Bu birliktelik sağlıklı bir yol haritası ve doğru adımlarla ilerlerse hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento değişir…
Şimdi gözler 26 Ocak’ta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ev sahipliğindeki toplantıda ve hemen ardından açıklanacak yol haritasında…