Yazılı açıklama şöyledir:

“Milletvekili seçiminin üzerinden yaklaşık bir ay, Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden de 15 gün geçti. Genel Merkezin detaylı bir değerlendirme yapmaması, genel başkanın daha ilk saatte masayı yumruklayarak ‘buradayım, bir yere gitmiyorum’ diyerek nara atmasını milletimize, partimize ve demokrasiye duyulması gereken saygıyla bağdaştıramıyoruz.

Resmi Gazete'de Yeni Karar! 18 Mayıs 2024 Cumartesi Bugünün Kararları Neler? Resmi Gazete'de Yeni Karar! 18 Mayıs 2024 Cumartesi Bugünün Kararları Neler?

Sayın Kılıçdaroğlu göreve geldiği 22 Mayıs 2010 tarihinden sonra yapılan iki Belediye, üç Cumhurbaşkanlığı, beş milletvekili (biri hariç) seçimlerinde partililerin iradesi olan ön seçime başvurulmamıştır; tek belirleyici kendisi olmuştur. On seçim gibi iki anayasa referandumu da kaybedilmiştir. Kaybedilen sadece seçimler olmamıştır; sömürüsüz, soygunsuz, insanca yaşamak isteyen geniş halk kitlelerin umudu da sönmüştür. Demokratik, laik Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden, partinin ilkelerinden büyük tavizler verilmiş, hayatını CHP’ne adamış parti emekçileri yerine, parlamentoda, yerel yönetimlerde terör iltisaklı, laiklik karşıtı, partimizin tarihine, devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden kadrolar tercih edilmiştir ama hiçbir seçim kazanılamamıştır.

Parti programı çiğnenerek Balkanlar’da, Ege’de, Kıbrıs’ta, Akdeniz’de, Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Azerbaycan’da, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırı söylemlerde bulunulmuş, bu söylemler uluslararası görüşmelerde Türkiye’nin aleyhine kullanılmıştır. Bu sorumsuz söylemlerle kamuoyunda demokratik, laik Cumhuriyeti yıkmak ve bölmek isteyen terör örgütlerinin hamiliği yaptığı algısı kamuoyunda oluşmuş, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine dokunmayacağına dair bir utanç belgesinin altına bu devleti kuran partinin genel başkanı imza atmıştır.

Sayın Kılıçdaroğlu adaylığını garantiye almak amacıyla kurduğu görülen 6’lı masada, milletin iradesi adaylık rüşveti olarak kullanılmıştır, CHP yağmalanmıştır, değerleri sıfırlanmıştır. Örgütler, meclis grubu, MYK, Parti Meclisi yok sayılarak, şikayetçi olduğu ekonominin, göçlerin 15 yıllık uygulayıcılarını, başkanlık sisteminin kurucusu Ak Parti kadrolarının kurduğu bindelik partilere bir Sultan edasıyla ulufe dağıtır gibi verdiği milletvekilleriyle iktidar bloğuna anayasayı değiştirme olanağı dahi tanınmıştır fakat son seçimler de kaybedilmiştir.

CHP’ni dış destekle emperyalizmin hizmetine sunma, sağcılaştırma, Sultan’la yönetme, Atatürkçü kadrolarını tasfiye etme projesi, milletimizden dönmüştür, iflas etmiştir, çöp olmuştur. Bu projenin 13 yıllık uygulayıcısı sayın Kılıçdaroğlu derhal görevinden çekilmelidir. Tek başına aldığı kararların faturasını MYK üyelerine, örgütlere ödetmesi her şeyden önce etik değildir. Sayın Kılıçdaroğlu suçlu arıyorsa kendisinden başlamalı ve suçlu listesine bu anti demokratik uygulamalarına sessiz kalan yetkili organ üyelerini, etik değerleri çiğneyen sözde kamuoyu yoklama firmalarını, dün kendisini yere göğe sığdıramayan ama bugün de en ağır eleştirileri yönelten televizyon yorumcularını, köşe yazarlarını eklemeli, masanın hesabını da kendisi ödemelidir.

Arabanın devrilmemesi için büyük çaba harcadık ama suçlu ilan edildik. Kimimiz parti dışına atıldık, kimimiz dışlandık, linç edilmek istendik. FETÖ ve PKK’ya terör örgütü diyenlerin parti içinde yaşama hakları ellerinden alındı. Arabayı devirenler artık kenara çekilmeli, özgür iradesiyle CHP’nin yeniden kurucu iradesine, değerlerine kavuşmasına engel olmaya kalkmamalıdırlar. Dost olarak söylediklerimiz, arabayı devirenlere acı gelebilir ama sayın Kılıçdaroğlu ve bu politikalarla gidilen her seçim bugünden kayıptır.

Partililerin, demokratik laik Cumhuriyet’ten, demokrasiden, ülkenin birlik ve beraberliğinden yana olan bütün yurtseverlerin üzerlerine düşen sorumluluğun gereğini yaparak CHP’nin, kurultaya ve 2024 yerel seçimlerine bu tartışmalarla gidilmesini önlemelidirler. Aksi takdirde sonuç, 2023 yenilgisinden daha ağır olur.”

İHA